Türkiye’de neredeyse her üç kişiden biri hipertansiyon hastası. Üstelik her 100 kişinden 3’ü bunun farkında bile değil. Ancak hipertansiyon ihmale gelmeyecek kadar önemli bir sorun. Çünkü dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenlerinin başını çeken kalp-damar ve dolaşım hastalıklarının en önemli risk faktörleri arasında.
Hipertansiyon, genellikle yetişkinlerde rastlanan bir sorun olarak karşımıza çıkmasına rağmen çocuklarda da görülebiliyor. Hatta son yıllarda çocuklarda hipertansiyon görülme oranında bir artışın söz konusu olduğu ifade ediliyor.
Peki çocuklarda hipertansiyon neden oluyor? En fazla hangi yaş grubunda görülüyor? Ailelerin bu süreçte nasıl bir yol izlemesi gerekiyor? 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü’nde, çocuklarda hipertansiyon konusunu ele aldık. Merak edilen sorulara Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan Yıldız’la yanıt aradık.
Sözlerine hipertansiyonu tarif etmekle başlayan Prof. Dr. Yıldız, “Hipertansiyon uygun yöntemle yapılan 3 ayrı ölçümde kan basıncının yaş, cinsiyet ve boya göre belirlenen sınır değerlerin üstünde olmasıdır” diyor.
Tıpkı erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da hipertansiyon için tek bir değer verilemiyor. Bunun için belli kriterlere bakılıyor. Prof. Dr. Yıldız, yaş grubuna göre yapılan değerlendirmeyi şöyle açıklıyor:
“Uzun boylu, şişman bir çocuğun kan basıncı zayıf ve kısa boylu olanlara göre daha yüksektir. 13 yaşına kadar olan çocuklarda kan basıncının değerlendirilmesi için yaş, cinsiyet ve boya göre hazırlanmış özel tablolar ve grafikler bulunuyor. Buradaki değerlere göre kan basıncı; normal kan basıncı, yüksek kan basıncı, evre 1 hipertansiyon ve evre 2 hipertansiyon olarak tanımlanıyor. 13 yaş üzerindeki çocuklarda ise Amerikan Pediatri Akademisi’nin hipertansiyon rehberine göre kan basıncının 120/80 mmHg ve altı normal, 130/80 mmHg ve üzeri evre 1 hipertansiyon olarak tanımlanıyor.”
Çocuklarda hipertansiyonun sebepleri ne?
"Çocuklarda hipertansiyon yetişkinlerden farklı olarak yüzde 80-90 oranında altta yatan bir nedene bağlı olarak gelişiyor" diyen Prof. Dr. Yıldız, şöyle devam ediyor:
“Çocuklarda hipertansiyona yol açan başlıca nedenler obezite, böbrek atardamarında darlık, böbrek toplardamarında pıhtı oluşması, kalpten çıkan ana atardamar olan aort damarında darlık gibi nedenler… Yine hipertiroidi başta olmak üzere bazı endokrin hastalıklar, doğumsal ve edinsel böbrek hastalıkları, uyku bozuklukları ve bazı tümörler sebepler arasında olabilir.”
Bir nedene bağlanamayan esansiyel (nedeni bilinmeyen) hipertansiyon ise okul çağı çocuklarında ve ergenlik döneminde görülebiliyor. Bununla birlikte kullanılan bazı ilaçlar, kafein, enerji içecekleri ve bazı gıda takviyeleri de hipertansiyona yol açabiliyor. Yine bazı genetik hastalıklarda da hipertansiyon görülüyor.
Yaşa göre hipertansiyonun nedenleri de değişiyor
Çocuklarda her yaşta hipertansiyon ortaya çıkabiliyor. Yaşa göre hipertansiyonun sık görülen nedenlerinin değiştiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldız, bunu şöyle açıklıyor:
“Yenidoğan ve bebeklik döneminde kalp ve damar hastalıkları ile doğumsal böbrek hastalıkları ilk sırada yer alıyor. 1-6 yaş arası çocuklarda doğumsal ve edinsel böbrek hastalıkları en sık hipertansiyon nedeni. 6-10 yaş çocuklarda glomerulonefritler gibi edinsel böbrek hastalıkları ve esansiyel hipertansiyon, 6-18 yaş çocuklarda ise obezite ve esansiyel hipertansiyon en sık görülen sebepler. Son yıllarda obeziteye bağlı hipertansiyon sıklığı da çocuklarda arttı.”
Bazı çocuklarda ise geçici hipertansiyon bulunduğunu ifade ediyor Prof. Dr. Yıldız. Sebebini ise, “Sağlık kurumlarında kan basıncı sağlık çalışanı tarafından ölçülürken tansiyon yüksek çıkabiliyor. Evde ölçülen kan basıncı ise normal bulunuyor. Bu durum ‘beyaz önlük hipertansiyonu’ olarak tanımlanıyor. Korku, endişe, ağrı gibi stres yaratan durumlarda da geçici hipertansiyon görülebiliyor” diye açıklıyor.
“Çocuklarda yüksek tansiyon belirti vermeyebiliyor”
Peki çocuklarda hipertansiyon belirtileri neler? Yanıtı Prof. Dr. Yılmaz’dan dinliyoruz:
“Çocuklarda yüksek tansiyon hiçbir belirti vermeyebiliyor. Muayene sırasında kan basıncının ölçülmesiyle saptanabiliyor. Ciddi hipertansiyonda halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, çift görme, görme kaybı ile çarpıntı gibi belirtiler görülebiliyor. Kan basıncının hayatı tehdit eder düzeyde olması veya beyin, böbrek, kalp gibi hayati organları etkileyen düzeylere çıkmasına ise 'acil hipertansiyon' deniyor. Böyle bir durumda hemen müdahale edilmesi gerekiyor."
Hipertansiyon 3 yaşından itibaren ölçülebiliyor
Çocukta hipertansiyonun olup olmadığını anlamak için hiçbir sağlık sorunu olmasa dahi 3 yaşından itibaren yılda bir kez ölçüm yapılması öneriliyor. Ancak kalp ve böbrek hastalığı olan, ailede böbrek hastalığı bulunan ya da kan basıncına yol açabilecek özel durumları olan çocuklarda yaşa bakılmaksızın kan basıncının değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor Prof. Dr. Yıldız:
“Öykü, muayene, uygun laboratuvar incelemeleri ve radyolojik değerlendirme ile hipertansiyona yol açan neden belirleniyor. Hipertansiyon tanısı şüpheli olan çocuklarda, geçici hipertansiyon ya da beyaz önlük hipertansiyonu gibi durumlarda ve bazı böbrek hastalıklarında hipertansiyonu saptamak amacıyla 24 saatlik kan basıncı ölçümü yapılıyor."
Çocuklarda hipertansiyon organ hasarına yol açabiliyor
Hipertansiyon çocuk ya da yetişkin hangi yaşta olursa olsun ciddi bir sorun… Nitekim uzun dönemde kalp, göz, böbrek gibi hayati organlarda hasara yol açabiliyor. İşte bunun için çocuklarda hipertansiyonun saptanması ve tedavisi, hem altında yatan hastalıkların erken tanı ve tedavisi için hem de organ hasarının önlenmesi açısından elzem. “Çocukların sağlıklı erişkinler olması, uzun dönemde kalp ve damar hastalıklarından korunması ve böbrek yetmezliği riskinin azaltılması için hipertansiyonun kontrol altına alınması büyük önem taşıyor” diye uyarıda bulunan Prof. Dr. Yıldız, hipertansiyon tespiti durumunda izledikleri yolu adım adım anlatıyor:
“Hipertansiyon saptanan çocukta öncelikle uygun yöntemle kan basıcı ölçülerek tanı doğrulanıyor. Hipertansiyona yol açabilecek durumlar öykü, muayene, laboratuvar tetkikleri ile saptanmaya çalışılıyor. Üriner sistem ultrasonografisi ve doktorun uygun göreceği radyolojik tetkikler yapılıyor. Hipertansiyona bağlı organ hasarını araştırmak amacıyla hastalardan göz dibi muayenesi isteniyor. Atta yatan kalp damar hastalıklarını ve hipertansiyona bağlı kalpteki değişiklikleri belirlemek için kardiyolojik muayene ve ekokardiyografi yapılıyor. Böbrek hasarının saptanması için idrarda protein atılımı da ölçülüyor.”
Hipertansiyonda ne zaman ilaç tedavisine başlanıyor?
Eğer çocukta yüksek kan basıncı ve evre 1 hipertansiyon saptanırsa çoğunlukla ilaç dışı tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kan basıncı kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Hastalara tuz kısıtlaması, sağlıklı beslenme, dinamik egzersiz yapılması, düzenli uyku ve kilo kontrolü öneriliyor. Obezitesi olan çocuklarda ise kilo verilerek kan basıncının çoğunlukla kontrol altına alınabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yıldız, “Evre 1 hipertansiyona eğer organ hasarı eşlik ediyorsa ilaç tedavisine başlanıyor. Bu amaçla kullanılan farklı grup ilaçlar mevcut. Doktor tarafından hastaya özel değerlendirme sonucu en uygun ilaç seçiliyor” diyor.
Hipertansiyonu olan çocukların aileleri neye dikkat etmeli?
Hipertansiyonu olan çocukların ailelerine de büyük görev düşüyor. Prof. Dr. Yıldız, ailelere tavsiyelerini şöyle sıralıyor:
"Aileler çocuklarda hipertansiyon belirtilerine dikkat etmeli. Şüphelenmeleri durumunda doktorlarına başvurmaları erken tanı ve tedavi açısından önemli. Ailede esansiyel hipertansiyon öyküsü olan çocuklarda öncelikle sağlıklı beslenme ve egzersizi yaşam tarzı haline getirmeleri öneriliyor. Bu konuda ailelerin de çocukları motive etmeleri ve örnek olmaları gerekiyor."