Sıcak havalarda sağlığı korumak için dikkat edilmesi gereken pek çok detay var. Beslenme, ihmale gelmeyen en önemli detaylar arasında. Yaz sıcaklarında bol sıvı ve nispeten daha az yağlı yiyecekler tüketmek sağlığı korumak adına yapılacakların başında geliyor. Ancak iş bununla bitmiyor. Özellikle sıcak havalarda dikkat edilmesi gereken bir konu var ki, herkesi yakından ilgilendiriyor. Söz konusu sorun, yaz sıcaklarıyla birlikte artışa geçen gıda zehirlenmeleri…
Peki gıda zehirlenmesi neden oluyor? Özellikle hangi besinlere zehirlenmeye karşı dikkat edilmesi gerekiyor? Sıcak havalarda gıda zehirlenmelerinden korunmak için nasıl bir yol izlenmeli? Merak edilenlere Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Özer Demirtaş’la yanıt aradık.
Gıda zehirlenmesinin çeşitli mikroorganizmalar veya toksinlerle kontamine olmuş, bozulmuş gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıktığını söyleyerek sözlerine başlayan Doç. Dr. Demirtaş, sıcak havaların bu duruma etkisini ise şöyle açıklıyor:
“Sıcak havalarla birlikte, bu organizmaların daha rahat canlı kalabilmesi için uygun ortam oluşuyor. Çoğu bakteri 5 ila 65 derece aralığında canlılığını sürdürüyor. Buzdolabında 5 derecenin altında birçoğu üreyemiyor. Gıdalar eğer yeterli soğuklukta korunamazsa, hızlı tüketilmeyen gıdaların daha çabuk bozulması ve bunların tüketilmesiyle sıcak havalarda gıda zehirlenmesi daha sık görülüyor. Özetle uygun saklama ve servis koşullarının sağlanamaması ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketimi sonucu sıcak havalarda gıda zehirlenmesi daha fazla oluyor.”
Gıda zehirlenmesi herkeste farklı seyrediyor. Belirtilerin altta yatan mikroorganizma veya sebebe bağlı olarak değişiklik gösterdiğinin altını çizen Doç. Dr. Demirtaş, “Hastaların birçoğunda ilk olarak bulantı, kusma, ishal ve kramp şeklinde karın ağrısı şikayetleriyle ortaya çıkıyor” diyor.
Çoğu zaman hafif seyirli olan bu şikayetler tedavi verilmeden birkaç gün içinde tamamen geriliyor. Bazen aşırı kusma, yoğun ishale bağlı ciddi sıvı kaybı veya etkene göre kanlı ishal şikayetleri de olabiliyor. Bu gibi durumlarda ise tedavi planlanması için sağlık kuruluşlarına başvurulması gerekiyor.
Gıda zehirlenmesi tedavisinde ilk olarak ishal ve kusma ile kaybedilen elektrolitlerin yerine konulması amaçlanıyor. Hastalara bu dönemde bol miktarda sıvı alınması öneriliyor. Yine maden suyu ve tuzlu ayranın da bu süreçte faydalı olduğunu belirten Doç. Dr. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Eğer hastanın yoğun kusma şikayeti varsa, ağızdan sıvı alamıyorsa veya ishalin şiddeti sebebiyle kaybedilen sıvı miktarına yetişilemiyorsa bir sağlık kuruluşunda damar yolu ile sıvı-elektrolit takviyesi gerekebiliyor. Yine kanlı ishal, düşmeyen ateş gibi invaziv bakteri enfeksiyonu düşündüren bulgular varsa etkene göre antibiyotik planlaması yapılabiliyor.”
Besin zehirlenmesi yaş sınırı olmaksızın herkeste ağır etkilere sebep olabiliyor. Ancak risk grubundakilerin daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü onlarda daha şiddetli etkiler gözleniyor. Peki kimler gıda zehirlenmesi vakalarında daha riskli grupta yer alıyor? Yanıtını Doç. Dr. Demirtaş’tan öğreniyoruz:
“Bağışıklık sistemi zayıf olan ve bakterilere karşı yeterli bağışık yanıtı veremeyecek olan bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar, hamileler, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı bulunanlar, kanser hastaları, steroid veya kemoterapi gibi vücut bağışık yanıtını düşürecek ilaç alan kişiler tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi gıda zehirlenmesinde de şiddetli bir klinik tablo gelişmesi açısından daha riskli grupta yer alıyor.”
Gıda zehirlenmelerine karşı bazı kuralları unutmamak son derece önemli. "Öncelikle yaz aylarında besinlerin hijyenine ve saklama koşullarına dikkat etmek gerekiyor" diyen Doç. Dr. Demirtaş’ın bu konudaki diğer tavsiyelerine kulak veriyoruz:
“Özellikle et, tavuk ve deniz ürünlerini taze alıp tüketmek, sebze ve meyvelerin iyice yıkandığından emin olmak ve tüm gıdaların son kullanım tarihlerini kontrol etmek şart. Bunun dışında et, tavuk ve deniz ürünlerini iyice pişirerek tüketmek, yumurtayı çiğ veya az pişmiş şekilde yememek de önemli. Pişmiş yiyecekleri 1-2 saatten fazla oda sıcaklığından bırakmamak, artan yemekleri buzdolabında saklayıp en geç 2-3 günde tüketmek unutulmaması gereken bir başka kural.”