Duman 7.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
08.02.2017 14:52

"Şu anda aktif bir salgın beklentimiz yok"

İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Dr. Abdullah Emre Güner, çeşitli hastalıklara yönelik aşılama çalışmalarıyla salgınların önüne geçtiklerini belirterek

"Şu anda aktif bir salgın beklentimiz yok"

İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Dr. Abdullah Emre Güner, çeşitli hastalıklara yönelik aşılama çalışmalarıyla salgınların önüne geçtiklerini belirterek, "Şu anda aktif bir salgın beklentimiz yok. Grip salgını dediğimiz nokta aslında grip vakalarında artıştır." dedi.

Medya kuruluşlarının İstanbul'da görev yapan sağlık muhabirleriyle tanışma toplantısında bir araya gelen Güner, kent genelinde en yaygın sağlık hizmeti veren kurumun Halk Sağlığı Müdürlüğü olduğunu ifade etti.

Güner, koruyucu sağlık hizmeti olmadıktan sonra tedavi edici sağlık hizmetlerinin sonunun olmadığını dile getirerek, "Sağlık dönüşümün ikinci fazında Bakan Bey'in de zikrettiği gibi koruyucu sağlık hizmetlerine biraz daha önem vereceğiz ve vatandaşın hasta olmadan önce, hastaneye gitmesini engelleyeceğiz. Koruyucu sağlık hizmetini biz ona sunacağız." dedi.

İstanbul'da şu anda aile hekimliği nüfusunu 3 bin 300'e çektiklerini dile getiren Güner, gerekli hekim atamalarının da yapıldığını, tesislendirmelerin devam ettiğini belirtti.

Güner, aile hekimlerinin kronik hastalıklarla ilgili takip şartlarının arttırılacağını dile getirerek, kanserle mücadele için de aktif programlarının bulunduğunu, mevcut hedeflerine ulaşmak için ellerinden geleni yapacaklarını aktardı.

Birey bazlı koruyucu sağlık hizmetini, topluma yönelik olan hizmeti de Toplum Sağlığı Merkezlerinin yürüttüğünü ifade eden Güner, "Biz aile hekimliklerimizden ne bekliyoruz? Tansiyon, diyabet, gelen hastanın obeziteye yönelik takibini yapmasını, eksik kaldığı noktalarda da Toplum Sağlığı Merkezlerimizde konuşlandırdığımız diğer branş uzmanlarımızla beraber bu süreci yönetmesini istiyoruz. Aile hekimlerimizden sadece aşı ve gebelik izlemi değil, tüm kronik hastalıkların takibini yapmasını istiyoruz. Hedefimiz bu. Yeni programda da aile hekimlerine birçok yeni görev verilecek." değerlendirmesini yaptı.

"Aşılama programlarında yüzde 98'in üzerindeyiz"

Soruları da yanıtlayan Güner, bir gazetecinin salgın hastalıklara ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:

"Biz aslında uzun zamandır salgın olarak zikredilen şeyleri salgın olarak kabul etmiyoruz. Sağlık hizmetimizde erken uyarı sistemi var. Erken uyarı kriterleri var. Erken uyarıya alınan bir salgın tehdidi belli basamakları da aştıktan sonra salgın olarak kabul edilebilir. Ancak mesela haberlerde dinlediğimiz grip, kızamıkla ilgili salgın kavramı, bu durumu tam karşılamıyor. Çeşitli hastalıklara yönelik aşılama çalışmalarımızla beraber salgınların önüne geçmiş oluyoruz. Şu anda aktif bir salgın beklentimiz yok. Grip salgını dediğimiz nokta aslında grip vakalarında artıştır."

Güner, bir gazetecinin "Türkiye'de eradike edilen hastalıklar vardı. Aileler bu eradike edilen hastalıklar tekrar gündeme geldi mi, böyle bir risk var mı bunu merak ediyor." sözleri üzerine, Suriye'de yaklaşık 5 yıldır süren karışıklık sonucunda Suriyelilerin Türkiye'de misafir edildiğini hatırlatarak, herhangi bir salgın olmasın, eradike edilmiş hastalık görülmesin diye sığınmacı olarak gelen tüm çocukların da aşılama programına alındığını söyledi.

Dirençli tüberkülozun artışının olup olmadığı konusundaki bir soruya da Güner, ilaca dirençli tüberküloz vakalarındaki artışın herhangi bir kriz oluşturacağını düşünmediklerini ama her ihtimale karşı sığınmacıların hepsinin de Verem Savaş birimleri tarafından takip edildiğini dile getirdi.

Güner, Türkiye'deki tüberküloz vaka hızının da belli olduğunu vurgulayarak, bu konuda artış olmaması için de ellerinden geleni yaptıklarını ve kontrol altında tuttuklarını aktardı.

Zorunlu aşıların yaptırılıp yaptırılmamasına yönelik bir sonu üzerine de Güner, şu cevabı verdi:

"Mevcut takip ettiğimiz aşılama programlarında yüzde 98'in üzerindeyiz. Biz gerek ikna olsun gerek eğitimlerimizle olsun aşılama oranlarımızı her zaman yüksek tutmak istiyoruz. Şu anda herhangi bir problem yaşatacak bir algı yönetiminin önüne geçmeye çalışıyoruz. Tabii ki şu anda bir invaziv girişimdir aşı. Onaya tabidir. Bununla ilgili Bakanlığımızın hukuk müşavirliği de çalışmalarını yapıyor ama biz şu anda velilerin onayıyla beraber yüzde 98'in üzerinde aşılamayı yapıyoruz. Birisi çıkıyor bir bilgilendirme yapıyor, tüm kamuoyuyla bunu bir anda paylaşabiliyor. Aslında biz, doğru bilgiyi sizin aracılığınızla kamuoyuna iletmek istiyoruz. Zaten gebelikteki şeker yüklemesiyle ilgili de gerekli bilimsel danışma kurullarımız cevabını verdi. Onunla ilgili de bu tarzda fikri olan arkadaşlara da cevabi nitelikte olduğunu düşünüyorum."

Sıradaki Haber
Erkeklerde en sık akciğer kanseri görülüyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz