Sinop Atatürk Devlet Hastanesi'nde görev yapan Uzm. Dr. Ömer Küçükdemirci, yeni tip koronavirüs (COVID-19) servisinde tedavi gören hastalarıyla yaşadığı acı dolu hatıraları unutamıyor.
Küçükdemirci, salgının başladığı günden itibaren yüzlerce hastası olduğunu, bunların bazılarının kendisinde çok acı hatıralar bıraktığını söyledi.
'Bazı insanlar kendi başlarına gelince işin ciddiyetine varıyor'
Yaşanan tüm acı olaylara rağmen bazı kişilerin hastalık ve aşıya karşı halen küçümseyici tavır aldığına şehit olduklarını anlatan Küçükdemirci, "Bu insanlar maalesef ya hastalığa kendileri yakalanınca ya da sevdikleri birini kaybedince işin ciddiyetine varıyor" dedi.
Özellikle gençlerin "Bana bir şey olmaz" mantığıyla hareket etmesinin salgınla mücadeleyi olumsuz etkilediğini vurgulayan Küçükdemirci, gençlere bu hastalığın herkesi hayattan koparabildiğinin daha sık anlatılması gerektiğini belirtti.
Küçükdemirci, sağlık çalışanları olarak salgınla mücadelede ellerinden gelenin en iyisini yapmak için büyük gayret gösterdiklerine işaret ederek, "Sağlığına kavuşan hastalarımız oldu ancak kaybettiğimiz canlarımız da oldu" diye konuştu.
'30 saniye boyunca nefeslerini tutmaya çalışsınlar, o zaman hastaların neler çektiğini anlarlar'
Salgın sürecinde çok üzücü, can sıkıcı olaylar yaşadıklarını anlatan Küçükdemirci, şunları kaydetti:
"Örneğin yoğun bakımda yatan kadın hastamızın 16 yaşlarında down sendromlu bir kızı vardı. Durumu kötü olmasına karşın sürekli 'Kızım ne olacak?' diye onu düşünüyordu. Bir gün telefonumdan görüntülü arayarak kızıyla görüşmesini sağladım. O kadının kızı ve yakınlarıyla vedalaşma anları bizi derinden etkiledi. Kısa süre sonra zaten o hastamızı kaybettik. Benim için çok acı ve duygusal bir kayıp oldu. Bunun gibi unutamadığım acı anlarım oldu. Maalesef halen işin ciddiyetini anlamayan insanlarımız var. Onlara tavsiyem, nefeslerini sık aralıklarla 30 saniye boyunca tutmaya çalışsınlar, o zaman hastaların neler çektiğini daha iyi anlayacaklar."