Sigara bağımlılığının tedavi edilmesi gereken ‘kronik bir hastalık’ olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, tiryakilere çağrıda bulunuyor, “Tüm diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi sigara bağımlılığının tedavisinde de profesyonel destek ve farmakolojik yöntemlerle başarı sağlanabiliyor. İlaç tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi, başarılı bir tedavi için çok büyük önem taşıyor. 9 Şubat’ı sigaradan kurtulmak için başlangıç günü olarak kabul edin ve bir uzmandan destek alarak sigarayla vedalaşın.”
Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, 9 Şubat’ın sigaradan kurtulmak isteyenler için önemli bir başlangıç günü olabileceğini belirtiyor. Bir bağımlılık olan sigara içiminden kurtulmak için bireysel çabaların çok değerli olduğunu vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, “Ancak bir hastalık olarak kabul edilen bu davranıştan kurtulabilmek için sağlık çalışanlarından destek almak gerektiğini de unutmamak gerekiyor” diyor. Uzm. Dr. Serap Bilen Hızel, sigara bağımlılığının nedenleri ve sonuçları hakkında şu bilgileri veriyor:
Her sigara ömürden çalıyor: Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor. Sigara kullanan kişilerin kanser nedeniyle ölüm oranı, kullanmayanlardan 15 - 25 kat daha fazla. Hatta yapılan araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika çaldığı hesaplandı.
İlk sigara 18'inden önce içiliyor: Sigara kullanımı hemen hemen vücuttaki tüm organlarda değişik hastalıklara yol açıyor. Sigarayı bırakma, yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının erken yaşlarda önlenebilir olması nedeniyle özellikle gençlerde büyük önem taşıyor. Erişkinlerde sigara kullanımının ergenlik dönemi ile yakından ilişkili olduğu belirtiliyor. Araştırmalar, sigara kullanan erişkinlerin yüzde 90’ının ilk sigaralarını 18 yaşından önce içtiğini gösteriyor.
Bize nikotinin bir oyunu bu: Nikotin; sigara, elektronik sigara ve nargile gibi yöntemlerle dışarıdan alındığında başlangıçta hoşlanma duygusu, gevşeme ve rahatlama hissi veriyor. Nikotinin yarattığı hoşlanma duygusu ve konsantrasyonu artırıcı etkisi, kişilerde tekrar sigara içme ihtiyacına yol açıyor. Bir süre sonra tolerans gelişiyor ve kanda azalan nikotin seviyesi, ortaya çıkan huzursuzluğu giderebilmek için güçlü sigara içme isteği oluşturuyor.
Önce zevk sonra huzursuzluk: Nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli, diğer bağımlılık yapan maddelerle kıyaslandığında daha fazla. Bir süre sonra artık kişiler sigarayı zevk almaktan çok huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, ani sigara içme isteği gibi nikotin yoksunluk belirtilerini yaşamamak için tüketmeye başlıyor. Nikotin bağımlılığı, sigara kullanımının sürdürülmesinde en önemli etken oluyor.
Başlamak kolay bırakmak zor: Sigarayı bırakma döneminde hissedilen yoksunluk belirtilerinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu dönemde, fizyolojik olarak bağımlı kişilerde nikotin yoksunluk belirtileri, yeniden sigaraya başlamalarında önemli bir rol oynuyor.
Tiryakiler kronik hasta: Sigara içenlerin yüzde 70’inin sigarayı bırakmak istemesine ve yaklaşık yüzde 30 ila 40’ının ‘kendi başına’ bırakmayı denemesine karşın, yalnızca yüzde 5’inden daha azı uzun süre içmemeyi başarabiliyor. Tütün kullanımı, başarısız bırakma girişimi yani nükslerle seyreden, tedavi edilebilir kronik bir hastalık olarak kabul ediliyor. Tüm diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi bu hastalığın da tedavi başarısı, profesyonel destek ve farmakolojik yöntemlerle önemli ölçüde artıyor. İlaç tedavilerinin psikolojik destekle birlikte verilmesi başarılı bir tedavi için çok büyük önem taşıyor.
Sigara ve tütün kullanımını bıraktığınızda;
20 dakika sonra, kan basıncı ve nabız normale döner.
8 saat sonra, kandaki oksijen seviyesi normale döner ve kalp krizi geçirme riski azalmaya başlar.
24 saat sonra, vücut karbonmonoksitten temizlenir.
48 saat sonra, kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku alma duyularının etkinliği artar.
72 saat sonra, hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları fonksiyon görmeye başlar ve hava yolları kendi kendini temizlemeye çalışır. Enerji düzeyi artar.
2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve nefes tıkanması daha az görülür.
3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı soluk alıp verme gibi solunum yolu problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları yüzde 5 ila 10 oranında artar.
12 ay sonra, koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalır.
12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.
5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski, yemek borusu ve ağız boşluğu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50 azalır.
10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye iner, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalır.
1 Sigara hayattan 12 dakika çalıyor
İçilen her bir sigarada sağlığa zarar veren ve insanı zehirleyen binlerce kimyasal madde bulunuyor. Bu kimyasal maddelerin 81 tanesinin doğrudan kansere neden olduğu biliniyor. Sağlıklı bir yaşam için sigaraya hiç başlamamak gerekse de, sigarayı bırakmak da yeniden daha sağlıklı olmak için büyük önem taşıyor. Sigara içen kişilerin yaşadıkları sağlık sorunları, sigarayı bıraktıkları günden itibaren düzelmeye başlıyor. Prof. Dr. Metin Özkan “09 Şubat Sigarayı Bırakma Günü” öncesinde sigarayı bırakmanın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgi verdi.
Bırakın ömrünüz uzasın
Sigara içen insanların neredeyse tamamı sigaranın zararlarının farkında olsalar da içmeye devam etmektedir. Bunun nedeni insanları sürekli sigara içmeye zorlayan ve çok güçlü bağımlılık yapan nikotin adı verilen maddedir. Nikotin, çok güçlü bir psikolojik uyarıcıdır ve eroin, kokain ve alkolden daha güçlü bağımlılık yapar. Nikotin beyne ulaştığında bazı hormonların salgılanmasına neden olarak zevk alma, gevşeme, sakinleşme ve konsantrasyon artışına neden olmaktadır. Ancak zamanla bu değişikliklerin devam edebilmesi için vücut daha fazla nikotine ihtiyaç duyar. Böylelikle içilen sigaranın miktarı artar. İçilen her sigara insan hayatından 12 dakika çalmaktadır. Sigara içenlerde 15-20 kat daha fazla kanser görülmektedir. Sigara sadece kansere neden olmaz. KOAH denilen hastalığın da %90’dan fazla nedeni sigaradır. Ayrıca sigara içenlerde; kalp krizi geçirme, beyin damar hastalıkları, felç ve bacak kangreni riski daha fazladır. Sigara içen kadınlarda; düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık riski yüksektir. Sigara erkeklerde de kısırlık ve iktidarsızlığa neden olmaktadır.
10 Ölümcül hastalıktan 5'inin sebebi
Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise tüm ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Vücudumuzdaki her organa zarar veren sigara, kadınların hayatından 23 yıl, erkeklerin hayatından ise 28 yıl çalıyor.
Türkiye’de eğer önlem alınmaz ise sigaraya bağlı ölümlerin 2030’da yılda 100 binden 240 bine yükseleceğini belirten Dr. Baykal Ertürk, “Dünyada 2030 yılına gelindiğinde tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor. Tütünün içine kimyasal maddeler konularak içilebilir hale getirilen sigara; eroin veya kokain kadar güçlü bağımlılık yapan bir zehirdir. Akciğer kanserinden kalp krizine, beyin kanamasında KOAH’a kadar dünyanın en ölümcül 10 hastalığından 6’sının sebebi arasında yer alıyor” dedi. Dr. Ertürk, sigara hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Sigara doğmamış bebeğinize bile zarar
Sigara dumanının çocuklar üzerinde de zararlı etkileri bulunuyor. Ülkemizde çocukların yüzde 60’ı sigara dumanına maruz kalıyor. Sigaranın zararlı etkisi henüz çocuk doğmadan önce başlıyor. Dumana maruz kalan anne adayının karnındaki bebek de olumsuz etkileniyor. Sigara dumanında 4 binin üzerinde farklı kimyasal içeren kanserojen yer alıyor. Bu zararın en önemlisi çocuğun doğduktan sonra gelişmesinin devam ettiği akciğer ve diğer solunum organlarında oluyor. Bugün çocukluk çağının en sık görülen ve kronik hastalığı haline gelen astım için sigara, en önemli nedenler arasında bulunuyor.