Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyenler ya da bağımlı yakınları için nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilmeyenlerin çok önemli bir destekçisi var. Bu destek herkese bir telefon kadar yakın: ALO 191
Türkiye’nin dört bir yanına hizmet veren ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı 7 gün 24 saat aranabiliyor. İlk defa 8 Temmuz 2015’te hizmete başlayan hat, bugüne kadar 350 bin 832 (30 Kasım’a kadar) çağrıya yanıt verdi. Sadece 2021’de yaklaşık 64 bin kişi ALO 191’i aradı.
Danışma hattını arayanların yüzde 40’ı bağımlılıkla mücadele eden bireyler. Bir o kadarı da uyuşturucudan kurtulmak isteyen aile üyeleri için çözüm arayanlar. Hattı arayanların yüzde 60’ını ise erkekler oluşturuyor.
Arayanların kimliği gizli tutuluyor
ALO 191’i arayanlara telefonun ucundaki profesyonel ekip cevap veriyor. Özel eğitimli personel, arayan kişinin ihtiyaçlarını gözeterek yönlendirmeler yapıyor. Hat, ihtiyaca yönelik olarak ilgili birimler arasında köprü görevi gören bir çözüm merkezi olarak çalışıyor.
ALO 191’i arayıp yardım isteyen kişilerin kimlik bilgilerinin gizli kalmasına büyük özen gösteriliyor. Kişilerin isim ya da TC kimlik numarası gibi bilgileri alınmıyor. Ancak hastane randevusu almak istemeleri durumunda kimlik bilgileri isteniyor. Tabii bu bilgiler güvence altına alınarak üçüncü kişi ya da kurumlarla kesinlikle paylaşılmıyor.
Bağımlılar da bağımlı yakınları da arıyor
ALO 191’i arayanlar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Uyuşturucudan kurtulmak isteyenlerin yanı sıra alkol ve madde bağımlılığı hakkında bilgi almak için de hat tercih ediliyor. Çocuğu, arkadaşı, komşusu, öğrencisi ya da herhangi bir yakını için destek arayanların aklına ALO 191 geliyor. Böylece pek çok kişi çevresindeki uyuşturucu bağımlılarına nasıl destek olabileceğini öğreniyor.
Uyuşturucu kullanmayı bırakan ancak hala istek duyanlar ve bununla başa çıkmakta zorlananlar tarafından da hat tercih ediliyor. ALO 191 sayesinde bu kişiler eski kötü günlerine dönmekten kurtuluyor.
Hattı arayanları nasıl bir süreç bekliyor?
ALO 191 Danışma Hattı’nı arayanların yüzde 56 gibi önemli bir kısmı tedavi talebinde bulunuyor. Uyuşturucu madde kullandığını belirten kişilere ilk önce “bağımlılık risk değerlendirmesi” yapılıyor. Ardından risk düzeyine göre uygun tedavi merkezlerine yönlendiriliyorlar.
Tedaviye başlayan kişiler bu süreçte de yalnız bırakılmıyor. Motive olmaları için görüşmeler yapılıyor. Bu uzun süreçte tedaviye yönlendirilen kişiyle kesinlikle irtibat kesilmiyor. Belli aralıklarla tedavi gören kişi aranarak sürecin takibi yapılıyor.
Tedavi sürecinde ailelere de destek veriliyor
Gelelim tedavi olmak amacıyla yönlendirilenleri bekleyen sürece… Öncelikle Türkiye’nin her ilinde yüz yüze danışmanlık ve tedavi hizmeti veriliyor. Bağımlılık alanında özelleşmiş tedavi merkezlerinin yanı sıra psikiyatri klinikleri aracılığıyla da tedavi yürütülüyor. Yataklı tedavi programları gibi ayakta tedavi programları da yaygın şekilde uygulanıyor. Bu süreç bireysel terapiler, grup psikoterapileri, psikoeğitim ve uğraşı aktiviteleriyle destekleniyor.
Sadece hastalara değil, ailelere de bağımlılık ve tedavi süreci hakkında bilgi veriliyor, gerekli psikososyal destek sağlanıyor.
Tedavi olmak isteyenler, bağımlılık alanında özelleşmiş merkezlerin yanı sıra Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri gibi birinci basamak sağlık kurumlarına başvurabiliyor. Bağımlılık Danışma Merkezleri ve Yeşilay Danışmanlık Merkezleri gibi birimler de tercih edilebiliyor. Zaten ALO 191, tüm bu merkezler ile entegre halde çalışıyor.
Grafik: Nursel Cobuloğlu