14 milyondan fazla kişi hastalıkla mücadele etti, 100 bini virüse yenik düştü. Birçok ülkede sağlık sistemi çökerken, Türkiye, yeni açılan hastanelerle salgına karşı gücünü ortaya koydu.
Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıktığında yaklaşık 450 milyon kişiyi hasta edeceği, 6 milyondan fazla insanın ölümüne neden olacağı kimsenin aklına gelmezdi. Koronavirüs salgını tüm dünyayı derinden etkiledi. Türkiye'de tespit edilen ilk vaka tam 2 yıl önce 11 Mart 2020'de açıklandı.
Pandeminin ilk dönemlerinde yoğun bakım servisleri hastalarla dolup taşıyordu. Sağlık personeli, nedeni bilinmeyen, tedavisi olmayan bir hastalıkla karşı karşıya kaldı. 2 sene içerisinde ise çok şey değişti. Aşının geliştirilmesi yoğun bakımlardaki hasta sayısını ciddi ölçüde azalttı.
"Seyrini bilmediğimiz bir durumla karşı karşıya kaldık"
Salgın sürecini değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Özlem Altuntaş Aydın, şöyle konuştu:
"Seyrini bilmediğiniz bir durumla karşı karşıyasınız gerçekten çok endişe verici günlerdi evlerimize gidemedik. Ailelerimizi korumak amacıyla milyonlarca kişi maskeyle tanıştı, birçoğu eve kapandı. Virüsün yayılmasını engellemek için kısıtlamalar uygulandı. Canla başla mücadele eden sağlık çalışanları ise bu savaşta en ön saftaydı."
Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Güldem Turan ise, "İlk günlerde öncelikle hastalığın ne olduğunu tanımaya çalıştık. Aslında bu bizim daha önceden alışık olduğumuz bir hastalığa benziyordu fakat o hastalıkta bizim solunum yetmezliği dediğimiz hastalıkta izlediğimiz yolların işe yaramadığını gördük" dedi.
Virüs art arda mutasyona uğradı
Alfa, delta, delta plus, omicron. Mücadele etmek hiç kolay olmadı. Koronavirüs bazı ülkelerde sağlık sisteminin çökmesine neden oldu.
Türkiye’de ise güçlü sağlık alt yapısı ve donanımlı sağlık personeli salgında da varlığını hissettirdi. Yeni hastaneler süratle hizmete girdi. İstanbul'da iki acil durum hastanesi 45 gün içinde kullanıma hazır hale getirildi.
Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Başhekimi Prof Dr. Alparslan Tanoğlu, "23 bin hastamız ise yatırılarak takip edilmiş ve tedavi görmüştür. Bunlar içinde ise 4 bin 400 tanesi yoğun bakıma yatırılarak tedavi görmüştür. 900 binin üzerinde PCR çalışılmıştır" ifadelerine yer verdi.
2021 yılında devreye aşılar girdi
Bilim insanları durmadan çalıştı. 2021 yılında devreye aşılar girdi. Bu yılın başında ise ilaçlar, hastalıkla savaşmaya hazır hale geldi.
Salgında çok yol aldındığını ve farklı bir boyuta geçildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof Dr. Sıla Akhan, "Aşı var, tedavi var. Bu çok önemli bir şey enfeksiyon hastalıkları için ama farklı bir de varyant var ve bu varyantın olması ve bu kadar bulaşıcı olması olayın sonunun olmadığını aslında bize gösteriyor ama en azından bizim baş edebilecek olduğumuz savaş edebileceğimiz konular daha fazla" dedi.
Omicron varyantı çok bulaşıcı olsa da virüs zayıfladı. Kısıtlamalar kaldırılmaya başlandı. Salgınla bireysel mücadele dönemine girildi.
"Varyantların sonunun gelme ihtimali var"
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de, salgınla mücadelede gelen iki yılı şöyle değerlendirdi:
"Varyantların artık sonunun gelme ihtimalinin olduğunu görüyoruz omicronla birlikte neden çünkü omicron artık her ne kadar her gün 200, 300 civarında vatandaşımızın ölümüne sebep olsa bile bu kişilerin yandaş hastalıklarına ve yaş gruplarına baktığımız zaman şunu artık rahatlıkla söyleyebiliriz ki omicronla birlikte artık hastalık eski gücünde değil."
Türkiye'de 2 yılda 14 milyondan fazla kişi virüse yakalandı. Yaklaşık 100 bin kişinin hastalığı ölümle sonuçladı. Bunların 500'e yakını sağlık çalışanıydı. Tıp dünyası Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu, Prof. Dr. Murat Dilmener, Prof. Dr. Feriha Öz gibi nice değerli ismi kaybetti.