Erzurum'da Türk TORAKS Derneği Kuzeydoğu Anadolu Şubesi'nin düzenlediği 'Kadın ve Akciğer Sağlığı' sempozyumunda konuşan İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dr. Birsen Ocaklı, dünyada, her yıl büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 4,3 milyon kişinin 'biyomas' yakıt türü ve dumanı nedeniyle öldüğünü söyledi.
İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dr. Birsen Ocaklı, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yarısının, ev içi enerji tüketimi için biyomas yakıt kullandığını söyledi. Tezek, ekin artıkları, odun, çalı çırpı benzeri yakıt türlerine ‘biyomas’ dendiğini anımsatan Dr. Ocaklı, mutfaktaki katil olarak açıkladığı biyomasın özellikle kadınları ölüme götürdüğünü anlattı. Dr. Birsen Ocaklı, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası'nın yaptığı çalışmada kadın ölüm nedenlerinde solunum sistemi hastalıklarının üçüncü sırada olduğuna işaret etti.
Fosilleşmemiş biyolojik yakıtlar olan biyomasta bir takım akciğer sağlığını etkileyen zararlı maddelerin olduğunu söyleyen Ocaklı, "Bunlar bitkisel ve hayvansal proteinler, karbonhidratlar ve en önemlisi de kirleticiler. En çok konuştuğumuz havada asılı olan partiküller, hidrokarbonlar, karbonmonoksit, sülfür oksit ve birtakım poliaromatik bileşikler, benzen gibi kanser yapan maddeler. Yakıtların yanması ile oluşan is, kir, kurum, duman ve tozdan oluşan materyal çeşitli boyutları var. İnsan saçını baz aldığımız zaman, 70 mikron boyutunda bundan çok daha küçük partiküller" dedi.
'En çok kadın ve çocuklar etkileniyor'
Biyomasın sadece ülkemiz için bir sorun olmadığının altını çizen Dr. Birsen Ocaklı, gelişmekte olan ülkelerde kullanımı çok yaygın olan bir yakıt olduğuna değindi. Dünyada yaklaşık 3 milyar kişinin biyomas yakıt kullandığını belirten Dr. Ocaklı, şöyle devam etti:
"Tezek, ekin artıkları, çalı çırpı gibi yakıtlar, odun, kömür daha ziyade gelişmekte olan ülkelerde bu katı yakıtların çeşitleri. Dolayısıyla bu kadar yaygın kullanımda. Dünyada en son bildirilen rakam 4.3 milyon kişi. Özellikle kadınlar, iç ortam hava kirliliğine neden olan biyomas yakıt kullanımı nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar. Ülkemizde çeşitli biyomas yakıtlar kullanılıyor. Özellikle organik olan tezek kullanımı 1990- 2000 ve halen tespit edilmiş tezekle birlikte bitki artıkları, odun parçaları da biyomas yakıt olarak kullanılmaktadır. Toplumsal cinsiyet temelli sosyal rolleri nedeniyle kadın ve kadının yanından ayrılmazı olan çocuklar daha çok hayatlarını mutfak ve soba kenarında geçiriyorlar. O nedenle en önemli maruziyet, kadın ve çocuklarda meydana geliyor. Özellikle kadınlar ve çocuklar için çok ciddi halk sağlığı sorunu olarak devam ediyor. Doğu Anadolu, İç Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu'da bu katı atıklarda tezek kullanımı oldukça yaygın. Tandır denen kapalı bir fırında ekmek ve yemek pişiriyorlar. Tandır, giriş kapısı ve bacalandırılması hariç hiçbir havalandırmaya sahip olmayan bir ocak türü. Kadın, burada yemek ve ekmek pişirirken maruziyetleri oluyor. Tezeğe şekil verenler de yakmadan önce tezekle birtakım iletişimi olan yine kadın. Bahsettiğimiz katı yakıtların yanması ile ortaya çıkan partikül materyal düzeyleri 33 ile 3 bin mikrometreküp olarak bildirilmiş. Ancak yemek pişirme sırasında özellikle havalanmayan mutfaklarda bu partikül madde düzeyi çok ciddi boyutlara ulaşıyor. 30 bin mikrometreküp oluyor. Biyomas yakıtla ortaya çıkan karbonmonoksit düzeyi yemek pişirirken 10 katına çıkıyor."
'Öldürücü hastalıklara yol açıyor'
Kadınların tandırda yemek pişirdiği sırada göz enfeksiyonları ve solunum problemleri ile karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Dr. Birsen Ocaklı, "Yapılan çalışmalarda kadınların mutfakta erkeklere göre yüzde 150 ya da yüzde 180 daha çok vakit geçirdikleri tespit edilmiş. Biyomas akciğerlerde ne yapıyor? Akciğerin fonksiyonlarını ve yapısını etkiliyor. Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı, KOAH, kanser, tüberküloz, astım ve birtakım alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden oluyor" diye konuştu.
Öte yandan Oltu ilçesine bağlı Halitpaşa Mahallesinde yaşayan Naime Aslan, dumandan zehirlenseler de tandırda ekmek pişirmeye mecbur kaldığını söyledi. Hacer Anık (65) ise doktorunun tandırda ekmek pişirmesini yasaklamasına rağmen çocukları için bunu yapmaya devam edeceğini ifade etti.
Kaynak: DHA