Sağlık Bakanı Recep Akdağ, askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devri sonrasında gelinen noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarına verilen sağlık hizmetini dörde ayırmak gerektiğini belirterek, birincisinin doğrudan doğruya çatışma, operasyon bölgesi ve savaş bölgelerinde verilen hizmetler olduğunu ifade etti.
Özellikle operasyon alanında askere verilen hizmetlerden şu anda TSK'nın sorumlu olduğunu vurgulayan Akdağ, "Biz istedikleri kadar hekimi onlara verebilecek durumdayız. Gerek zorunlu hizmetler, gerek sözleşmelik yoluyla. Cephenin hemen gerisi oradaki görevliler de Silahlı Kuvvetlere ait." diye konuştu.
Bakanlık olarak görevlerinin hastanede başladığına işaret eden Akdağ, ikinci kademe hastanelerden dördünü şu anda TSK'ya hizmet eder halde tuttuklarını, Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Van'ın operasyon bölgeleri olması nedeniyle, TSK'nın böyle bir talebinin bulunduğunu bildirdi.
"Koğuş modelinden çıkarıyoruz"
Sağlık Bakanlığı'na devredilen askeri hastaneleri hem personel hem de tıbbi ekipman açısından eksik bırakmamak için ciddi bir gayret içerisinde bulunduklarını anlatan Akdağ, şöyle devam etti:
"Yaralanan kardeşlerimiz, askerlerimiz genellikle bu hastanelerde ileri tedavileri alma şansı çok değil Diyarbakır hariç. Onları mümkün mertebe bu üçüncü basamak dediğimiz hastanelere alarak oralarda hizmetlerine devam ediyoruz. Bu bölgede olabilir ya da uzun bir uçuşla Gülhane'ye getirilerek de olabilir. Üçüncü basamak hastanelerde, normal hastanecilik hizmetini veriyoruz. Hem yaralı askerlerimize hem diğer askerlerimize öncelikli hizmet veriyoruz. Şehit ailelerine ve gazilere öncelikli hizmet veriyoruz. Bütün diğer vatandaşlarımıza buralarda hizmet vermeye devam ediyoruz. Böylece hekimlerin pratikleri de daha fazla gelişiyor, tecrübeleri de artıyor."
Bakan Akdağ, Ankara'daki Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İstanbul'daki Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastaneleri'ne ilişkin, "Üst rütbeli askerlerimizin, subaylarımızın oda durumları iyi ama askerlerimiz 8, 10 kişilik koğuşlarda yatıyor. Buna razı olamayız. Bizim AK Parti hükümeti olarak bir prensibimiz var. Asgari şartlar yoksul, orta halli ya da zengin herkese temin edilmelidir. En azından odasında banyonun ve tuvaletin ve buzdolabını olduğu bir hasta odası. Biz devraldığımız hastaneleri şu anda bu şekilde geliştiriyoruz. Orada bir asker de yatsa o koğuşlardan onları çıkarmamız lazım. Şimdi bu hastaneleri bu şekilde değiştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"Doktorlar beklenenin çok üstünde bir başarı gösterdi"
Bakan Akdağ, Suriyeli sağlık çalışanlarının Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) kurulan barınma merkezleri ve Bakanlıkça koordine edilen göçmen sağlığı merkezlerinde görev almalarına olanak sağlayan yönetmelik düzenlemesi ile Suriyeli doktorların diplomalarına denklik verilmesine yönelik soru üzerine, Suriyeli doktorların diplomalarının denklik konusunda diğer doktorlardan bir farkı olmadığını vurguladı.
Türkiye'de doktorlar, hemşireler veya benzeri sağlık çalışanlarına denklik verilmesinin ilgili üniversitelerin şartlarına, kişilerin belgelerine bakarak ve gerektiğinde sınav yaparak, Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) gerçekleştirildiğini anımsatan Akdağ, "Bu tamamen YÖK ile alakalı bir durum. Suriyeli doktorlar ve çalışanlar açısından da durum aynı." dedi.
Suriye'de diploma alan doktor ve sağlık çalışanlarının önemli bir bölümüyle ilgili YÖK'ün karşısındaki muhatap üniversitesinin şu anda bulunmadığını aktaran Akdağ, bu üniversitelerin büyük bölümünün yakılıp yıkıldığına dikkati çekti.
Akdağ, bu konuda farklı bir alan açtıklarını bildirerek, şunları söyledi:
"Bize bir belge, diploma getirenlere kısa süreli bir uyum eğitimi veriyoruz. Daha sonra sınava tabi tutuyoruz, oluşturduğumuz komisyonlarca. Doğrusu özellikle doktorlar beklenenin çok üstünde bir başarı gösterdi. Bu kurs ve sınavlardan başarıyla geçenlere ülkemizdeki misafir Suriyelilere hizmet etme imkanı tanıyoruz. Bu hakkı veriyoruz ama denklik almış bir Suriyeli doktor Türkiye'de her yerde çalışabilirken, denkliği alamamış sadece bu haktan bir belge almış olan kişiler sadece Suriyelilere bakacak."