Hafif Kar Yağışlı 0.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
AA 27.11.2020 16:48

En büyük risk kalabalık alanlar ve evlerde

Uzmanlar, koronavirüs vaka sayısında yaşanan ciddi artışın, toplu taşıma araçları, pazar yerleri ve ev içi gibi kalabalık ortamlarda artan riskten kaynaklandığını söylüyor.

En büyük risk kalabalık alanlar ve evlerde
[Fotoğraf: AA]

Geçen yılın aralık ayından bu yana, koronavirüs nedeniyle birçok ülkede günlük vaka ve ölüm sayıları artıyor.

Türkiye'de de bu artış en yüksek seviyeye ulaşırken, 26 Kasım'da 29 bin 132 kişinin testi pozitif çıktı, 6 bin 876 kişiye hastalık tanısı konuldu.

174 kişinin hayatını kaybetmesi ile mart ayından bugüne kadar en yüksek vefat sayısı kayıtlara geçti.

Ev içi ortamlarda bulaş artıyor

Uzmanlar, vaka sayılarındaki hızlı artışın en önemli sebeplerinin toplu taşıma araçları, pazar ve alışveriş yerleri, uzun seyahatler, cenaze ile nişan, düğün ve sünnet törenleri, ev ziyaretleri, eğlence yerleri gibi kalabalık ortamlar olduğunu söylüyor.

Özellikle toplu taşıma araçları ve pazar yerleri gibi insan yoğunluğunun olduğu ortamlar ile insanların daha samimi olduğu ve kurallara uymadığı ev içi ortamlarda bulaşın daha da arttığına dikkat çekiliyor.

Uzmanlar mecburi durumlar dışında dışarı çıkılmaması, kalabalık ortamlardan uzak durulması, maske, mesafe ve hijyen kurallarına harfiyen uyulması konusunda uyarı yapıyor.

"Semptom göstermeyenler şu anda bulaşmanın en önemli faktörü"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, COVID-19 salgınında 2. dalga ya da "tsunami" denilen döneme girildiğini söyledi.

Prof. Dr. Aydın, semptomsuz olan "gizli bulaştırıcılar" diye tanımlanan bir kitlenin varlığını anlattı.

"Salgın başladığından beri, bildiğimiz vakaların 4 ila 10 katı kadar semptomsuz vakanın olduğunu bütün bilim ortaya koyuyor. Ülkemizde 7 bin civarında semptomu olan hasta tanımının yanında bunun 3 ila 4 katı civarında da PCR pozitif yani ağzından çıkan damlacıklarında virüsü taşıyan ama hastalık belirtisi olmayan vakanın olduğunu biliyoruz. Bunlar, herhangi bir semptomu olmadığı için çevreye virüs bulaştırmadıklarına inanarak rahat davranıp tedbirlere uymuyorlar. Bugün sadece hasta olanlar değil, semptomsuz ama boğazında virüs olup tükürük damlacığıyla çevreye bulaştıranların daha fazla olduğunu görüyoruz. 7 bin civarında hastanın bulaştırma kat sayısı bir kişi bir kişiye ise 7 bin kişiyi enfekte ediyordur ama geri kalan 20 binin üzerindeki semptomsuz kişi de aynı bulaş oranına sahip olduğu için enkfeksiyonu taşımadıklarını düşünerek daha fazla insanla temas ediyorlar. Bu yüzden de semptom göstermeyenler şu anda bulaşmanın en önemli faktörü."

"Ev içi ortamlarda bulaşma bir kişiden 3 kişiye kadar çıkabiliyor"

Bulaş riskinin daha fazla olduğu ortamları anlatan Aydın, "2 alan çok riskli. Biri toplu taşıma araçları ve pazar yerleri gibi kalabalık alanlar, birisi de doğal bir davranış biçimi olarak mesafeye ve maskeye uyulmayan ev içi ortamlar. Dışardaki ortamda bir kişinin bir kişiye bulaştırdığını kabul edecek olursak ev içi ortamlarda bu bir kişiden 3 kişiye kadar çıkabiliyor. Demek ki hem sosyal yaşamda hem çalışma alanlarımızda bu kurallara uymamız gerektiği gibi en önemlisi de ev içi ortamlar. Özellikle mevsimsel olarak kış dönemine girdiğimiz için daha dar alanlarda, daha yoğun aile ortamlarında ve daha az havalandırmalı mekanlarda kalmanın getirdiği bulaş daha yoğun. Türkiye'de bugün en fazla bulaşın olduğu alan ev içi bulaşlar" dedi.

"Evin tüm kullanılacak alanlarında biraz daha bireyselleşmeliyiz"

Prof. Dr. Kemalettin Aydın'ın riskin azaltılması için vatandaşlara önerileri:

- Dışardaki kurallara uyma zorunluluğunu yerine getirmemiz lazım. Çünkü ev dışına çıkan insanların evin içine karşı da sorumluluk hissetmesi gerekiyor. Evin dışından belirti olmadan da virüsü alıp taşıyor olabilirsiniz. Eve geldiğinizde diğer bireylere özellikle de 65 yaşın üzerindeki insanlara bulaştırma riskimizin olduğunu bilmeliyiz. 

- Evden dışarı çıkıp virüs alma riski olmayan insanlar ile dışardan eve gelen insanların, akşam yemek masaları ve oturma sohbetleri ile sabah kahvaltılarını periyotlarla yapmalarını öneriyorum.

- Önümüzdeki 1-2 ay evin tüm kullanılacak alanlarında biraz daha bireyselleşmeliyiz. Özellikle ev içini biraz daha seyreltmek, aynı mekanı paylaşıyorsak da maske ve temizlik kurallarına uymamız gerekiyor."

Yeni tedbirler alınacak mı?

COVID-19'la mücadele için alınan yeni tedbirlerin ileriki hafta sonundan itibaren etkisini göstermeye başlayacağını anlatan Aydın, "Alınan tedbirlerle bu etkiyi göremezsek belki cumartesi pazar 48 saat sokağa çıkma kısıtlaması, hafta içi 23.00'ten sabaha kadar sokak kısıtlamaları gibi tedbirler gelebilir. Çok daha zorlayıp sağlık sisteminin yönetilemeyecek duruma ulaşması durumunda ise daha uzun süre 5-7-10 gün gibi kısıtlama olabilir ama bunu ilk etapta öngörmüyorum. Çünkü çok güçlü bir sağlık altyapısı var, oluşabilen vakaları yönetebiliyor görünüyor, bir sağlık açığı görmüyoruz" dedi.

Sıradaki Haber
Erzurum'da öğrenciler arter basınç bandı üretti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz