Konya'da beyin ölümü gerçekleşen bir gencin bağışlanan karaciğer ve iki böbreği, Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonuyla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne getirildi.
Organ nakli ekibi, karaciğeri ikiye bölerek büyük kısmını yaşı büyük olan gence, küçük kısmını ise dünyada çok nadir görülen bir çeşit metabolik rahatsızlık olan (Maple Syrup Urine Disease: Akçaağaç şurubu) hastası 17 yaşındaki Zeynep Oğuz'a nakletti.
Oğuz'un çıkarılan karaciğeri ise dünyada nadir yapılabilen yöntemle tümör hastası başka bir çocuğa nakledildi. Ekip, ameliyatlarını sürdürdüğü sırada beyin ölümü gerçekleşen 3 kişinin daha organları bağışlandı.
Gaziantep, Niğde, Şanlıurfa başta olmak üzere Türkiye'nin farklı illerinde yaşayan nakil bekleyen hastalar, Akdeniz Üniversitesine çağrıldı. Bir taraftan hastaların tetkikleri yapılırken diğer taraftan nakillere devam edildi. Ara vermeden dönüşümlü olarak gece saatlerinde de süren operasyonlarla 5 günde, aralarında çocuk cerrahisi Prof. Dr. Adnan Abasıyanık ve çocukların da bulunduğu hastalara 5 karaciğer, 10 böbrek nakli gerçekleştirildi.
Nakil olan Prof. Dr. Abasıyanık, hastalarına kavuşmak için gün sayıyor
Nakil olan hastalardan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abasıyanık, hastane ekibinin olağanüstü işler yaptığını söyledi.
Herkesin bir gün organa ihtiyacı olabileceğini anlatan Abasıyanık, "Nakil listesindeydim, bağış olunca çağırdılar. Altı aydır iyice kötüleşmiştim. Bağışlanan organla sağlığıma kavuştum, aileye minnettarım. Her bağış, başka hayatları kurtarıyor. Ben de bir an önce ameliyat olacak hastalarıma kavuşmak istiyorum. Hasretle beni bekliyorlar." diye konuştu.
Şanlıurfa'da 8 yıldır diyalize giren 21 yaşındaki İbrahim Dangi, son günlerde nefes darlığı, halsizlik ve ağrı şikayetlerinin arttığını anlattı. Zor günler geçirdiğini belirten Dangi, "Bağış yaparak büyük sevap işliyorlar. Ben de kurtuldum." dedi.
Sevinç gözyaşı döken annesi Beyhan Dangi ise umudunu hiç kaybetmediğini kaydederek, "Allah razı olsun aileden, sürekli dua ediyorum." ifadesini kullandı.
Niğde'den gelen Ayşe İlhan ise 16 yıldır diyalize girdiğini dile getirdi. Organ bulunduğunu telefonla bildirdiklerini ve hemen yola çıktıklarını aktaran İlhan, "Bağışlanan böbrek için benim gibi birkaç hastayı çağırmışlardı. Doktor benim ismimi okudu. Bekleyen diğer hastalar üzülmesin diye sevinemedim." dedi.
Hem alıcı hem de bağışçı oldu
Gaziantep'ten gelen Zeynep Oğuz, bebekken konulan hastalık nedeniyle protein, süt ürünleriyle beslenemediğini, 17 yıldır gramajını ölçerek sebze meyve tüketebildiğini anlattı.
Nakilden sonra ilk kez çikolata yediğini vurgulayan Oğuz, "Çok ağır bir hastalık, beynimizi de etkiliyor. Rüya gibi sonunda nakil oldum. Karaciğerimi başka hastaya naklettikleri için mutluyum." dedi.
Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, salgın sürecinde bağışların çok düştüğünü, bazı hastaların bağış sırasında beklerken hayatını kaybettiğini söyledi.
Bağış yapmanın büyük onur olduğunu vurgulayan Aydınlı, "Bağışlanan organları, yıllardır bekleyen hastalarımıza naklettik. Tüm ekip çok yoğun çalıştık, iftara dahi çıkamayan doktorlarımız oldu. Hastalarımızı mutlu görmek en güzel bayram hediyesi." diye konuştu.
"Hüznü ve sevinci bir arada yaşıyoruz"
Ekipte yer alan Prof. Dr. İsmail Demiryılmaz ise asıl kahramanlığın, yakınını kaybetmiş, acısı olan ailelerin bağış yapması olduğunu vurgulayarak, nakillerde hüznü ve sevinci bir arada yaşadıklarını aktardı.
Anestezi doktoru Bora Dinç, çocukların bağışlarla yaşama şansı bulduğunu kaydetti.
Organ nakli koordinatörü Nilgün Bilal, son günlerde organ bağışında hareketlenme olduğunu, salgın sonrası en yoğun 5 günü geçirdiklerini söyledi.