Merkezde, kaza veya çeşitli hastalıklar sonucu kaybedilen kol, el ve bacak gibi vücut bölümlerinin fonksiyonlarını yerine koyan protezler ile ekstremite ve omurga fonksiyon bozukluklarının düzeltilmesine yönelik ortezler yapılıyor.
Merkezde, tamamen kişiye özel üretilen protez ve ortezlerin hastalara uygulanması, eğitim ve rehabilitasyon süreçleri de gerçekleştiriliyor. Gazilerin, uzun dönemli rehabilitasyon desteğiyle protezlerini günlük yaşamlarında rahatça kullanabilmeleri ve hayat standartlarının yükseltilmesi amaçlanıyor.
Dünyadaki son gelişmeler ışığında, ileri teknolojiyle üretilen protezler arasında, mikro işlemci kontrollü alt ekstremite protezleri, elektronik kontrollü dirsek eklemli kol protezleri ve kişiye özel silikon protezler de yer alıyor. Söz konusu protezler, suya girebiliyor, yüzme ve koşu gibi özel sporlarda da rahatlıkla kullanılabiliyor.
Hastane bünyesinde ayrıca 2005'te kurulan ve Türkiye'de ilk olan silikon laboratuvarı da bulunuyor. Bu laboratuvarda kişiye özel silikon el, parmak, parsiyel ayak protezi ile yanıklar için yüz maskesi gibi ürünler yapılıyor.
Yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Ortez-Protez Yapım ve Uygulama Merkezi Sorumlusu Yusuf Seyrek, halihazırda 1000 metrekarelik bir alanda üretim ve uygulama çalışmalarını gerçekleştirdiklerini anlattı.
Seyrek, "Burada gazilerimizin, iç güvenlik harekatlarında yaralananların, askerlerimizin, polislerimizin protezlerini, ortezlerini ve diğer iyileştirici araç-gereçlerinin tamamını üretiyoruz. Kamu kurumları arasındaki en büyük kapasiteli ve en kapsamlı merkezlerden biri olarak hizmet veriyoruz." dedi.
Merkezin idare, atölye ve üretim olmak üzere üç ana kısımdan oluştuğunu, yaklaşık 30 personelin görev yaptığını belirten Seyrek, şu bilgileri paylaştı:
"Gazilerimiz için en son teknolojiye sahip mikro işlemcili alt-üst ekstremite protezlerinin tamamını üretiyoruz. Bunun haricinde akülü sandalye, tekerlekli sandalye gibi araç gereçlerin teminini de sağlıyoruz. Yılda 600'e yakın gazimiz merkezimize başvuruyor, bu gazilerimizin yaklaşık 900 farklı işlemini gerçekleştiriyoruz, ihtiyaç duydukları ürünleri kendilerine teslim ediyoruz.
Gazilerimiz için ne yapsak az. Şu anda dünyada en son teknoloji ne varsa, burada üretimini yapabiliyoruz. Son ürettiğimiz mikro işlemcili diz eklemleri, protezler suya da girebiliyor, kısa mesafeli koşulara da imkan sağlıyor. Ayrıca tamamen suya dayanaklı banyo protezlerini de üretiyoruz."
Seyrek, aynı zamanda protez-ortez yapımına ilişkin lisans ve ön lisans öğrencilerine uygulamalı eğitimler de verildiğini kaydetti.
Hastanenin Ortopedik ve Ampute Rehabilitasyon Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Yasin Demir de gazilerin protezlerini planlayarak, rehabilitasyon süreçlerini yürüttüklerini ifade etti.
Hastaların protezlerinin bir ekip çalışmasıyla planlandığını, yıllarca kullanılacak bu ürünlerde kişiye özel, en uygun protezlerin belirlendiğini aktaran Demir, şöyle devam etti:
"Hastalarımız için protezleri kullanıma hazır hale geldiğinde, uzun süre alabilecek rehabilitasyon aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada alt ekstremite ampütasyonlu hastalarımızda, protezlerine adaptasyon, proteze yük vermeleri, adımlamaları, yürümeleri gibi çalışmaları yapıyoruz. Dışarda herhangi bir zeminde karşılaşabilecekleri problemleri simüle ederek, onları eski yaşamlarına olabildikçe benzer şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. El, kol ampütasyonu olan hastalar için de protezleriyle ilgili eğitim, tedavi süreçlerini yürütüyoruz."
Demir, hastaların durumlarının yakın takip içerisinde, düzenli kontrollerle izlendiğini ifade etti.
Hastaların önemli bir bölümünün travmatik ampütasyon yaşayan genç kişilerden oluştuğuna dikkati çeken Demir, "Bu yaşlardaki bireyleri olabildiğince spor gibi faaliyetlere yönlendirmeye çalışıyoruz. Hastanemizde mesleki beceri ve hobileri geliştirme üzerine kurslarımız da var. TSK Spor Okullarında şu an yüzlerce lisanslı sporcumuz bulunuyor. İçlerinde olimpiyatlara katılıp derece elde eden sporcular yer alıyor. Hastalarımızın spordan, sosyal faaliyetlerden kopmasını istemiyoruz. Bu da zaten rehabilitasyonun çok önemli parçalarından birisi." diye konuştu.
Hastanede düzenli protez kontrollerine gelen 55 yaşındaki emekli gazi Hüseyin Turan ise 18 Eylül 1990'da terör gazisi olduğunu, teröristlerle girilen çatışmada mayına basarak sağ bacağını kaybettiğini anlattı.
Turan, 25 yıldır hastanede hem fizik tedavi aldığını hem de protezlerinin burada yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Doktorlarımıza, hemşirelerimize, burada çalışan ortez-protez uzmanlarımıza, herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Protezlerimiz çok güzel yapılıyor, hiçbir sıkıntımız yok. Buradaki genç hastalar da benim silah arkadaşlarım, kader arkadaşlarım, kardeşlerim, evlatlarım. Ben de elimden geldiğince onlara yardımcı oluyorum. Yapılan protezlerimiz çok güzel ama her şey kafada bitiyor. Orayı yenersen koşabilirsin, istediğini de yapabilirsin.
Mesela, ben protezimle 5 kilometreye kadar koşabiliyorum. Normal, sağlıklı bir arkadaşımla da yürüyüşe çıktığımda benim hızımda yürüyemiyor. Bunların hepsini hastanedeki kardeşlerime de anlatıyorum, gurur duyuyorlar, hayata dört elle sarılıyorlar."