Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tevfik Küçükkartallar, Türkiye'de çoğunluğu kronik böbrek yetmezliği olan binlerce hastanın organ nakli beklediğini söyledi.
Yaklaşık 15 gün önce Isparta'da hayatını kaybeden 40 yaşında bir erkeğin böbrek ve karaciğerinin bağışlandığını anlatan Küçükkartallar, "63 yaşındaki hastamıza karaciğeri, yaklaşık 20 yıldır böbrek yetmezliği yaşayan 48 yaşındaki hastamıza da sağ böbreği naklettik. İki hastamız da gayet iyi. Hastalarımızı birkaç gün içinde evlerine göndermeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Ameliyatların titizlikle yapıldığını belirten Küçükkartallar, "Her organın, nakledilinceye kadar bekleme süresi farklıdır. Öncelikle karaciğeri nakletmemiz gerekiyordu. Ekip olarak hazırlandık ve öncelikle karaciğer ameliyatını yaptık. Karaciğer hastamız yoğun bakıma alındıktan sonra böbrek nakli ameliyatına başladık. Ekip olarak 2 ameliyatı arka arkaya yaptık. Ameliyatlar beşer saat sürdü." ifadelerini kullandı.
"Hayat yaşamaya değer"
Karaciğer nakli olan 4 çocuk annesi 63 yaşındaki Dilber Oral, 30 yıl önce halsizlik şikayetiyle başvurduğu hastanede demir takviyesi yapıldığını dile getirdi.
Bir süre sonra dalak büyümesi şüphesiyle hastaneye başvurduğunu belirten Oral, şöyle konuştu:
"Sonrası hayat mücadelesi. Kontrollerimi aksattım, doktora gelemedim, takibini yapamadım. Çocuklarım küçüktü, eşim vefat etti. 13 sene önce siroz başlangıcı olduğu söylendi. Karaciğer yetmezliği olduğunu ve takip altında olmam gerektiğini söylediler. Tedavi devam ederken artık nakil gerektiğini söylediler. Yedi ay önce nakil listesine girdim. 'Uygun organ bulundu' telefonu gelince çok sevindim. Şu an çok iyiyim. Allah'tan umudumu kesmedim, hayata küsmedim. Hayat yaşamaya değer. Allah var keder yok, olmazları oldurur."
"Eşim böbreğini verecekti ama kalp hastası olunca uygun görülmedi"
Böbrek nakli olan 2 çocuk annesi 48 yaşındaki Ayşe Toy da yıllar önce karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede böbrek yetmezliği teşhisi aldığını söyledi.
Yedi yıl ilaç tedavisi gördüğünü anlatan Toy, 12 yıl önce böbreklerinin işlevini tamamen yitirmesiyle diyalize girmeye başladığını ifade etti.
Ayşe Toy, haftada 3 gün diyalize girdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Diyalize girdiğim günler çocuklarla babaları ilgilendi. Eşim bu süreçte yardımcı oldu. Çocuklarım büyüyünce, bu sefer de onlar bana yardımcı oldu. Diyalizden çıkınca yorgunluk, halsizlik oluyor, o gün iptal oluyor, yaşanmamış gibi. Üç torunum var. Onlar da etkileniyordu, 'Anneanne yeter gitme artık.' diyorlardı. Eşim böbreğini verecekti ama kalp hastası olunca uygun görülmedi. Çocuklara da ben kıyamadım. Nasip, uygun böbrek bulundu. Şimdi çok iyiyim. Hocalarımız, hemşireler çok ilgililer, hepsine teşekkür ederim."