Dermaklinik Estetik Ve Güzellik Merkezinden Diyetisyen Elif Yıldız, “Kahvaltı, gece boyunca süren açlığın üzerine, enerji alımını sağladığı için en önemli öğündür. Yapılan çalışmalarda kahvaltı yapmak, gün içindeki kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olduğunu gösteriyor. Kahvaltı yapmak, daha verimli daha aktif olunmasına yardımcı olur. Kahvaltı yapılmadan başlanılan bir günde ise yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü ve bitkinlik hissedilir. Her mevsim olduğu gibi kış aylarında da kahvaltı yapmadan güne başlanılmaması gerekir. İdeal bir kahvaltı her besin öğesini (karbonhidrat, protein, yağ vs.) de içeren şekilde olmalıdır. Örneğin; 1 adet ince dilim peynir ve tam buğday ekmeğinden yapılmış bir tost + söğüş sebze + 2 ceviz yada 1 su bardağı süt + 2 çorba kaşığı yulaf ezmesi + 1 porsiyon meyve + 8 adet çiğ badem yada 1 adet yumurta + 1 dilim beyaz peynir ve az yağla yapılmış otlu bir omlet + 1 dilim esmer ekmek” dedi.
“Meyve -Sebze tüketimi önemli”
Havaların soğuması ile beraber hastalıkların da arttığını belirten Yıldız, “Bu dönemde hastalıklara karşı vücut direncini arttırmak için vitamin ve mineral desteğine önem verilmesi gerekir. En iyi vitamin ve mineral kaynağı sebze ve meyvelerdir. Her gün düzenli olarak taze, mevsimine uygun meyve tüketilmesi gerekir. Bazen meyve yerine meyve suyu tercih edilebilir. Meyvenin suyu tercih edilecekse; taze sıkılmış olmalı ve miktarına dikkat edilmelidir. Neticede meyve früktoz adında bir şeker içerir ve fazla tüketimi kilo alımı konusunda önemsenmesi gereken bir durumdur. Örneğin 1 su bardağı portakal suyu 4-5 adet portakal içerir. Bu miktar farkında olmadan, günlük meyve tüketiminin üzerine çıkılmasına sebep olabilir. Ayrıca meyvenin kendisini yemek, posa içerdiğinden, suyunu içmeye nazaran daha tok tutar” diye konuştu.
Hangi ayda hangi sebze-meyveleri yenmeli?
Diyetisyen Elif Yıldız meyve ve sebzelerin yenmesi gereken ayları şöyle sıraladı: “ARALIK: Karnabahar, havuç, karalahana, brokoli, pırasa, brüksel lahanası, kereviz, bal kabağa, yer elması, ıspanak, elma, mandalina, ayva, nar, portakal, greyfurt, trabzon hurması
OCAK: Karnabahar, havuç, bal kabağa, karalahana, brüksel lahanası, brokoli, pırasa, kereviz, yer elması, pancar, ıspanak, kara ve kırmızı turp, elma, mandalina, ayva, nar, portakal, greyfurt, trabzon hurması
ŞUBAT: Karnabahar, havuç, bal kabağa, brüksel lahanası, karalahana, brokoli, pırasa, kereviz, yer elması, pancar, ıspanak, kara ve kırmızı turp, hindibağ, frenk soğanı, elma, mandalina, ayva, nar, portakal, greyfurt, trabzon hurması”
“Su ihmal edilmemeli”
Kışın su içmeyi unutan kişileri uyaran Yıldız, “Havalar soğuğunca yanınızda taşıdığınız su şişesini almayı unutur oluyor ya da iş yerinde masanıza sürahiyi koymak aklınıza gelmiyor. ‘ Ben en son ne zaman su içmiştim.’ diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Oysa su tüketimine her mevsim dikkat edilmesi gerekir. İçtiğimiz suyun vücuda alınması ve atılması bir denge içinde olur. Vücudun sıvı miktarının korunması için günlük sıvı alımının günlük sıvı kaybına eşit olması gerekir. Yeterli miktarda su içildiğinde gerekli mineraller alınır, vücut ısısı dengede kalır, bağışıklık sistemi güçlenir, cilt güzelleşir, soğuk algınlığına karşı direnç artar. Günde yaklaşık 2-2.5 L içilmesi gerekir. Kış aylarında, su tüketimine destek amaçlı ıhlamur, kuşburnu çayı, adaçayı da tüketilebilir. Bağışıklığınızı kuvvetlendirmek için kış çayı tarifi: 1 demlik içine 1 avuç ıhlamur, 1 çay kaçığı zencefil, 1 küçük boy dilimlenmiş limon, 1 küçük boy dilimlenmiş yeşil elma, 1 çay kaşığı zerdeçal koyup, üzerine kaynamış su dökün. Ağzı kapalı olarak 4-5 dakika demleyin. Günde 1-2 fincan içebilirsiniz. İçerken içine 1 çay kaşığı bal ve 1 çubuk tarçın koyabilirsiniz” dedi.
Yıldız, “Saatlerin değişmesiyle günün daha çabuk bitmesi, havaların soğuk ve kapalı olması; daha yorgun, halsiz hissedilmesine sebep olur. Buna bağlı olarak da gün sonunda yeme atakları ile karşı karşıya kalırsınız. Çünkü hissedilen yorgunluğu bastırma ihtiyacı doğar. Bunun en kolay çözümü de yemek yemektir, tatlı ve karbonhidrat! Oysa başka çözümler bulmak gerekir. Örneğin gün sonuna doğru, akşam yemeğinden önce iyi ve tatminkar bir ara öğünle bu durumu ortadan kaldırabilirsiniz. 1 avuç kuru üzüm, fındık ve yaban mersini karışımı ile 1 fincan yeşil çay YA DA 3-4 adet hurma ve 8-10 adet çiğ badem YA DA evde yapabileceğiniz yulaf ezmeli hurma tatlısı gibi alternatifleri kullanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Haftada 2-3 gün balık tüketin
Sonbahar ve kış mevsimleri, balık sezonu olmasına rağmen Türkiye’ de yıllık kişi başına düşen balık tüketim miktarı 8 kilogram olduğunu ifade eden Yıldız, “Oysa Avrupa ülkelerinde bu miktar (kişi başına düşen balık miktarı) 25 kg iken, uzak doğu ülkelerinde ise 80 kg kadardır. Balıkta bulunan Omega-3 yağ asidi birçok rahatsızlık için çok önemlidir. Kalp hastalıklarından, kansere bağışıklık sisteminden cilt rahatsızlıklarına kadar pek çok faydası vardır. Bu sebeple kış aylarında balık tüketimine dikkat etmek ve haftada 2-3 gün sofrada eksik etmemek gerekir. Çok sevilen yedikçe yenilesi bir yiyecektir. Kestanenin birçok faydası olduğu kadar karbonhidrat içeriği sebebiyle de dikkatli tüketim gerektirir. Kestane kalsiyum, fosfor, potasyum, magnezyum gibi mineraller içerirken iyi sindirilebilir lifler de içerir. 3-4 büyük kestane ya da 5-6 küçük kestane 1 dilim ekmeğe eşdeğerdir. Bu miktarların, günlük aşılmaması kilo kontrolü açısından çok önemlidir. Bir ara öğün gibi tüketilmesi gerekir. Ayrıca şeker hastalarının da tüketirken dikkat etmesi ve porsiyon kontrolü sağlayarak yemesi gerekir. Çünkü kan şekerinin çok fazla yükselmesine sebep olur” şeklinde konuştu. İHA