Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan ve kısa sürede dünyaya yayılan COVID-19'un, hala etkili olduğunu ve ölümcül seyredebildiğini söyledi.
Türkiye'de ilk vakanın tespit edildiği 11 Marttan bu yana birey ve toplumun korunması için birçok tedbir alındığını anımsatan İlhan, yeni vaka ve ölüm oranlarında önemli ölçüde başarı elde edildiğini ancak normalleşme sürecinde tedbirlere uyumun aksamasına bağlı yeni vaka, ağır hasta ve ölüm oranlarında tekrar yükselişin olduğunu ifade etti.
İlhan, COVID-19'un Türkiye'deki seyrine ilişkin şöyle konuştu:
"Geldiğimiz noktada 27 Ağustos Perşembe günkü koronavirüs tablosundaki rakamlara bakıldığında, Türkiye'de aktif 17 bine yakın koronavirüs hastamız, yani 16 bin 997 hastamız var. Bu hastalarımızın 20'de biri entübe, ağır hasta. Bu şu anlama geliyor. 27 Ağustos itibarıyla tanı alan 1491 hastamız var ve o gün tanı alan 1500 hastanın 75'i makineye bağlanacak, entübe olacak anlamına geliyor. O nedenle çok dikkatli olunması gerekiyor. 30 Temmuz tarihi itibarıyla yaklaşık olarak bir ay öncesiyle bugünün rakamlarını kıyasladığımızda, bir ay öncesinde 10 bin 678 aktif vakamız varken bugün rakam 16 bin 997 oldu. Yani, yaklaşık bir ayda yüzde 50'den fazla aktif vaka sayısında artış var."
Entübe olarak tanımlanan hastaların ölüm riski en yüksek hasta grubunu kapsadığına dikkati çeken İlhan, "Haliyle ayaktan tedavi olanların vefat riski az, yoğun bakımdakiler bundan daha ağır hastalığa sahip, yatarak tedavi daha ağır. Tedavi, hastalığın ağırlığına göre yönlendiriliyor" bilgisini verdi.
"Hastaların virüs yükleri artık çok fazla"
Prof. Dr. İlhan, görünen tablonun tedavide geriye gidiş anlamına gelmediğini, vefat sayılarına bakıldığından hep birbirine yakın rakamlar (15-20-22-26 arasında) görüldüğünü, zatürre olanların sayısının da benzer olduğunu söyledi.
Ağır hasta sayısında artış olduğuna işaret eden İlhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tedavide oldukça iyi, vefat hızında yüzde 2,4 ile dünyada en düşükler arasında olmamıza rağmen neden böyle oluyor dersek, bunun iyi okunması gerekiyor. Bunun nedeni ise şu, hastaların virüs yükleri artık çok fazla. Üç pozitiften başlıyor, 4-5-6 pozitife doğru gidiyor. Yani, son dönem hastalara bakıldığında şunu görüyoruz; aynı soyadlı, düğün, nişan, taziye, asker uğurlama, sünnet gibi aynı etkinliğe katılmış vatandaşlarımızın çok olduğunu gözlemliyoruz. Bu, kişilerin korona hastalarıyla maskesiz, uygun fiziksel mesafe korunmadan, uzun süreli teması olduğu anlamı çıkıyor. Bu nedenle hastaların tedavi süresi uzuyor hem de entübasyona daha çok hasta gidiyor. Bu kişiler, daha yoğun bir şekilde temas ettiğinden daha yoğun enfekte oldukları anlaşılıyor. Böyle olunca iç organlarda tutulum da daha fazla oluyor."
"Eylül ayında büyükşehirlere dönme ile birlikte iki seçenekten biri olur"
Prof. Dr. İlhan, gelecek günlerde yeni hasta sayısının artmaması için herkesin bireysel sorumluluk içinde davranması gerektiğinin altını çizdi.
Koronavirüsle ilgili rakamların iyi okunması ve günlük olaylarla beraber değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden İlhan, şunları kaydetti:
"Ağustos ayının sonuna gelindi, bayram ayın 4'ünde bitti. Vatandaşların bir bölümü senelik izinlerini bayram ile birleştirir, bir bölümü de öncesinde kullanır. Şu anda iznini bayram sonunda kullananlar mevcut. Gözledik ki bayram döneminde tatil beldelerinde, plajlarda, bayramlaşma sırasında kurallara uyulmadığı durumlar ortaya çıktı. Sonuçları da bu şekilde yansıdı. Ağustos ayının 4'ünde bayram bitti, 15 gün üzerine konulduğunda 20 Ağustos oluyor ve tabloya yansıyan vakalar oradan mütevellit vakalar.
Geldiğimiz süreçte belki bir süre daha vakalar 1200-1500 bandında gider, eylül ayında büyükşehirlere dönme ile birlikte iki seçenekten biri olur. Bunlardan birincisi, vatandaşlar tatil beldelerine ve memleketlerine virüsü nasıl taşıdılarsa şimdi de onları geri getirirler. Buna bağlı olarak büyükşehir ve ilçe merkezlerinde vakalarda artış görülür ya da vatandaşlar büyükşehirlere veya yaşadıkları yerlere dönmeleriyle birlikte kurallara daha çok uyarlar ve vakalarda azalma ortaya çıkabilir. Benim kişisel görüşüm, 15 Eylül'e doğru vaka sayılarının binlere gelebileceği yönünde ama kişilerin kurallara nasıl uydukları ölçüsünde değişebilir ve 1500-1600'lere doğru da yol alabilir. Tablonun seyri, bu noktadan sonra kurallara uyuma bağlı."
İl Hıfzıssıhha Kurulları'nın büyük görev yaptığını hatırlatan İlhan, "Eğer bir il, ilçe, belde de vakalarda lokal artışlar görülüyorsa, o zaman buralarda kısıtlamaya gidilebilir. O il içerisinde sokağa çıkma kısıtlaması olabilir, o ilin giriş çıkışı kısıtlanabilir."