Levent Mahallesi'nde oturan baba Semih ile anne Songül Sevinç'in ikizlerinden biri olan Deren, 2 yaşından 6 yaşına kadar onkoloji hekimlerinden kemik tümörü tedavisi gördü.
Tedaviyle şifa bulan Deren, 5 ay önce ise lösemi hastalığıyla karşılaştı.
Hem Bursa Uludağ Üniversitesi hem İstanbul Cerrahpaşa ve İstanbul Çapa tıp fakültesi hastanelerinde yapılan tahliller sonucunda MDS ve AML teşhisi konan Deren'in tedavisine 1 ay önce başlandı.
Türk Kök Veri Bankası ve Dünya Veri Bankasında uyumlu kök hücre aranan fakat henüz bulunamayan Deren'in tedavileri, 21 gün arayla 7 gün kemoterapi olmak üzere devam ediyor.
Sevinç ailesi, destek olan yakınları ve Türk Kızılayın da yardımlarıyla uygun iliğin bulunması için kampanya başlattı.
Bandırma Nikah Salonu önündeki Kızılay aracında, 21-22-23 Ekim'de, gönüllü donör için numune kabul edilecek.
"Bizim başımıza geldi, herkesin başına gelebilir"
Bir restoranda garsonluk yapan baba Semih Sevinç, ilik nakli için yardım beklediklerini söyledi.
Sevinç, hastalığın herkesin başına gelebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Kimse başımıza gelmez diye düşünmesin. Herkesin başına gelebilecek bir hastalıktır. Tedavi için gittiğimiz yerlerde birçok insanın bu hastalıkla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Zor bir süreç, maddi ve manevi destek ihtiyacı duyduğumuz bir süreç. Bu hastalık çıkar amaçlı da kullanılıyor, bazı iyi niyetleri suistimal edebiliyor. Doğru insanlarla, doğru iletişime geçilmesi ve hocaların dediğine harfiyen uyulması gerektiğini düşünüyorum. Bizim başımıza geldi, herkesin başına gelebilir."
Türkiye'de bağış oranının çok düşük olduğunu öğrendiklerini ifade eden Sevinç, "Bağışçı olarak bir hayata can oluyorsunuz, bunu kelimelerle ifade etmek gerçekten çok zor. Aileden, çevreden ve arkadaşlardan destek aldığınız sürece yenilmeyecek bir hastalık değil. Her geçen gün tıp ilerlediği için insanı rahatlatan haberler alıyoruz. Bu tür hastalıklarda eşe, dosta, arkadaşa çok ihtiyacımız var. Çevremizde olan insanlar bizden yardımlarını esirgemesinler." diye konuştu.
"Bu hastalığı kızımla beraber yeneceğiz"
Songül Sevinç de bir anne olarak bu durumun çok zor olduğunu vurguladı.
Bir an önce kök hücrenin bulunmasını isteyen anne Sevinç, zorlu süreci atlatmak istediklerini dile getirdi.
Sevinç, kendileri gibi bağış bekleyen çok kişi olduğunu belirterek, "Onlara da umut olunsun istiyoruz. Çok zor değil, sadece üç tüp kan verilecek ve onun arkasından doğru kan bulunacak, biz hayata tekrardan tutunacağız. İnanıyorum ki bu hastalığı kızımla beraber yeneceğiz. Bu savaşı sürdüreceğiz ve bitecek. Deren ikizinden ve bizlerden ayrılmayacak. Güçlü olmak zorundayız, yüreğimiz acıyor ama yıkılmanın bize faydası yok. Dik durmak zorundayız. Bu durumu atlatacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"Büyüyünce veteriner olmak istiyorum"
Deren'in ikiz kardeşi Görkem Recep Sevinç ise kardeşi için üç tüp kan istedi.
Recep Görkem, "Tek düşündüğüm şey kardeşimin iyileşip de onunla beraber oynamak. Deren'le denize gitmek, dışarda oynamak, her yere gidip gezmek istiyorum ama bunları kardeşim iyileşirse yapabileceğiz. O yüzden herkesten üç tüp kan istiyoruz" dedi.
Sokakta bol bol oynamak istediğini ifade eden 9 yaşındaki Deren, şunları söyledi:
"En çok da arkadaşlarımla tatile gitmek istiyorum. Okulların açılmasını istiyorum. Büyüyünce veteriner olmak istiyorum, hayvanları çok seviyorum, köpekleri çok seviyorum. Teyzemin köpeği var, o yüzden veteriner olmak istiyorum. Sadece üç tüp kan verilmesini istiyorum. Hastanedeki hemşire ve doktor ablaları çok seviyorum."