Yanlış kullanım ve ihmal yüzünden soba, şofben, baca zehirlenmeleri kış aylarında ve özellikle rüzgarlı havalarda tehlikeli boyutlara ulaşıyor.
Renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı ve zehirli bir gaz olan karbonmonoksit, bu özelliklerinden ötürü "sessiz katil" olarak da tanımlanıyor.
Vücuda solunum yolu ile giren, doğrudan kana geçen gaz, oksijen alımını engelliyor, zehirlenme ve ölüme neden oluyor.
Karbonmonoksit zehirlenmeleri sıklıkla, kapalı ortamlardaki açık ocaklar, bacası çekmeyen soba, şofben, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeniyle meydana geliyor.
Kısa sürede müdahale edilmezse ölümle sonuçlanabiliyor
Karbonmonoksitle meydana gelen zehirlenmelerde kısa süre içerisinde tıbbi müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabiliyor.
Türkiye genelinde de önemli bir hal sağlığı sorunu olan ve her yıl özellikle kış aylarında sobaların, kombilerin ve şofbenlerin yanmasıyla birlikte çok sayıda karbonmonoksit zehirlenmesi meydana geliyor.
Özellikle soba dumanına bağlı karbonmonoksit zehirlenmeleri topluca ölümlere yol açıyor. Bir aileden çok sayıda kişi aynı anda hayatını kaybedebiliyor.
Belirtiler ayırt edici olamayabiliyor
Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri ayırt edici olamayabiliyor. Bu nedenle grip ve yiyecek zehirlenmeleriyle karıştırılabiliyor. Belirtiler ise kişiden kişiye farklılıklar gösterebiliyor.
Bu belirtiler ise şöyle:
"Oksijen yetersizliğine nedeniyle deride kırmızılaşma, kısa soluk alma, göğüste sıkışma, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, rehavet çökmesi, göğüs ağrısı, kaslarda halsizlik ve genel halsizlik, bilinç kaybı."
Griple karıştırılmaması gerekiyor
Karbonmonoksit zehirlenmesi ile grip belirtileri arasında bazı farklılıklar bulunuyor. Bu farklılığı bilmek ise çok büyük önem taşıyor.
Gripten farklı olarak karbonmonoksit zehirlenmesinde ateş görülüyor. Genel bir halsizlik hissedilmesine rağmen bu halsizlik gripteki gibi kaslarda ağrılı şekilde olmuyor. Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri bazen görülür bazen kaybolur, bazı zamanlarda ve yerlerde ise diğer zamanlara nazaran daha şiddetli olabiliyor. Grip belirtisi ise hastalık geçene kadar devam ediyor.
Belirtilere karşı uyanık olmak büyük önem taşıyor
Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtilerine karşı uyanık olmak büyük önem taşıyor. Özellikle karbon içeren yakıt veya ekipmanları kullanan kişilerin çok uyanık olması gerekiyor. Eğer ailenin bütün üyelerinde benzer belirtiler görülürse, bu durum hayatidir ve acilen yardım istemek gerekiyor.
Acil sağlık sorunlarında derhal 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranması gerekiyor.
Karbonmonoksit zehirlenmeleri, alınacak tedbirlerle önlenebiliyor. Peki, zehirlenmelerden korunmak için hangi önlemleri almak gerekiyor?
Sobanın aşırı doldurulmamasına dikkat edilmeli
Zehirlenmelerden korunabilmek için kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmesi ve izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmaması gerekiyor.
Aşırı doldurulan sobanın duman yolu daralacağı, soba içinde düzensiz ısı dağılımı nedeniyle de baca çekişi zayıflayacağı için soba yakılırken buna dikkat edilmeli. Sönmekte olan sobaya tutuşması güç yakıtlar konulmamalı, yakıt yavaş yavaş ilave edilmeli ve yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt konulmaması gerekiyor.
İyi ısınmayan ve alttan yakılan kömür sobalarında karbon monoksit zehirlenmesi riski artacağından soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalı.
Lodoslu havalarda mümkün olduğunca soba yakılmamalı
Özellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda ölüm olaylarında artış görüldüğü için eğer bacalar standartlara uygun değilse alçak basınçlı havalarda soba yakılmaması, yakılması zorunlu ise gece yatarken mutlaka tam olarak söndürülmesi büyük önem taşıyor.
Hava ve baca gazı sızdırmazlığı sağlanmalı
Ayrıca, soba borularının birbiriyle birleştirilmesinde hava ve baca gazı sızdırmazlığının sağlanması, sobanın bulunduğu yerin sürekli havalandırılması, bacaların standartlara uygun ve yalıtımlı olması, düzenli olarak temizletilmesi de önemli olan önlemler arasında.
Baca doğru yükseklikte olmalı
Dumanın geri tepmesini önlemek için bacaların en üst noktasının çatının en üst noktasından 1 metre daha yüksekte olması sağlanmalı ve baca şapkası mutlaka takılmalı.