Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun yeni tip koronavirüsün (COVID-19) görülme oranının giderek yükseldiği bölgelerde maske takmanın doğru olabileceği, özellikle kalabalık ortamlarda, market, pazar yeri, toplu taşıma araçları, çalışma ortamı gibi yoğun ortamlarda maske takılması gerektiği önerisini İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Sait Buğdacı değerlendirdi.
"Maske COVID-19’un nefes ve öksürük yoluyla yayılma zincirini kırmayı hedeflemektedir"
Bu nedenle sosyal mesafe, karantina ve maskelerle bu hızlı yayılımın önünün kesilmesi gerektiğine vurgu yapan Buğdacı, "Maske en fazla akciğer tutulumu yapan COVID-19’un nefes ve öksürük yoluyla yayılma zincirini kırmayı hedeflemektedir. Maske kullanım kurallarına uyduğunuzda herhangi bir bilinen zararı yoktur. Dünya Sağlık Örgütü başlangıçta hasta olmayanlar kullanmasın kararı almış olsa da sonraları COVID-19'un hastalık bulguları silik seyreden kişilerin de hastalığı yaydığını farketti. Covid pandemisini önleyecek küçük önlemler bile artık değer arz ediyor" diye konuştu.
"Basit ve cerrahi maskeler yüzde 30-70 oranında koruyucudur"
Prof. Dr. Mehmet Sait Buğdacı, halkın maskeye mümkünse ücretsiz veya düşük maliyetlerle kolayca ulaşabilmesi gerektiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Türkiye'nin tıbbi maske üretim kapasitesini artırması ve yurtdışı satışlarını durdurması önemli kararlardır. Toplu taşıma duraklarında, hastane girişlerinde daha önemli olmak üzere yaygın satış birimleri olmalı ve kolayca ulaşılabilir olmalıdır.
Metrobüs, metro, tramvay ve yoğun otobüs duraklarında ücretsiz maske kutuları olmalı. Basit ve cerrahi maskeler yüzde 30-70 oranında koruyucudur. N95 maskeler ise direkt hasta temasında olanların kullanması önerilir. N95 mikro partiküllerinin yüzde 95'ini filtre etmektedir. Öncelikle hastalık süresinin ayları bulacağı düşünüldüğünde re-use (tekrar kullanımlı) maske üretimi desteklenmelidir. Maskelerin çoğunun tek kullanımlık olduğunu bilmek gerekir. En fazla kullanılanı uygun şartlarda 4- 9 saat kullanılır. Bu süre içinde çıkarılıp takılabilir tabi"