Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü, omurga eğriliğinin (skolyoz) en çok ergenlik çağında, 10-14 yaş aralığında görüldüğünü bildirdi.
Şenköylü, yaptığı yazılı açıklamada, omurganın üç boyutlu deformitesine skolyoz adı verildiğini hatırlatarak, dünya rekortmeni atlet Usain Bolt'un bir skolyoz hastası olmasının dikkatleri bu hastalığa yönelttiğini, skolyozu olan bir kişinin spor yapmasında hiçbir sakınca bulunmadığını belirtti.
Şenköylü, "Skolyoz dediğimiz rahatsızlık, ön arka planda omurganın S ya da C şeklinde olması ve beraberinde dönüklük olması durumudur. Belirtileri omuz asimetrisi, bel kavsinin asimetrisi ve kaburga kamburluğudur. Doğuştan olan olgularda omurlarda oluşum veya ayrılma sorunları görülebilir. Nöromuskuler olgular kas hastalıkları ya da sinirsel hastalıklara bağlı olabilir. En sık görüleni, nedeni belli olmayan tiptir. Erken tanı için ebeveynler, ergenlik dönemine girmek üzere olan veya ergenliğe henüz girmiş olan çocukların sırtında asimetri olup olmadığını ayda bir kontrol etmeli." ifadelerini kullandı.
Eğri oturmanın ya da okul çantasını asimetrik taşımanın skolyoz değil, ancak sırt ağrısına neden olabildiğini vurgulayan Şenköylü, şunları kaydetti:
"Skolyozun tanısı için öne eğilme testi kullanılır. Eğer asimetri varsa skolyoz olduğu düşünülür. Ama daha sağlıklı bilgi alabilmek için bir deformite cerrahına başvurmak gerekir. Skolyoz en çok ergenlik çağında, 10-14 yaş aralığında görülüyor. Özellikle kız çocuklarında adet görmeye başlamadan hemen önceki hızlı boy atma döneminde ortaya çıkıyor. Bu dönemde verilecek olan korse belki ameliyata gidişi engelleyebilir. Skolyoz, önlenemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır.
İleri eğriliklerde, yani 45 derecenin üzerinde cerrahi tedavi önerilir. Cerrahi tedavi, omurlara yerleştirilen vidalar ve bunları birleştiren çubuklarla yapılır. Skolyoz ameliyatında risk, bu işte uzmanlaşmış cerrahlar tarafından yapıldığında azalmaktadır. Ayrıca gelişen teknoloji de bu konuda biz cerrahlara önemli imkanlar sunuyor. Omurga ameliyatlarında artık vidaların doğru yerleştirilmesiyle çevredeki hayati dokulara zarar verilmesini önlemek amacıyla üç boyutlu yazıcı teknolojisinden faydalanıyoruz."