Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İlim Yayma Ödül Töreni'nde İlim Yayma Büyük Ödülü'ne layık görülen Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendisliği Bölümü Başkanı Şahin, tarımsal biyoteknolojiyle ilgili çalışmalarının akademik hayatının başından beri devam ettiğini söyledi.
Şahin, "Özellikle tarım girdileri arasında gübreler ve pestisitler vardır, bunların doğaya ve insana karşı toksik etkilerinden dolayı bu teknolojilerinin değişmesine her zaman ihtiyaç olduğu bilim insanları tarafından söylenilir. O neden bu alana yönelmiştim. Tarımda hem gübrelerin hem de pestisitlerin yerine alternatif biyolojik olan ürünleri geliştirmekle uğraştım. Geliştirdiğimiz birçok ürün de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tescillenmiş durumda. Özellikle biyolojik gübreleremiz, hem ulusal hem de uluslararası piyasada çok sayıda ürünümüz var." diye konuştu.
İkinci olarak akıllı malzemeler üzerinde çalıştığını i Şahin, "Çalışma alanım kısmen mikrobiyolojiyi içerdiği için özellikle de akıllı ve hijyenik malzemelerin geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yaptım. Son yıllarda yapı malzemelerinin tamamı ve tekstil ürünlerinin tamamına yakınını hijyenik özellikler kazandırabildik. Geliştirdiğimiz bu teknoloji patentlendi. Geliştirdiğimiz ürünlerin bir kısmı örnek olsun ve dünyada da ilk olsun diye Yeditepe Üniversitesi'nin Koşuyolu'daki hastanesinin inşaatında kullanıldı. Hastane, dünyada ilk defa malzemeden kendi kendini hijyen eden, hastane mikrobunu kontrol edebilen teknolojiyle kurulmuş bir hastanedir." ifadelerini kullandı.
"Mesafe katettiğimiz birçok ürün ve teknolojimiz var"
Üçüncü çalışma alanının kanserle ilgili olduğunu belirten Şahin, şunları söyledi:
"Sağlığın bütün alanlarıyla ilgili yeni ürünler ve yeni teknolojiler geliştirmiş durumdayız. Kozmetikle ilgili birçok yeni ürünümüz var. Yakında bunlar uluslararası markete sürülecek. Medikal cihaz grubunda da geliştirdiğimiz ürünlerimiz var. Bunların tamamı yerli ve millidir. Daha da önemlisi ilaçla ilgili ürünler. Mesafe katettiğimiz birçok ürün ve teknolojimiz var. Bunlar bir tanesi de kanser. Akıllılı moleküllerden kanseri hedefleyen yeni formülasyonların geliştirilmesi veya gen tedavi ile kansere yönelik yeni çalışmalar. Yeni ilaç teknolojilerinde ve ilaç üretiminde kullanılan teknolojilerle geliştirdiğimiz ürünler var. Gen tedavi ve biyoteknolojinin birleştiği alanlarda yeni nesil kanser ilaçlarıyla ilgili de çalışmalarımız var. Bunların önemli bir kısmı patentlenme, bazıları ise klinik aşamasına gelmiş durumda. Her şeyiyle yerli, milli olan, molekülünden sentezine, formülasyonundan üretimine kadar her şeyiyle bize ait olan yeni formülasyonlar ve yeni ilaçlarımız inşallah devreye girecektir."
Son olarak, dördüncü çalışma alanından bahseden Şahin, kök hücre ve gen tedavisiyle ilgili çalıştıklarını söyledi. Laboratuvarlar kurarak uzun yıllar araştırmalar yaptıklarını aktaran Şahin, "Yeditepe Üniversitesi Kök Hücre Gen Tedavi ve Kanser Mükemmeliyet Merkezini kurduk. Birçok hücresel ürünleri veya hücrelerden elde edilmiş ilaç sektöründe kullanılabilecek biyotech adını vermiş olduğumuz ilaç sektöründe kullanılabilecek molekülleri ve formülasyonları geliştirmiş durumdayız. Bunların preklinik ve klinik çalışmalarını tamamladıktan sonra da bu merkezde hem klinik hem de üretim çalışmalarını yapacağız." dedi.
"Bor üzerinde çalışıyoruz"
Şahin, Bor madeniyle ilgili yaptıkları çalışmalara da değindi.
Borun kendisi için çok önemli bir çalışma alanı olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
"Yıllardır, bor bileşiklerini ve yeni bor bileşiklerinin sentezlenmesiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bunların biyolojik sistemlerde, hayvanlarda, bitkilerde ve insanlarda yeri, önemi, kullanım alanlarının belirlenmesiyle ilgili çok sayıda araştırma yaptık. Bizim şu ana kadar borla yapıp tamamlamış olduğumuz çalışmaların en önemli kısmı antimikrobiyal malzemelerin geliştirilmesiydi. Diğer taraftan, ilaca yönelik sağlık ürünlerinin üretilmesinde yeni ve yerli, milli olan ilaçlarımızın üretilmesinde bor bileşiklerini test ettik ve formülasyon çalışmalarını tamamladık. Bugün eczanelerde bulabileceğiniz kronik yaraların tedavisinde kullanabileceğiniz bordan ürettiğimiz jellerimiz, dezenfektanlarımız var. Klinik çalışmaları tamamlanmış yakında medical device ve ilaç grubundan onay almak üzere ruhsatlarına müracaat edeceğimiz ürünlerimiz var. Bor bileşiklerinin sağlık sektöründe ilaçta bu şekilde kullanılmasında bir ilk. Bu nedenle gururluyuz, mutluyuz. Bazı bor bileşiklerinden viral hastalıkların tedavisine yönelik üzerinde çalıştığımız bir formülasyon var. Bor ile ilgili çalışmalarımızın bir kısmı da kanser üzerinde."
"Çok daha güzel çalışmalar çıkaracağımıza inanıyorum"
Üniversite bünyesinde 250 civarında laboratuvar kurduklarını söyleyen Şahin, birçok alanda çalışmalar yapıldığını ifade etti.
İlim Yayma Büyük Ödülü'ne layık görülen Şahin, duygularını şöyle dile getirdi:
"Bilim insanlarının yapmış oldukları bilimsel çalışmalar dışarıdan takdir görürse alkışlanırsa biraz da sanatçı ruhludurlar. Muhakkak motive olurlar. Atasözümüz var marifet iltifata tabidir diye. Türkiye'de şimdiye kadar Nobel Ödülü benzeri bir ödül yoktur. İlim Yayma Vakfı'nın düzenlemiş olduğu bu ödüllendirme sistemi ülkemizin bir çeşit Nobel Ödülü gibi. Bilimsel değerlendirmeden sonra, benimle birlikte arkadaşlarımın yürütmüş olduğu çalışmaların 'Büyük Ödül'e layık görülmesi beni çok mutlu etti ve çok motive oldum. Bundan sonra bu motivasyon benim grubumda da bir enerji patlamasına neden olacak ve çok daha güzel çalışmalar çıkaracağımıza inanıyorum."
Kaynak: AA