Koronavirüs salgını kontrol altına alınamadan dünya başka bir salgını; kuş gribini konuşmaya başladı. Hastalığın görüldüğü ülkelerde binlerce kümes hayvanı itlaf edildi. Önümüzdeki günlerde binlercesi için de aynı yola başvurulması söz konusu.
Türkiye’de neyse ki henüz kuş gribi vakasına rastlanmadı. Ancak sınır komşumuz Bulgaristan’da hastalığın görülmesi ve coğrafi olarak kuşların göç yolları üzerinde bulunmamız risk sebebi.
Peki kuş gribi nasıl bir hastalık? İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erman Or, TRT Haber’e konuştu.
Kümes hayvanı alırken dikkatli olunmalı
Kuş gribinin yeni bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Or, “Zaman zaman salgınlar halinde kümes hayvanlarını etkileyen bir hastalık. Yetiştiricilerin, bakım ve beslenmeyi izole şartlarda, tüm enfeksiyonlara karşı etkili korunma tedbirleri alarak yapması gerekiyor” diyor.
Bu noktada alınması gereken önlemleri ise şöyle açıklıyor:
“Örneğin komşularımızda yoğun itlaf yapılan bölgeler var. Oralardan hayvan alımının-satımının yapılmaması gerekir. Eğer alınmışsa da bunları hemen kümeste bulunan diğer hayvanlara katmamak gerekiyor. Bir karantina süreci geçirmeleri şart. Kümeslerde çalışan personelin de yine hijyene dikkat etmesi gerekiyor.”
Göçmen kuş hareketleri izlenmeli
Hastalığın esas kaynağı ise göçmen kuşlar… Prof. Dr. Or, göçmen kuş hareketlerinin son derece önemli olduğunu vurguluyor:
“Bunların izlenmesi gerekli… Kodlamaların yapılarak nereden geliyor, nereye gidiyor, ülkemizde ne kadar kalıyor takip edilerek riskli bölgeler açısından önlemler alınabilir. Mesela zaman zaman bazı bölgelerde anormal derecede serbest kuşlar bulunuyor. İnsanlara bulaşma aslında bunların dışkılarının solunum sistemiyle alınması vasıtasıyla oluyor. Çevre temizliği bu açıdan son derece önemli. Ama bir panik havası da yaratmamak lazım. Her kuş ya da kuş dışkısı olan yerde, kuş gribiyle ilgili bir temas olacak şeklinde algılamamak lazım.”
Kuş gribinde, hastalığın görüldüğü kümes hayvanlarının itlaf edilmesinden başka bir çözüm yolu yok. Çünkü hastalık bir-iki gün içinde hızlı bir şekilde yayılıyor. Yine itlaf edilen hayvanların gömülmesi sırasında bilimsel şartlara dikkat edilmesi bir başka önemli ayrıntı.
İnsana da bulaşma riski var
Kuş gribi sadece kümes hayvanlarını değil, insanları da etkiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertek, “Grip virüslerinin 16 tane türü var. Bunlardan sadece 3 tanesi insanda hastalık yapıyor. Ancak 16 türün tamamı kuşlarda hastalığa sebep oluyor. Bir kısmı hafif, bir kısmı ağır seyrediyor. Bunların insana bulaşması çok kolay değil” ifadesini kullanıyor.
Hastalığın bulaşma yollarını ise Prof. Dr. Ertek, “Çok yakın temas gerekiyor. Tavuk çiftliklerinde çalışanlar ya da yaban kuşlarını avlayanlara bulaşabiliyor. İnsandan insana bulaşması da çok kolay değil. Çok nadiren aile içerisinde ya da hastaneye yatan kuş gribi vakasından sağlık personeline bulaştığı görülebiliyor” şeklinde açıklıyor.
Prof. Dr. Ertek endişe edilmesi gereken detayı ise şöyle anlatıyor:
“Kuşlarda bulunan H5N1, H9N2 ve H7N7 gibi farklı virüsler var. Şayet bunlar insanlara bulaşır, aynı zamanda insandaki influenzayla bir araya gelirse vücuda adapte olur. O zaman da insandan insana bulaş özelliği kazanır. Dünya Sağlık Örgütü’nün endişe ettiği ve ülkeleri uyardığı nokta bu. Eğer öyle bir bulaş özelliği kazanırsa daha önce 30-40 yılda bir olan grip pandemisinin ileri bir versiyonunu görebiliriz diye bir endişe var.”
Belirtileri koronavirüse benziyor
Gelelim hastalığın belirtilerine… Prof. Dr. Ertek, kuş gribinin belirtilerinin tanıdık olduğunu vurguluyor:
“Ateş, öksürük, nefes darlığı, halsizlik, kırgınlık, konjoktivit, bulantı, kusma, ishal görülebiliyor. Yani koronavirüsle, çok benzer belirtiler gösterebiliyor. Ama çok daha ağır bir tabloya neden oluyor. Ölümcüllüğü çok daha fazla. 2003’ten bugüne kadar 239 tane H5N1 kuş gribi dediğimiz vaka görülmüş. Bunun 135’i, yani yarıdan fazlası kaybedilmiş. Diğer türleri hem insanlarda hem de kuşlarda daha hafif seyrediyor. Ama yarın bu türlerin nasıl bir mutasyon geçireceğini kestiremediğimiz için dikkatli olmak gerekiyor.”
Erken tedavi hayat kurtarıyor
Özellikle kümes hayvanı yetiştiricileri ve yabani kuşları avlayanların bu belirtileri fark ettikleri zaman hemen hekime başvurması gerekiyor. Neyse ki kuş gribinin tedavisi var. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa hastalık o kadar kontrol altında tutuluyor.
Merak edilen bir başka konu ise kuş gribine yakalanan kümes hayvanlarının et ve yumurtalarının tüketilip tüketilemeyeceği… Öncelikle kuş gribine yakalanan hayvanları tüketmemek gerekiyor. Hasta olduğu bilinmeden tüketilmesi durumunda, iyi pişirildiyse herhangi bir risk taşımıyor. Tabii pişirme aşamasına ete, yumurtaya veya dışkıya çıplak elle temas edilmesi durumunda bulaşma olabiliyor.
Grafik: M. Furkan Terzi