Kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, genetik gibi değiştirilemez risk faktörleri var. Bunun yanı sıra sigara, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, alkol, hareketsiz yaşam, şişmanlık, kan yağlarının yüksekliği, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi faktörler de bu hastalıkların oluşmasında önemli rol oynuyor.
Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Yunus Emiroğlu, kalp ve damar hastalıklarının Türkiye'de ölüm nedenleri arasında hala ilk sırada olduğunu anlattı.
"Günümüzde kalp sağlığının değerinin daha iyi anlaşılması ve tanıyla tedavi yöntemlerindeki ilerlemelere rağmen kalp ve damar hastalıkları dünyada ve Türkiye'de ölüm nedenleri arasında hala ilk sırada gelmektedir. Kalp ve damar hastalıklarının her yıl tüm dünyada 18 milyon insanın ölümüne sebep olduğu bilinmektedir."
Düzenli beslenme ve fiziksel aktivite ihmal edilmemeli
Modern yaşamın getirdiği olanaklar nedeniyle insanlar daha az hareket eder hale geliyor. Değişen yaşam tarzıyla beslenme alışkanlıkları kötü yönde etkileniyor.
Beslenmenin daha çok hayvansal gıdalara dayanması, sebze ve meyvenin yeterince tüketilmemesi, aşırı yağlı, soslu, yüksek enerjili gıdalar, fiziksel aktivite eksikliğiyle birleştiğinde, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini artırıyor.
Fiziksel hareketliliği artırmak, sağlıklı ve doğal beslenme, zararlı katkı maddeli gıdalardan uzak durmak, tütün kullanımını bırakmak ise, kalp hastalığı riskini yüzde 80 oranında azaltıyor.
"Kalp sağlığı çocukluktan itibaren başlıyor"
Doç. Dr. Mehmet Yunus Emiroğlu, kalbi korumak için şunları öneriyor:
"Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, tuz tüketimini kısıtlamak, düzenli olarak yürüyüş yapmak, kan basıncı (tansiyon), kolesterol, şeker (diyabet) kontrollerini yaptırmak, hekim tarafından verilen ilaçları düzenli kullanmak, stresten uzak durmak."
Beslenme alışkanlıkları, çocukluk yaşlarında başlıyor. Doç. Dr. Emiroğlu, bu yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlığının yerleştirilmesiyle toplumun kalp-damar hastalığı riskinin azaltılabileceğini söyledi.
Kaynak: AA