İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Apohan, TÜBİTAK destekli uzun süren çalışmaları sonucu kanser hücrelerini yok eden 3 yeni bileşik buldu.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN...
ABD'de 2009 yılında doktora sonrası çalışmalar yaptığı dönemde hücre kültürü ve kanser hücreleri alanına yönelen Apohan, İnönü Üniversitesi Hücre Kültürü Laboratuvarında sürdürdüğü çalışmalarıyla önemli bulgulara ulaştı.
"Yeni Benzimidazol Metal Kompleks Bileşiklerinin Sitotoksik/Apoptotik ve Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması" isimli projeyle TÜBİTAK desteği almaya hak kazanan Apohan, çalışma yaptığı 14 yeni bileşenden 3'ünün kanser hücreleri üzerinde ciddi olumlu etkilerini bulunduğunu, sağlıklı hücreleri mevcut kanser ilaçlarına oranla çok daha iyi koruduğunu belirledi.
Apohan, 2. Uluslararası Katılımlı Deneysel Hematoloji Kongresi'nde en iyi bildiri ödülüne layık görülen, ABD'nın Florida eyaletinde düzenlenen 9. Biyoteknoloji Kongresi'nde sunulan ve verileri Journal of Organometallic Chemistry dergisinde de yayımlanan çalışmanın detaylarını anlattı.
Kanser hastalığı nedeniyle yaşanan ölümlerin üçte birinin akciğer kanserinden kaynaklandığını hatırlatan Apohan, daha çok erkeklerde görülen akciğer kanserinin gelişmiş ülkelerde sigara kullanımına bağlı olarak hızla artış gösterdiğini dile getirdi.
Akciğer kanseri hastalarının sadece yüzde 15'inin 5 yıldan fazla yaşadığını, hastalığın iyileştirilmesi zor ve nüksetme oranı çok yüksek kanser türü olduğunu kaydeden Apohan, "Hücreler tıpkı bakterilerin antibiyotiklere göstermiş olduğu direnç gibi kullanılan anti kanser ajanlarına karşı direnç geliştirmekte. Bu nedenle yeni ajanların tespitine yönelik çalışmalar yapılmakta." dedi.
Mevcut kanser ilaçlarının kanserli hücreleri yok ederken sağlıklı hücrelere de aynı oranda zarar verdiğinden yola çıkarak hem akciğer kanseri hem de löseminin bir türü olan kronik myeloid lösemi üzerine çalışmalar yaptığını aktaran Apohan, deneyleri süresince bu kanser türlerine ait sağlıklı ve kanserli hücreleri kullandıklarını anlattı.
İnsan hücreleri üzerinde denendi
Laboratuvarda yaptıkları çalışmalarda insanlara ait hücreler kullandıklarını belirten Apohan, bileşenlerin bu hücreler üzerindeki etkilerini incelediklerini ifade etti.
Türkiye'nin çeşitli üniversitelerindeki akademisyenlerden de hücrelerin temini için destek aldığını anlatan Apohan, kontrol grubu olarak sağlıklı lenfoid hücreleri, İnönü Üniversite Hemotoloji Bölümünden öğretim üyesi Prof. Dr Emin Kaya'dan, akciğer kanseri hücre hattını Yeditepe Üniversitesinden Prof. Dr. Fikrettin Şahin'den, kronik myeloid lösemi ve sağlıklı akciğer epitelyum hücrelerini de İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Yusuf Baran'dan temin ettiklerini aktardı.
Sentezlenen yeni bileşiklerin kanser hücresi üzerinde etkisini denediklerini aktaran Apohan, "Bu bileşikler yeni sentezlendi. Daha önceden hiçbir şekilde yayımlanmamıştı. Farklı 14 bileşik kullandık. Bunların kanser ve sağlıklı hücreler üzerinde etkisini tespit etmeye çalıştık. Bu çok önemli. Hali hazırda kullanılan anti kanser ilaçlar, kanser hücrelerini öldürmenin yanı sıra sağlıklı hücrelere de zarar veriyor. Dolayısıyla son yıllarda yapılan çalışmalar daha çok, sağlıklı hücrelere zarar vermeyen, kanser hücrelerinin üremesini durduran ve hücreleri öldüren ilaçların tespit edilmesi üzerinedir. Bizim çalışmamız da buna yönelik." diye konuştu.
"Yeni bileşiklerin ilaç olma potansiyeli bulunuyor"
Apohan, yaptıkları çalışmalarla 14 bileşikten 3'ünün kanser hücreleri üzerinde etkili olduğunu gördüklerini vurgulayarak, yeni bileşenleri mevcut kanser ilaçlarıyla karşılaştırdıklarını anlattı.
Çalışma sayesinde kanser alanında önemli bulgulara ulaştıklarını kaydeden Apohan, şöyle devam etti:
"Sonuçlarda 14 bileşikten 3 bileşiğin kanser hücrelerine etkisinin, kullandığımız anti kanser ilaç kadar etkili fakat sağlıklı akciğer epitel hücreleri üzerinde ise daha az zararlı olduğunu tespit ettik. Kanser hücresini öldürüyor ama sağlıklı hücrelere daha az zararı var. Bu karşılaştırmayı halihazırda akciğer kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaca göre söylüyoruz. Bileşikler sağlıklı hücrelere çok daha az zarar veriyor. Şu anki verilerle bu 3 bileşiğin ilaç olabilme potansiyelinin olduğunu söyleyebiliriz ancak bu bileşiklerin ilaç olarak piyasaya sürülebilmesi için önce hayvanlar üzerinde deneylerin yapılması gerekiyor. Daha sonra gönüllü sağlıklı insanlar, sonrasında sağlıklı hastalar üzerinde denenmeli. Bir kimyasalın ilaç olarak piyasaya sunulması en az 15 yıllık bir araştırma sürecini gerektirmekte. Biz daha yolun başındayız."
Apohan, ayrıca yeni bileşenlerin antimikrobiyal etkisinin de var olduğunu belirlediklerini sözlerine ekledi. AA