Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Akbay, uzun süre yüksek düzeyde gürültünün, kişiler üzerinde iç kulakta hasarın yanı sıra kardiyovasküler hastalıklar, beyin sıvısındaki basıncın azalması, uyku bozukluğu, öfke ve sıkıntı gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden olduğunu bildirdi.
Akbay, çevresel bir sorun olan gürültü kirliliğinin sağlık açısından da tüm insanları olumsuz etkilediğini söyledi.
Avrupa'da gürültü kirliliği konusunda AB direktifleri doğrultusunda hazırlanan raporlardan örnekler veren Akbay, Avrupa Çevre Ajansı tarafından 467 yaşam alanı, 86 büyük hava limanı ve 186 bin 600 kilometrelik büyük yollar ile 44 bin 320 kilometre demiryolu ağı çevresinde gürültü kirliliği araştırması yapıldığını aktardı.
Akbay, "Yapılan araştırmalara göre, Avrupa'da iç ve dış mekanlarda trafik gürültüsünden yaklaşık 100 milyon kişi etkileniyor. Bu kişiler 55 desibel üstündeki gürültüye maruz kalıyor. Demiryolları çevresindeki 18 milyondan fazla kişi de 55 desibel üstündeki gürültüden etkilenen ikinci en önemli mağdur grubu oluşturuyor. Bunu 4 milyon kişiyle uçak gürültüsü izliyor." diye konuştu.
Kentsel alanlardaki endüstriyel gürültü kirliliğinin de 1 milyon insanı etkilediğine işaret eden Akbay, Avrupa'da çevresel gürültüye bağlı olarak her yıl 14,1 milyon yetişkinin çevre gürültüsünden ciddi derecede rahatsız olduğunu, 5,9 milyon yetişkinin uyku rahatsızlığından şikayet ettiğini kaydetti.
Gürültü kirliliğinin sağlık açısından herkesi etkileyen bir sorun olduğunu dile getiren Akbay, "Uzun süre 55 desibelin üzerindeki yüksek düzeyde gürültü kirliliğine maruz kalmak, başta iç kulak hasarı olmak üzere, kardiyovasküler hastalıklar, beyin sıvısındaki basıncın azalması, baş ağrıları, uyku bozukluğu, öfke, kızgınlık, sıkıntı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir." diye konuştu.
Gürültü kirliliği 29 Mayıs'ta AB Parlamentosunda
Avrupa Birliğinin "Çevresel Gürültüye Yönelik Direktifi" kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından gürültü kirliliğine karşı bir eylem planı hazırlandığını ifade eden Akbay, planın yarın Avrupa Parlamentosu Halk Sağlığı, Gıda ve Çevre Komitesinde görüşüleceğini aktardı.
Akbay, bazı AB devletlerinde gürültü haritalarının üretilmesi konusunun, ulusal organlar ve yerel makamlar arasında devam ettiğini ancak bazı ülkelerin gürültü haritalarında gecikmeler yaşandığını belirterek, bu durumun Türkiye için de geçerli olduğunu anlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından gürültü haritalarının bir an önce hazırlanmasını ve AB direktiflerine uyumda yaşanan gecikmelerin önlenmesini isteyen Akbay, "Halkın sağlığını doğrudan etkileyen gürültü konusunda uyum ve güncelleme konusunda hatırlatma yapmayı toplumsal ve bireysel sorumluluk olarak algılıyorum. Gürültü haritalarının hazırlanması için planların gecikmeden yeniden masaya yatırılması yaşamsaldır." ifadelerini kullandı.