Kanatlı karıncaya benzeyen, ezilince salgıladığı maddeyle insan vücudunda yanık ve egzama benzeri alerjik reaksiyon oluşturan "Paederus" böceği zehrinin, kanser hücrelerine zıt bir etki gösterdiği tespit edildi.
TÜBİTAK desteğiyle hazırladıkları projede böceklerin tarıma, ekolojiye ve tıbba etkisini araştıran Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nden (MCBÜ) bir grup akademisyen, Türkiye'de 6 farklı türü bulunan Paederus böceği üzerine yaklaşık üç yıldır çalışma yapıyor.
MCBÜ Alaşehir Meslek Yüksekokulu Bitki Koruma Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Anlaş'ın yürüttüğü bilimsel çalışmada, aynı bölümden Doç. Dr. Ersen Aydın Yağmur ve Fırat Üniversitesi'nden Doç. Dr. İnanç Özgen yer alıyor.
Norveç Oslo Üniversitesi'nden Dr. Vladimir Gusarov, Berlin Tabiat Tarihi Müzesi'nden Dr. Joachim Willers ve ABD Şikago Tabiat Tarihi Müzesi'nden Prof. Dr. Alfred F. Newton da projeye destek veriyor.
Böcek genellikle sulak alanlarda yaşıyor
Doç. Dr. Sinan Anlaş, yaklaşık 15 yıldır böcekler üzerine araştırma yaptığını söyledi.
Paederus'un mevsimsel aktivitelerini, yayılış alanlarını ve yoğunluklarını incelediklerini hatırlatan Anlaş, böceğin genellikle sulak alanlarda yaşadığını anlattı.
Anlaş, Paederus'un bahar ve yaz döneminde açık alanlarda yanan ışıklara geldiğini ve insan vücudu üzerinde gezinebildiğini söyledi.
"Böceğin insan vücuduna temas etmesinin herhangi bir sakıncası yok ancak sıkıştırıldığı zaman bu zehirli maddeyi salgılıyorlar. Paederus böceği yaklaşık 4 miligram ağırlığında. 4 kilogram Paederus böceğinden 1 gram pederin zehiri elde ediliyor. 1 gram pederin zehiri de onlarca insanı öldürmeye yeter. Hatta derişim itibarıyla kobra zehirinden 15 kat daha güçlü bir zehiri var. Vücutta ezildiği zaman basit bir kızarıklıktan, sinir ağrılarına, şiddetli eklem ağrılarına, kusmaya ve geniş yaralara kadar önemli semptomlara neden oluyorlar."
"İlk bulgular son derece ümit verici"
Böceğin halk arasında "gece yanığı" diye bilinen bir rahatsızlığa yol açtığından bahseden Anlaş, araştırmalarında, her yıl yüzlerce kişinin bu şikayetle hastanelere başvurduğunu ancak önemli bir kısmın sağlık merkezine gitmediği için vaka sayısını net belirleyemediklerini vurguladı.
Bu zehrin DNA ve protein sentezini engelleme özelliği olduğunu anlatan Anlaş, "Kanser hücrelerine zıt bir etki gösteriyor. Hem bizim ekibimiz hem de yurt dışında beraber çalıştığımız arkadaşlarımız bu zehir üzerinde çalışma yapıyorlar. Çalışmalarda çeşitli kanser tümörlerine sahip farelere bu madde verildiği zaman ömürlerinin uzadığı saptandı. Bu böcek kanser tedavisinde umut ışığı olabilir. İlk bulgular son derece ümit verici. Bu çalışmalarımız yeni ancak kanser tedavisinde çok önemli tedavi yöntemlerinin ve ilaçların bulunacağını biliyoruz. Biz de bununla ilgili gelecekte yeni projeler üreteceğiz" dedi.
Doç. Dr. Anlaş, halihazırda pederinin antibiyotik yapımında kullanıldığını da söyledi.
Sağlık sektöründe yeni nesil antibiyotiklere ağırlık verilmeye başlandığını belirten Anlaş, "Yeni nesil antibiyotik üretme çabasında pederin zehrinin geniş spektrumlu etki ettiği ve birçok bakteriyi yok ettiği belirlendi" dedi.
Kaynak: AA