Gıda takviyeleri vücutta eksik bulunan vitamin ve minerallerin eksikliğini gidermek amacıyla alınıyor. Ancak birçok tüketici, gıda takviyelerini fiyatını daha düşük bulduğu için eczane yerine e-ticaret sitelerinden almayı tercih ediyor. Reçeteyle satılmadığı ve ilaç olmadığı için insanlara zararsız gibi görünen bu alışverişin sonuçları beklendiği gibi olmuyor. Hatta ciddi sağlık sorunlarına bile yol açıyor.
İnternet üzerinden satılan takviyelerin olası zararlarını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Aslan, TRT Haber’e anlattı.
“Takviye edici gıdalar dozunda alınmadığında bizler için zehre dönüşebilir” diyen Dr. İsmail Aslan, bunu şöyle açıklıyor:
“Büyük sorun teşkil ederek, sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarımızı bozabilir. Takviye edici gıdalarda önemli olan bir husus da, bitkisel kaynaklı olanların güvenli olduğu algısıdır. Bu büyük bir yanlıştır. Gıda takviyelerinin bitkisel olması, hayvansal kaynaklı olması ve ilaç olmadığı için zarar vermeyeceği algısı son derece yanlıştır.”
En yakın sağlık danışanı eczacılar
İlacı zehirden ayıranın dozu olduğunun altını çizen Dr. Aslan, bu dozların Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği standartların dışında hiçbir takviye edici gıdada bulunamayacağını söylüyor. Ancak internet üzerindeki satıcıların bu standartları karşılayıp karşılayamadığı kafalarda soru işareti oluşturuyor.
“Nasıl ki hekim önermedikçe ilaç kullanılmıyor, eczacıların önermediği takviye ediciler de kullanılmamalı” diye uyarıda bulunan Dr. Aslan, gıda takviyesi alınırken dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor:
“Pazar yerlerinden gıda takviyesi alınmamalı. Çünkü pazar yerlerinde en büyük risk, takviye edicinin orijinal olup olmadığı gibi, içerisinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği izin verilen maddelerden veya kısıtlayıcı maddelerden olup olmadığının bilinmemesi. Eczane harici pazarlarda kontrol mekanizması devreden çıkabilir. Çünkü eczaneler, Sağlık Bakanlığı ve belirli bakanlıklarca kontrol edilen birimlerdir. Ancak pazar yerlerinde bu kontrol mekanizması sağlıklı şekilde işleyememektedir.”
Eczacılar en yakın sağlık danışanları olarak biliniyor. Ancak internet üzerinden alışveriş yapıldığında bu hizmet verilemiyor. Bu bile aslında internet üzerinden neden gıda takviyesi alınmaması gerektiğini açıklıyor.
“Şöyle bir söz var: ‘Altın sarraftan alınır’. İlaç da olsa gıda takviyesi de olsa eczaneden alınır. Pazar yerlerinde satılan takviye edici gıdalar, güvenli olmamakla beraber tehlike de oluşturabilir. Türkiye’de ve dünyada sahte gıdalarla ilgili ciddi sıkıntılar var. Ürün üzerinde takviye edici gıda numarasının, menşeinin yani ürünün bileşenlerinin menşei mutlaka belirtilmeli. Türkiye dışındaysa bunlar yazılmalı. Acil durumda, ürünle ilgili bilgi alınması gereken bir durumda iletişim kanallarının birkaç tanesinin de belirtilmesi gerekir.”
Sahte gıda takviyeleri arasında en yaygını balık yağları
Sahte gıda takviyeleri arasında en yaygınının balık yağları olduğunu belirten Dr. Aslan, Türkiye’ye getirilen balık yağı miktarından daha fazlası pazarda satışa sunulabiliyor. Bu da sertifikasız veya yasa dışı yollarla üretim yapıldığı anlamına geliyor.
“Balık yağlarının orijinallerinde IFOS sertifikası var. Orijinal gıda takviyelerinde belli analizler yapılıyor. İçeriğinde ağır metal bulunmaması gerekiyor. Sahte ürünlerde ağır metal riski oldukça yüksek. Çünkü safsızlık var içerisinde. Bu da vücudun ağır metal yükünü arttırdığı için vücutta olumsuz pek çok etkiye yol açıyor. Hatta uzun süreli kullanımlarda ağır metallere maruziyet çeşitli kanserlere sebep olabilir.”
Dr. Aslan ağır metallerden arındırılmamış sahte balık yağlarının yol açacağı hastalıkları ise şöyle ifade ediyor:
“Balık yağı kullanmamız kalp damar sağlığı veya bilişsel fonksiyonlar açısından faydalı olabilir. Ancak ağır metali fazla olan sahte gıda takviyeleri bizi iyileştirmediği gibi, sızdıran bağırsak sendromu dediğimiz bağırsak problemine sebep olabilir. İkincisi bilişsel fonksiyonlarımızı bozabilir. Uzun süreli kullanımlarda Alzheimer, Parkinson, MS gibi hastalıklarda bu ağır metallerin etkili olduğu gözlemlendi.”
Dr. Aslan, Türkiye Tıbbi İlaç Kurumu gibi kontrol mekanizmalarının da ilaç ve gıda takviyesinin eczanelerden alınması gerektiğini net bir şekilde beyan ettiğini belirtiyor.
Grafik: Hafize Yurt