Türkiye’nin tüm dünya ile birlikte girdiği koronavirüsle mücadelesi devam ediyor.
Mart ayında başlayan vakalar nisan ayında 5 binin üzerine çıkarken, alınan önlemler neticesinde temmuz ayı ile birlikte bu sayı binin altına düşmüştü.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına göre ise ağustos ayı itibarıyla Türkiye’de yapılan test sayısı 7 milyona yaklaştı.
Türkiye’nin koronavirüsle tanıştığı tarih olan 11 Mart’tan bu yana da toplamda 267 binden fazla vaka görüldü.
Yoğun bakım vakaları artıyor
Uygulanan kısıtlamalar ve vatandaşın sağ duyusu sayesinde diğer ülkelere nazaran koronavirüsle başarılı bir mücadele sergileyen Türkiye’de haziran ayında en düşük vaka sayısı olan 786 seviyesine ulaşıldı.
Türkiye’de yeni normale dönüşün ardından ise vaka sayısı her geçen gün artmaya devam etti.
Vatandaşların maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen kurallarını dikkate almaması nedeniyle vaka sayısı tekrar artışa geçti, ağır hasta sayısı 945'e çıktı.
Hastanelerin yoğun bakım servislerinde yatan hasta sayısının tekrar artışa geçmesi ise şüphesiz ilk günden bu yana büyük bir özveri gösteren sağlık çalışanlarını olumsuz etkiliyor.
Mesai kıyafetleri sağlık çalışanlarını çok zorluyor
Emin Boyacı İstanbul Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde pandemi hemşiresi olarak görev yapıyor.
Binlerce kahraman sağlık çalışanlarımızdan biri olan Boyacı, ilk günden bu yana zorlu bir süreç yaşadıklarını fakat özellikle son zamanlarda vatandaşların duyarsızlığının bu süreci daha da zorlaştırdığını söylüyor.
Sabah mesaiye başlamalarının ardından en çok giydikleri özel kıyafetlerin sıkıntısını yaşıyor Emin Boyacı ve arkadaşları.
Kıyafetlerden kaynaklanan sıcaklık ve aşırı su kaybının kendilerini hem psikolojik hem de bedensel olarak etkilediğini belirtiyor Boyacı ve ekliyor:
“Bazen son hasta odasına geldiğimizde bayılacak dereceye gelebiliyoruz.”
Hastaneye geldiklerinde iş işten geçmiş oluyor
Hastane dışında da toplumu bilinçlendirmeyi görev bildiklerini söylüyor Emin Boyacı, maskesiz, sosyal mesafeye uymayan insanları uyardıkları zaman halktan tepki aldıklarını belirtiyor.
Her gün gördükleri hastaların durumlarını da insanlara aktarmaya çalışıyor hem Boyacı hem de mesai arkadaşları.
Buna rağmen birçok insanın hastalığı hafife aldığını söylüyor Emin Boyacı ve kurallara uymayan insanların hastanelerine geldiklerinde artık çok geç olduğunun altını çiziyor.
“Ne olur birazcık nefes alabileyim diye yalvaran birçok hastamız var.”
Endişe ve korku artmaya başladı
Aslında servis hemşiresi olan Esra Arıkan da koronavirüs nedeniyle pandemi hemşireliği yapıyor.
Dışarıdaki hayattan çok farklı bir yaşam sürdürdüklerini belirtirken sosyal hayatlarının tamamen yok olduğunu, bunun da tüm sağlık çalışanları için çok zor olduğunun altını çiziyor Arıkan.
Pandemi başlarında halktan gerek sözlü olarak gerekse de her akşam alkışlarla büyük destek aldıklarını ve mutlu olduklarını hatırlatan Esra Arıkan, mutluluğun yerini artık üzüntü ve korkunun aldığını söylüyor.
Mart ayından bu yana çok yorulduklarını belirten Arıkan, “Halkımızın burada yatan insanların halini gözleri ile görmedikleri için rahat davrandıklarını düşünüyorum” diyerek ekliyor:
“Bir nebze olsun hastaların durumunu görseler, solunum açısından o sıkıntıyı sadece bir saniye yaşasalar eminim ki çok daha fazla dikkat edecekler.”
Lütfen halkımız da bizler için fedakarlık yapsın
Tuğçe Sarıçiçek üç yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapıyor.
Süreci en başından beri bizzat yaşayan Sarıçiçek, "Koronavirüsle mücadelede geriye gittiğimizi söyleyebiliriz" diyor.
Halktan tıpkı sürecin başındaki gibi destek istediklerinin altını çizen Tuğçe Sarıçiçek, kendilerinin halk için yaptığı fedakarlığı halkın da kendileri için yapmalarını istiyor.
“Bizler düğünlerimizi, etkinliklerimizi iptal edip ertelerken, onlar da yapacakları ellerini, yıkamak, maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek gibi küçük şeylerle umarım bize yardımcı olurlar.”
Kurgu: Ünsel Ayhan Aybek