Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Siyami Ersek Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, kalp-damar hastalıklarının hala dünyadaki ölümlerin en sık sebeplerinden biri olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre her 3 ölümden 1'inin kalp-damar hastalıkları nedeniyle gerçekleştiğini söyledi.
Kontrol altına alınmamış tansiyonun, kalp-damar hastalıklarının gelişmesinde rol oynayan en önemli sebeplerden biri olduğunu aktaran Alper, ulusal verilere göre Türkiye'de yaklaşık 15 milyon yüksek tansiyon hastası bulunduğunu belirtti.
"Pop müzikle klasik müzik karşılaştırıldı"
Prof. Dr. Alper, bu hastaların yaklaşık yüzde 54'ünün tansiyon yüksekliğinin farkında olduğunu, yaklaşık yüzde 47,5'inin ilaç kullandığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Tansiyon yüksekliği genetik, psikososyal, yaşam tarzı ve çevresel toksinlerin etkili olduğu multifaktöriyel kronik bir hastalıktır. İlaç tedavisi, egzersiz, diyet, tuz alımının kısıtlanması ve sigara bırakma yüksek tansiyon tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Yeni yapılan araştırmalarda, meditasyon, yoga, akupunktur, biofeedback ve müzik terapisinin de tansiyon kontrolünde geleneksel tedavilere ek olarak etkili olabileceğini düşündürüyor."
Özellikle müzik terapisiyle yapılan birçok çalışma olduğunu belirten Alper, "Bu çalışmalarda hastalar genellikle iki gruba bölünmüş, bir gruba ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikleri verilirken, diğer gruba ek olarak belirli bir süre, belirili müzikler dinletilmiş. Seçilen müzikler genellikle klasik müzik, ülkelerin geleneksel müzikleri, dinlendirici, rahatlatıcı ve yavaş müzik tarzında. Sonuçları ise olumlu görünüyor. Tansiyon değerlerini düşürmede bu tarz müziklerin klasik tedavilere ek olarak etkili olduğu görülüyor" dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, bazı çalışmalarda pop müzikle klasik müziğin karşılaştırıldığını aktardı.
Alper, pop müzik dinleyen hastaların tansiyon değerlerinde ek bir düşüş olmadığının görüldüğünü, klasik müzik dinleyen hastaların değerlerinde belirgin bir düşüş gözlendiğini söyledi.
"Müzik terapisi merkezleri bile oluşturulabilir"
"Müzik terapisinin tansiyon değerlerini düşürmenin yanı sıra, kalp hızı değişkenliği, anksiyete, hayat kalitesi üzerine de olumlu etkiler göstererek kalp-damar hastalıklarını önlemede etkisi olduğu görülmüştür" diyen Alper, sözlerine şöyle devam etti:
"Müzik terapisinin etkilerinin oluşmasında beyinde dopamin, endorfin gibi bazı moleküllerin sentezinin artması, bunun sonucu olarak da vücudun uyarıcı sisteminin baskılanması, vücudun rahatlatıcı sisteminin aktiflenmesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Müzik terapisiyle ilgili çalışmalar hala devam etmekte. Tüm bunların ışığında müzik terapisi ileride tansiyon yüksekliği tedavisinde hekimlerin reçetelerinde yer alacak gibi görünüyor. Hatta müzik terapisi merkezleri bile oluşturulabilir."
Kaynak: AA