Türkiye'nin koronavirüs risk haritasında kırmızı kategoride ili kalmadı. Aşı çalışmaları da hızla devam ederken, uzmanlar aşılanma oranlarının artması için uyarılarını sürdürüyor.
Aşı haritasında tek doz aşılanma oranı yüzde 75'e ulaştı. Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, tam aşılarını yaptırmış olan kişilerde hastaneye gitmenin yüzde 93 oranında azaldığını söyledi.
"Tam doz aşılıların bile rehavete kapılmaması gerekiyor"
Prof. Dr. İsmail Balık, tek doz aşının Delta'ya karşı etkili olmadığını anlattı:
"Tek doz aşılama oranlarımız istediğimiz noktalara yaklaştı diyebiliriz. Ama şunu da unutmayalım ki bu bizi rehavete sevk etmesin çünkü tek doz aşı deltaya karşı neredeyse hiç etkili değil. Dolayısıyla aşı haritamızda çift doz mavi görmemiz gerekiyor. O yüzden bir an önce aşı haritamızı bundan sonra çift doz oranlarına göre renklendirme yapmamızda yarar var. Çünkü vatandaşımızın bir kısmı özellikle buna bakarak rehavet içinde olabiliyor. Üstelik tam doz aşılıların bile rehavete kapılmaması gerekiyor. Onların da maske, mesafe ve hijyene mutlaka uymaları gerekiyor" diye konuştu.
"Ölüm neredeyse yüzde 100 oranında önlenmiş oluyor"
Prof. Dr. İsmail Balık, koronavirüs aşısı yaptıranların rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek, "Çünkü dünyada şu anda piyasada olan aşıların hiçbirisi virüsü engellemeye yönelik dizayn edilmedi. Aşılar ölümü engellemeye, ağır enfeksiyonu önlemeye göre dizayn edildi Dolayısıyla net olarak bildiğimiz bir şey var ki tam aşılarını yaptırmış olan kişilerde hastaneye gitme yüzde 93 oranında azalıyor. Ölüm ise neredeyse yüzde 100 oranında önlenmiş oluyor" dedi.
"Öğretmenlerimizin yüzde 100'ünün aşılı olmasını arzu ediyoruz"
Okullar yüz yüze eğitimlerine 6 Eylül'de başlıyor. Prof. Dr. Balık, daha sonra aşı olmayan öğretmenlere de aşı çağrısında bulunarak, "Öğretmenlerimiz de lütfen hızlı bir şekilde aşılarını olsunlar. Biz öğretmenlerimizin yüzde 100'ünün aşılı olmasını arzu ediyoruz. Çünkü onların örnek olması gerekiyor. Doktorların içinde aşılanmayanların oranı yüzde 1'den daha az.
Maalesef son zamanlarda az sayıda da olsa aşılanmamış olan meslektaşlarımızı da kaybetmek bizim için son derece üzücü. Dolayısıyla buradan vatandaşlarımızın ders çıkarması gerekiyor. Her gün ekranlara yansıyan acillerden, oradan da yoğun bakımlardaki koronavirüs hastalarının pişmanlık hikayelerini anlatan yansımaları ekranlarda görüyoruz. Yoğun bakımlarda aşı olmayanlar maalesef o kadar pişmanlık cümleleri kuruyorlar ki oksijen maskesiyle beraber hissettikleri nefessizlik duygusu, nefes alamama, boğulma hissi ve ölüm korkusu, bu pişmanlığı o kadar çok yansıtıyor ki onları öyle gördükçe inanın biz de çok üzülüyoruz" diye konuştu.