Bugün 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü. Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının başından beri canla başla çalışan hemşirelerden biri de 15 yıllık yoğun bakım hemşiresi Özlem Esertaş.
Kendisi de ocak ayında COVID-19'a yakalanan Esertaş, 11 gün yoğun bakımda kaldı.
Bugün yine görevinin başında, salgınla mücadelede ön cephede savaşan Esertaş, yaşadığı o zor günleri, geleceğe dair umutlarını TRT Haber'e anlattı.
"Birkaç gün sonra solunum sıkıntısı başladı"
Salgın başladığından beri Sancaktepe'de COVID-19 hastalarıyla iç içe olduklarını ifade eden Esertaş, "Ben ocakta yakalandım, eşimle bir gün arayla pozitif çıktık. Eklem ağrısı ve baş ağrısıyla başladı bizde. Birkaç gün sonra da solunum sıkıntısı başladı. 10'uncu günde hastaneye geldiğimde genel durumum kötüymüş zaten, hemen acil yoğun bakıma yatırdılar" dedi.
"Ardınızda kalanlarla iletişim kuramamak çok endişe vericiydi"
Hemşire Esertaş, bir odada tek başına yatmanın, kimseden haber alamamanın, kimseye haber verememenin, arkada kalanlarla iletişim kuramamanın çok endişe verici olduğunu söyleyerek, "Genel durumum hızla bozulduğu için süreci de bildiğimden dolayı daha büyük korku içindeydim sanırım" diye konuştu.
Bir gece çok endişelendiğini anlatan Özlem Esertaş, "Artık kan kusuyorum, nefes alamıyorum. Hemşire arkadaş sabaha kadar benimle oturdu, elimi tuttu, saçımı okşadı, 'Geçecek; nefes alacaksın, az kaldı. Bitmek üzere, dayan. Bak seviyelerin yükselecek' dedi. En kötü gecem o geceydi galiba" dedi.
"Bu zor günler bitecek"
Özlem hemşire, 11 gün yoğun bakım, 3 gün de serviste kaldığını, sonra da evine çıktığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Çok uzun saatler çalışıyoruz, aktif çalışıyoruz, 24 saatlik nöbetler tutuyoruz. Bunlar ayakta geçiyor, yoğun hasta bakarak geçiyor; ama biteceğini düşünüyorum. Yılmadan çalışmaya devam edelim. Bu zor günler bitecek ve aydınlığa ulaşacağız, inanıyorum."