Diş sıkma çok yaygın ve oldukça rahatsız eden bir sağlık sorunu.
Genellikle uyku sırasında ortaya çıkan diş sıkma sorunu, istemsiz bir şekilde güçlü çene hareketlerine bağlı olarak gelişiyor.
Bu sorunu ve diş üzerinde nasıl etkiler oluşturduğunu Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurdan Özmeriç Kurtuluş ile konuştuk.
“Hem biyolojik hem de psikolojik faktörler etkili”
Özmeriç Kurtuluş, diş sıkmanın sadece gece uyku sırasında olmadığını, günün her saatinde görülebildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Gece uykuda olabildiği gibi gündüz uyanıkken de olabilmektedir. Çiğneme kaslarının aktivitesi ve dişlerin birbirine temas ederek çenelerin ritmik hareketi olarak tanımlanabilir. Hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerin etkin olduğu çok sayıda faktörün bu duruma neden olduğu bilinmektedir.”
“Çocukların yüzde 6-5’inde görülüyor”
Diş sıkmanın her yaş grubunda görülebileceğini belirten Özmeriç Kurtuluş, “Erişkinlerin yüzde 10-30’nu etkilediği bilinen bu durum çocuklar ve gençlerde bazen kas aktivitesinin yüz gelişimine olumlu etkisi nedeniyle istenilen bir durum da olmaktadır. Fizyolojik bruksizm ile aslında hastalık olarak nitelendirilebilecek patolojik olanı ayırt etmek çok önemlidir. Çocukların yüzde 6.5’inde görüldüğü bildirilmiştir. Aslında tam bir hastalık olarak tabir etmek zordur ancak 2000 yılında uyku bozukluklarına eşlik eden bir terim olarak tıp terimlerinde yer almıştır” dedi.
Diş sıkma, hassasiyete yol açıyor
Diş üzerine yapılan baskının, diş üzerinde oluşturduğu sorunlara değinen Özmeriç Kurtuluş, “Diş sıkmaya bağlı olarak kişilerde hem dişlerde hem de yüz bölgesinde değişik sorunlar görülebilmektedir. Diş sıkmanın implant yapılan çenelerde implant kaybına yol açabileceği, doğal dişlerin üstüne yapılan porselen dişlerde aşınma kırılmaya neden olabileceği de bildirilmektedir. Bunların dışında diş sıkma dişlerde hassasiyete, diş dokularının kaybedilmesine ve aşınmasına, yüz bölgesinde ağrılara, aşınmaya bağlı diş estetiğinde sorunlara yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Birden fazla tedavi yöntemi var
Özmeriç Kurtuluş, birçok tedavi yöntemi olduğunu söyledi.
“İlaç tedavisi, dişlere uygulanan değişik aygıtlar(aparey), doğal (homeopatik) uygulamalar, (diş teli) ortodontik tedavi, botoks tedavisi, psikolojik yaklaşım uygulanmaktadır”
Doğal uygulamalar oldukça yaygın
Doğal uygulamaların da yaygın olduğunu belirten Özmeriç Kurtuluş, “Doğal (Homeopatik) uygulamalardan melisa otu ve limon otu (Melissa officinalis L) özellikle yaygındır. Melissa officinalis L limonotu ve oğulotu olarak da bilinmektedir. Demleme ile çay olarak tüketilmektedir” dedi.
En çok kullanılan tedavi yöntemi: Gece plağı
Bir diğer tedavi yöntemi olarak gece plağının kullanıldığını anlatan Özmeriç Kurtuluş, “En çok kullanılan tedavi yöntemi özellikle gece diş sıkması olan hastalara şekilde görüldüğü gibi ‘gece plağı’ uygulaması yapıyoruz. Plak dişlerin üstüne gelen baskı azaltılıp, çene kaslarında rahatlama sağlıyor” dedi.