Mide ağrısı, yemek sonrası şişkinlik ve bulantı… Benzeri şikayetlerden yakınan çok sayıda insan var. Bu rahatsızlıklar kimi zaman basit bir nedenden kaynaklanırken kimi zaman ise daha ciddi hastalıklara zemin hazırlayan sağlık sorunlarının habercisi olabiliyor. Tıpkı helikobakter pilori gibi… Üstelik çoğu kişi, bu bakteriyi taşıdığının farkına bile varamıyor.
İlgilenilmediği takdirde ciddi mide hastalıklarına sebep olan helikobakter pilori başarıyla tedavi edilebiliyor. Ancak bir süre sonra nüksetme ihtimali de mevcut. Sağlık Bilimleri Üniversitesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, helikobakter pilorinin yol açabileceği sağlık sorunlarını ve korunma yollarını TRT Haber’e anlattı.
Mide asidine direnç gösteriyor
Bakteri ve virüs gibi pek çok farklı organizma normalde mide asidine karşı direnç gösteremeyerek kısa sürede ölüyor. Ancak bu, helikobakter pilori için geçerli değil.
“Helikobakter pilori mide içerisinde yaşayabilen ve bu nedenle de hastalık oluşturabilen nadir bir mikroorganizma” diyen Doç. Dr. Tanoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Midenin iç çeperinde bir mukus yapısı var. Helikobakter pilori işte bu mukusun içinde saklanır, orada yaşamaya devam eder. Mide dokusuna harabiyet vererek gastrit, ülser gibi hastalıklara yol açan bir mikroorganizmadır. Mide içerisinde kendine yer bulup kolonize oluyor.”
Dünyanın yarısında görülüyor
Helikobakter pilori ülkelere göre değişkenlik göstermekle birlikte neredeyse dünyadaki nüfusun yarısını etkiliyor. Türkiye’deki görülme oranını ise Doç. Dr. Tanoğlu şöyle açıklıyor:
“Ülkemizde yapılan çalışmalarda helikobakter pilorinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde seksenler civarında olduğu saptanmıştır. Marmara ve Ege gibi batı bölgelerinde helikobakter pilorinin midedeki kolonizasyonu yüzde 60-70’ler civarındayken Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da daha fazla oranlarda olduğu bildiriliyor.”
İçme suyuna dikkat
Peki helikobakter pilori neden kaynaklanıyor? Aslında risk faktörleri net bir şekilde ortaya konulmuş değil. Ancak yine de bazı bulaşma yolları ve sebep olan faktörler biliniyor. Mesela bunlardan biri kirlenmiş içme suları… Doç. Dr. Tanoğlu, “Güvenilir içme suyu kaynakları yetersiz olan yerlerde maalesef sular kirleniyor ve bu bakteriyle bulaşma olabiliyor” diyor. İyi yıkanmamış meyve ve sebzeler de bu bakterinin görülme sebeplerinden biri. Tanoğlu, diğer olası bulaşma yollarını ise şöyle anlatıyor:
“Kalabalık ailede yaşamak bir risk faktörü. Çünkü ailedeki bireylerden birinde bile helikobakter pilori olsa diğerlerine de bulaşabiliyor. Bu bakteriyi ağız yoluyla alıyoruz. Ortak kullanılan tabak, bardak gibi malzemelerle geçebiliyor.”
Kansere bile yol açabiliyor
Helikobakter pilori, bulaştığı kişilerde -kaburgaların hemen alt kısmında- ağrıya sebep olabiliyor. Hazımsızlık, bulantı, gaz, iştah kaybı da yaşanan diğer şikayetler. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor... İlerleyen dönemlerde gastrit ve ülser gibi hastalıklara yol açıyor. Doç. Dr. Tanoğlu, helikobakter pilorinin kansere neden olabileceğinin de altını çiziyor:
“Her helikobakter pilorisi olanda tümör oluşmuyor, yani kanser olmuyor. Ancak bu bakteri kanser riskini artırıyor. Özellikle önceden kanser geçirenlerde veya ailesinde kanser hikayesi olanlarda ya da helikobakter pilori nedeniyle kanser oranının çok görüldüğü yerlerden göç edenlerde daha fazla kansere yol açabiliyor.”
Tedavisi başarıyla yapılabiliyor
Neyse ki helikobakter pilori başarıyla tedavi edilebiliyor. Yaklaşık iki hafta süren tedavi sonucu bu bakteriden kurtulmak mümkün. Ancak tedavi sona erdikten bir süre sonra, tekrarlama riskine karşı kontrolün yapılması gerekiyor. Aynı şekilde diğer aile üyelerinin de mutlaka kontrolden geçmesi öneriliyor.
Bu bakteriden korunmak amacıyla özellikle içilen suyun hijyenine dikkat etmek şart. Meyve ve sebzeleri yemeden önce iyice yıkamak da en az onun kadar önemli. Mide yakınması olanların helikobakter pilori nedeniyle gelişecek olası hastalıkları engellemek için hekime başvurması gerekiyor.