Hepatitle Yaşam Derneği (HEPYAŞAM) Başkanı Hilal Ünalmış Duda, yaptığı açıklamada, hepatitin, "Karaciğerde herhangi bir nedenle oluşan iltihap" olarak tanımlandığını belirterek, genellikle virüs kaynaklı hastalığın A, B, C, D ve E virüsleri ile meydana geldiğini söyledi.
Tüm dünyada yaygın görülen hastalığın, Türkiye'de de önemli bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Duda, dünyada yeni hepatit etkenlerinin bulunması ve klinik önemi konusunda çalışmalar yapıldığını ifade etti.
Birçok insanın, hayatı boyunca değişik hepatit virüsleriyle karşılaştığına dikkati çeken Duda, A ve E tipi viral hepatitlerin nadiren karaciğer yetmezliğine yol açabildiğini ancak genellikle tedaviyle hastalığın kronikleşmesinin önlenebildiğini vurguladı. Duda, "B, C ve D tip viral hepatitler ise değişik oranlarda kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi arzu edilmeyen hastalıklara yol açar." dedi.
Ailede olan tanı önemli
Sağlık çalışanlarının birinci derecede risk taşıdığını dile getiren Duda, ailesinde hepatit B hastası bulunanların mutlaka aşılanması gerektiğinin altını çizdi.
Duda, "Türkiye'de hepatit B virüsü görülme sıklığı açısından orta seviyede yer alan ülkeler arasında bulunuyor ve yaklaşık yüzde 3,5 oranında görülüyor. Bu oran, doğu ve güneydoğu illerimizde daha yüksek. Bu veriler, özellikle hastalığın görülme sıklığı yüksek olan bölgelerde, tedbirlerin, toplumsal farkındalığın ve hijyen koşullarının yetersiz olduğunu göstermektedir." diye konuştu.
Tedavide yeni ilaçlar yolda
Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Necati Örmeci de hastalığın tedavisinde bağışıklık sistemini düzenleyip virüsün çoğalmasını durduran ilaçların kullanıldığını bildirerek, şu bilgileri aktardı:
"Hepatit B virüsünün aşısı vardır ve Sağlık Bakanlığının kontrolü altında yeni doğan her bebek aşılanmaktadır. Bugün için hepatit B virüsünün vücuttan tamamen uzaklaştırılmasına yönelik çok sayıda araştırmalar yapılmakta ve olası ilaçlar 5 sene içerisinde uygulamaya girecek gibi görünmektedir."