Parçalı Bulutlu 0.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
22.12.2016 09:42

Hangi baharat hangi hastalığa geliyor?

Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, baharatların toz olarak alınmaması uyarısında bulundu ve baharatların faydalarından bahsetti.

Hangi baharat hangi hastalığa geliyor?

Karabiber, kırmızıbiber, nane, kimyon, kekik ve tarçın en bildiğimiz baharatların başında geliyor. Oysaki bunların dışında onlarca baharat daha var. Kimi yöresel, kimi damak tadımıza uymuyor, kimine elimiz alışmadı. Halbuki özellikle kış aylarında kullandığımız baharat sayısı ve miktarını dört mevsim arttırmak geliyor.

Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral kışın artan enerji ihtiyacımızın bizi tatlı gıdalara yönlendirdiğini bunun da fazla kilolara yol açtığını söyleyerek, yemeklere ve suya ekleyeceğimiz tarçınla, şeker ihtiyacımızı kontrol edebileceğimizi ifade etti.

Özyaral, “Baharatın bir kısmı doğrudan antimikrobiyal etki gösterir. Ayni mikroplarla savaşır, enfeksiyonu önler. Temel özelliklerinden birisi de metabolizmayı güçlendirir ve hatta hızlandırır. Çemen otu, beyaz acı bakla, sarımsak, kişniş, soğan, çörek otu, melez mısır, ısırgan otu, okaliptüs, kimyon, adaçayı ve ıhlamurun diyabet tedavisini destekleyici ve alternatif olarak yer aldığını görüyoruz” dedi.

Baharatı toz olarak almayın uyarısı

Doç. Dr. Oğuz Özyaral baharatların 6 ay ile 1 yıllık raf ömrüne sahip olduğunu da söylerken hanımlara kendi baharatlarını kendilerinin yapmasını tavsiye ederek, “Önemli olan hangi baharın nerede ve nasıl kurutulacağıdır. Kurutulan baharlar serin ve güneş görmeyen yerlerde ve özellikle hava almayacak şekilde ağzı sıkıca kapalı cam kavanozlarda saklanmalıdır. Evlerimizde gerek aktardan aldığımız gerekse kendimizin toplayıp kuruttuğumuz baharat el değirmenleri ile taze çekilip kullanılmalıdır. Toze edilmiş ürünlerin raf ömrü çok daha kısadır. Ayrıca bu ürünlerde tağşiş yani sahteciliği anlamak mümkün olmaz” diye konuştu.

'Her mevsim mutlaka sarımsak, zencefil ve pul biber tüketin'

“Kış mevsimde grip, nezle, solunum yolu enfeksiyonları çok görülüyor. Hasta olmadan önce yapılabilecekleri bilmek çok önemlidir” diyen Özyaral bu mevsimin baharlarını da sıraladı: “Doğal antibiyotik olarak başta sarımsak mutlaka sofralarınızda bulunsun. Mümkün olduğunca çiğ tüketilmelidir. Kansere karşı koruyucu etkileri olan sarımsak aynı zamanda midede sağlık problemlerine yol açan Helicobacterpylori adındaki bakterinin çoğalmasını engeller. Bunun yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyonlarında zencefil çayı etkilidir. Ayrıca yemeklere katıldığında muhteşem bir lezzet sağlar, mide bulantısını gidermede yardımcıdır. Ağrı kesici özelliği bulunmaktadır. Kırmızı pul biber bağışıklık sistemini güçlendirir, kalp krizi riskini azaltır. Ağrı kesici ve iltihap çözücü özellikleri vardır. Ayrıca mikroplarla savaşır ve mide asiditesini ayarlar.”

Tuz yerine baharat

Doç. Dr. Oğuz Özyaral Sağlık Bakanlığı’nın tuz tüketimini azaltmak için çeşitli çalışmalar yaptığını, tuzu azaltmak için baharatı arttırmanın iyi bir çözüm olacağını söyledi. Özyaral “Türk insanı olarak günlük tuz tüketiminde ortalamanın çok üzerindeyiz. Tuzlu yedikçe damak tadımız gittikçe daha tuzlu yemeklere yönlendirir bizi. Bunun önüne geçmenin yolu yemeklerde kullanılan baharat çeşidini ve miktarını arttırmaktır. Baharat içeriğindeki zengin mineral yapısından ötürü yemeklerde tuzun yerini alır. Kısa süre içinde tuz tüketiminizi olması gereken sınırlara çekebilirsiniz” şeklinde konuştu.

'Yemeğe katın, çay yapın, yoğurtla karıştırın'

“Baharatın yemeklere katılması alışkanlıktır. Ancak bunun dışında da kullanım yerleri bulabiliriz” diyen Özyaral baharatlarla çay yapılması hatta yoğurta katılmasını da tavsiye etti.

Özyaral, “Çay şeklinde tüketileceği zaman hazırlanan ve içerisinde sıcak su bulunan fincanınıza istediğiniz kadar ilave edemezsiniz ve gene istediğiniz kadar tüketemezsiniz. Bu tip ürünler paketlenmiş, ruhsatlandırılması yapılmış ve üzerlerindeki etiketlerde içeriği, miktarı, kullanım şekli ve raf ömrü belirtilmiş ürünler olmalıdır. Aksi takdirde ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmak olasıdır. Böbreklerin iflasına kadar uzanan, mide bağırsak sistemini alt üst edebilen tablolar ortaya çıkabilir. Günlük kullanım şekline ve dozuna kesinlikle uyulması gerekir. Gerek yoğurda gerekse ayrana özellikle kırmızıbiber, kırmızı acı biber, nane, kekik, sumak eklenebilir. Bir su bardağı ayrana bir çay kaşığı kadar istediğiniz baharatı ekleyebilirsiniz. Yoğurt ya da salatanıza ise en fazla bir tatlı kaşığı kadar bir baharat karışım hazırlayıp içerisine katabilir ya da üzerine serpebilirsiniz” şeklinde konuştu.

Hangi baharatı ne için kullanabiliriz?

Kırmızı Biber: metabolizmayı hızlandırır. Kanser hücreleri ile savaşır. Kan dolaşımını hızlandırarak cinsel performansı olumlu etkiler. Grip ve soğuk algınlığında kullanılır.

Kimyon: Gaz ve hazımsızlık şikâyetlerine iyi gelir.

Karabiber: Ateş düşürücü, spazm giderici, antioksidan ve idrar söktürücüdür.

Kişniş: Antimikrobiyaldir, mikrop öldürür.

Zerdeçal: Karaciğeri toksinlerden arındırır, zihni güçlendirir. Kansere karşı vücudu korur.

Zencefil: Enerji verir, bağışıklığı düzenler. Kış boyunca tazesini salatalara ekleyebilir, tozu ile çay yapabiliriz.

Biberiye: Kalp sağlığını korur, antimikrobiyal etkiye sahiptir,

Kekik: Antiseptik ve tonik özellikleri sayesinde bağışıklık sistemimizi destekler.

Nane: Uçucu yağı sayesinde spazm ve gaz giderici, serinletici, uyarıcı ve antioksidandır,

Karanfil: Ağız kokusunu gidermede birebir etkilidir. Diş ve diş eti ağrılarında kısmi uyuşturucu etkide ve antibakteriyel özelliğe sahiptir. Ağzımızda gün boyu zaman aralıkları içerisinde özelliklede öğünlerden sonra bir karanfil tanesi tutmak sağlıklı bir alışkanlık olacaktır.

Vanilya: Mide ve sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkisi bulunan bu baharat, sinir bozukluğunu giderir ve ruh dinlendirici özelliğe sahiptir.

Tarçın: Kan şekerinin düzenlenmesini sağlar. Tatlı ve pilavla birlikte yendiğinde hazmı kolaylaştırır.

Sıradaki Haber
'Türkiye Hepatit B'de orta seviyede'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz