Salgın döneminde evlerde zaman geçirme süresi artınca kilo almak kaçınılmaz oldu. Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması verileri de bunu doğrular nitelikte. Araştırma sonucuna göre, Türkiye’de halkın yüzde 60’ı salgının başından bu yana kilo aldı. Kilo verenlerin oranı yüzde 12’de kaldı, yüzde 28’in ise kilosu değişmedi. Son bir yılda kilo alanlardaki ortalama artış 6,6 oldu. Türkiye ortalaması şeklinde bakıldığında ise bir yılda 3,26 kilo alındığı sonucu verilere yansıdı. Aynı araştırmaya göre kadınların yüzde 65’i, erkeklerin ise yüzde 54’ü kilo aldı.
Dengeli beslenme şart
Fazla kilolar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bunun önüne geçmenin yolu da sağlıklı beslenmeden geçiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nevra Koç, “Yeterli, dengeli ve yaşa özgü porsiyonlarla beslenirsek bu işin üstesinde gelebiliriz. Aldığımız ve harcadığımız besinlerin bir dengede olması gerekiyor” diyor.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması verilerine göre sebze ve meyvenin her yaş grubunda yetersiz tüketildiğini ifade eden Doç. Dr. Koç şunları söylüyor:
“En önemli besinlerimizden biri olan süt de yetersiz tüketiliyor. Bu demek oluyor ki, yeterince posa alamıyoruz. Böylece gastrointestinal sistem, mikrobiyota ve mikrobiyom bununla ilgili olarak değişiyor ve şişmanlığa zemin hazırlıyor.”
3 ana öğün önerisi
Peki sağlıklı ve dengeli beslenmek için nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor?
Sağlıklı beslenmek için ilk adım, bir yemek düzeni oluşturmak. “Günde 3 ana öğün yenmeli” diyen Doç. Dr. Nevra Koç, “Ara öğün ise bireysel olarak ayarlanabilir. Kişilerin diyabet vs. gibi kronik rahatsızlıkları varsa ara öğün de tüketmeleri gerekiyor” şeklinde konuşuyor.
Besin dengesini korumak için herkesin sofradan eksik etmemesi gereken yiyecekler var. Doç. Dr. Nevra Koç’un önerileri oldukça önemli:
“Kişide eğer yüksek kolesterol varsa kesinlikle katı yağlar tüketilmemeli. Süt ve süt ürünleri -az yağlı- mutlaka olmalı. Tabağı dört parçaya böldüğünüzde bunun yarısı mutlaka sebzeyle dolmalı. Bir kısmında da tavuk, balık, kırmızı et grubundan bir besin ya da kuru baklagillerle -etsiz- yapılan bir yemek bulunmalı. Kalan kısımda ise tahıl yer almalı. Tabii bunun, tam tahıl olması önemli. Pilav ya da makarna tüketilecekse eğer 3 kaşığı geçmemeli. Akşam öğününde aktivitenin azalmasına bağlı olarak daha ziyade çorba tercih edilmeli. Tahıl grubundan da bulgur gibi posa kaynağı yüksek tahıllar tercih edilmeli.”
Porsiyon kontrolü yapmak, kilo almayı önlemek için bir diğer detay… Doç. Dr. Koç, “Tabağımızı, kepçemizi yani standart ölçüleri küçültmekte fayda var. Ekmek de azaltılmalı. Örneğin ortalama 1800 kalori tüketen 170 cm. boyunda bir kadın için düşünecek olursak; sabah, öğlen ve akşam ikişer dilim ekmek yemeli” diyor.
Hızla kilo verdiren diyetlere dikkat!
Kilo vermeye çalışırken kulaktan dolma ve kısa sürede çok kilo vermeye sebep olan katı diyetlerden kaçınmak gerekiyor. Doç. Dr. Koç, “Halkı yanlış yönlendiren, kanıta dayalı olmayan diyetlerin toplum sağlığında yeri yok” vurgusu yapıyor.
Bu noktada sağlıklı beslenme konusunda yaptıkları önemli bir çalışmayı paylaşıyor:
“Beslenme ve diyetetik uzmanları olarak hazırladığımız ‘Türkiye Beslenme Rehberi’miz var. Bu bir toplum politikası olarak yayımlandı. Türkiye’de obezite tıpkı dünyada olduğu gibi giderek artıyor. Ülkenin kendine özgü bir rehberi olması gerekiyordu. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hocalarımız ve birinci basamakta çalışan uzmanlarımızla birlikte saha çalışmaları da yaparak bu rehberi hazırladık. Rehberde her yaş grubuna özgü porsiyonlar, nasıl dengeli ve sağlıklı beslenileceğine yönelik bilimsel kanıta dayalı veriler ve birçok ipucu yer alıyor.”
Koronavirüs sürecinde Türk Diyetisyenler Derneği de “COVID-19 Beslenme Rehberi” hazırladı. Doç. Dr. Koç, “Burada da yeterli ve dengeli beslenmeye vurgu yaptık” diyor. Her iki rehbere de internet üzerinden rahatça ulaşılabiliyor.