Koronavirüsle mücadele devam ediyor. Aşılama oranları artarken, vaka sayıları da 30 binin üstünde seyrediyor.
Uzmanlar, kapalı ortamlarda maskeye dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, aile içi bulaşın da arttığını söylüyor.
Toplum Bilimleri üyesi Prof. Dr. Necmi İlhan, mevcut vakaları 2 yönden değerlendirmek gerektiğini kaydederek, "Gerçekten rakamlar 30 bin civarına geldi fakat vakaları değerlendirirken mevcut halihazırda aşı olan vatandaşlarımızın sayısı belli bir seviyede olmasaydı, bu vakaların çok daha yüksek olmasını bekleyebilirdik. Neden halen 20-25 bin bandında diye baktığımızda ise burada mevsim değişikliği ve toplumsal hareketliliği birlikte değerlendirmek gerekiyor" dedi.
"Toplu taşıma araçlarında maskenin de takılmadığına şahit oluyoruz"
Prof. Dr. İlhan, yaz döneminin bitmesi ile insanların kapalı ortamlarda bir araya gelmeye başladığını belirterek, "Biliyorsunuz artık yaz dönemi bitti, ister büyük şehirlerde ister ilçelerde olsun insanlar tatilden döndüler, okullar başladı. Herkes kent merkezinde yerleşik durumda. Tabi bunun şöyle bir getirisi var; insanlar daha çok bir araya gelmeye başladılar ve kapalı ortamda bir araya gelmeye başladılar. Kapalı ortamda bir araya gelmek, baktığınızda vaka artışında önemli etkenlerinden birisi. Kapalı ortamda bir araya gelince de virüsün bulaşmasını engellemek için halihazırda mesafe ve maske en önemli korunma yöntemlerimiz ve tabi ortamların temiz hava ile havalandırılmasını da buna eklememiz gerekiyor. Eğer ortamları temiz hava ile havalandırmaz, kapalı ortamlarda maske ve mesafeye dikkat etmezsek vaka artışının kaçınılmaz olacağını hepimiz biliyoruz. Bu arada kapalı ortam dediğimiz yerler de sadece sosyal alanlar ve iş yerleri değil evler ve toplu taşımayı da buna dahil etmemiz gerekiyor. Özellikle bazı toplu taşıma araçlarında mesafenin hiç kalmadığına, maskenin de takılmadığına şahit oluyoruz" diye konuştu.
"Gençler özellikle daha dirençli oldukları için test yaptırmaktan kaçınıyorlar"
Prof. Dr. İlhan, filyasyon sonuçlarına da değinerek, "Filyasyon sonuçlarına veya bize gelen vakalara baktığımızda bulaşın daha çok ev içinde olduğuna şahit oluyoruz. Aslında enfeksiyonu daha çok gençler eve getiriyorlar, belki belirti göstermeden geçiriyorlar ama taşıdıkları koronavirüsle evlerde büyükler hasta oluyor, büyükler daha çok hastaneye geliyor, yoğun bakımda yatıyor ve hayatını kaybediyor. Aslında genç nüfusta aşılamayı artırmak, genç nüfusun kapalı alanlarda daha dikkatli olmasını sağlamak ile daha iyi rakamları görebileceğimize inanıyorum. Halihazırda insanlar koronavirüs olduğunu düşünüyorlarsa sağlık kuruluşuna başvurmalı, gerekirse test yaptırmalı. Gençler özellikle daha dirençli oldukları ve hastalığı daha hafit atlattıkları için test yaptırmaktan kaçınıyorlar. Birbirlerine geçiriyorlar. Gençler eve gittiklerinde büyükleri evdeyse antikorları yetersizse aşıları tam değilse bu kişilerin enfekte olması ve hayatlarını kaybetmeleri gerçekleşiyor" dedi.