Haluk Görgün, ilk uçuşun ardından uçuş ekibiyle KAAN'ın hangarında dün bir araya geldi.
Çok heyecanlı, gururlu ve mutlu olduklarını dile getiren Görgün, "Duygularımız birbiri peşine geliyor. Kelimelerle ifade etmek mümkün değil. Uzun süreli çalışmaların önemli bir aşamasının gerçekleştiği Milli Muharip Uçağımız KAAN’ın ilk uçuşunun gerçekleştiği bir gün." dedi.
Görgün, ilk uçuşta planlanan uçuş profilinin tamamının gerçekleştiğini ifade ederek, "Yaklaşık 13 dakika havada kaldı. Ölçülmesi takip edilmesi gereken tüm süreçler 13 dakika içinde gerçekleşti. Türk mühendislik, havacılık ve savunma tarihinin, bu milletin evlatlarının başarıyla gerçekleştirdiği sistemler sistemi olan uçağımızın ilk uçuşuydu." diye konuştu.
"Önümüzde uzun bir yol var"
Uçak için çalışan Türk savunma sanayisinde 200’ün üzerindeki firmanın, bugüne gelinmesinde çok büyük emek harcadıklarının altını çizen Görgün, "Gece gündüz çalıştılar. En başta Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, destek ve motivasyonla gayretle çalıştılar. Bugünü, bu mutluluğu yaşadık." değerlendirmesinde bulundu. Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk uçuş önemli bir motivasyon. Daha yapacak çok işimiz var, hepimiz bunun farkındayız. Gayretli çalışacağız. Hava Kuvvetlerimize uçağımızın seri üretimden sonra teslim edilene kadar ve yeni teknolojiler gelişip üstüne katıp devam ederek, milli tüm teknolojilerimizle sadece aviyonik sistemler değil, elektronik harp sistemlerimiz ve bir uçağın içinde bulunan sistemleri, yerli ve milli imkanlarımızla gerçekleştirip uçağımıza entegre edeceğiz. Bu sistemler entegre edilerek Hava Kuvvetlerimize bu uçak teslim edilene kadar gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzde uzun bir yol var. Bu mutlu günü, bu süreçle yine mutlulukla yaşayıp, milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz."
Projede emeği geçen herkese teşekkür eden Görgün, "İyi ki varsınız diyorum. Yapacak çok işimiz var. Azim ve gayretle çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
"Mükemmel bir uçuş oldu"
KAAN'ın ilk uçuşunu gerçekleştiren Pilot Barbaros Demirbaş da KAAN'la ilk kez uçuyormuş gibi olmadıklarına dikkati çekerek, "Çok iyi hazırlandık. Ekibin mühendislik becerisine, hazırlıklara, teknisyen arkadaşlarımıza, yöneticilerimize inancımız tamdı." ifadelerini kullandı.
Demirbaş, uçuşun ardından, park yerinde bütün mesai arkadaşlarıyla kucaklaşmanın öneminin altını çizerek, "Milletimizin emanetini Allah’a çok şükür emniyetle getirdik, görevimizi yaptık." diye konuştu.
Uçuşun sadece bugünün olayı olmadığını, arkasında yılların bulunduğunu belirten Demirbaş, şunları kaydetti:
"Savunma sanayiimizin akıl birliği var. Bundan sonra yolumuz çok daha çetin. Bugünkü uçuşta benim duygularım çok rahattı ama uçuş öncesi ve sonrasında çalışma arkadaşlarımızın o uçuş hattına geldiğini görmek en güzel duyguydu benim için. Tekrar çok teşekkür etmek isterim. Uçak üstünde 10 binin üzerinde veri var. Test kontrol odasında 50’den fazla mühendisimiz, 15'ten farklı disiplin uçağı benim gördüğümden çok daha erken takip edebiliyorlar. Mükemmel bir uçuş oldu."
Demirbaş, kalkışta yatay stabilize büyük bir hareket görüldüğünü, bu durumun uçağın kontrol karakteristiğinin normal bir davranışı olduğunu da sözlerine ekledi.
"Cumhuriyetimizin 100. yılına bir armağan"
TUSAŞ Milli Muharip Uçak Genel Müdür Yardımcısı Uğur Zengin ise duygusal bir gün olduğunu belirterek, "Uzun yıllardır süren mücadelenin, büyük bir özverinin, uykusuz gecelerin, binlerce çalışanın fedakarlığının aslında ilk meyvelerini tattık. Tadı damağımızda kaldı diyebilirim. Bundan sonra daha çok çalışmamız gerekiyor. Bunun çok ciddi bir başlangıç olduğunun farkındayız. Devletimizin bize verdiği tüm imkanlarla birlikte çok daha iyisini yapabileceğimize inanıyorum." dedi.
Başmühendis Emre Yaban da uçuşu büyük gurur olarak nitelendirerek, "Bu aslında Cumhuriyetimizin 100. yılına bir armağan diyoruz. Tüm mühendisler olarak, bu topraklarda yetişmiş mühendisler olarak bizim için bir gurur fotoğrafı bu. 100 yıllık havacılık tarihinde artık o içimize sindiremediğimiz, geri kalmış dediğimiz şeyi artık yakaladığımızın fotoğrafı. Dünyadaki tüm benzerlerine baktığımızda artık havacılığın şampiyonlar ligine girdik. Onu gösterdik... İnşallah bundan sonra bu uçağı, sadece bu topraklarda yapıldı diye değil, en iyi rakiplerinden de daha iyi özelliklere sahip olduğu için tüm dünyaya satacağız. Onlar almak isteyecekler ama bu, parayla satın alınamayacak bir ürün olacak. Biz istersek vereceğiz onlara. İnşallah bunu çok yakın zamanda göreceğiz. Tüm ekibimizle bunu yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
"Türk havacılık tarihi için yeni bir çağın başlangıcı"
KAAN'ın normal bir uçak olmadığını söyleyen Uçuş Test Mühendisi Hüseyin Erman Özer, "Çok büyük bir ekibin özverisinin, bilgisinin, tecrübesinin, hepsinin vücut bulmuş hali. Türk havacılık tarihi için belki yeni bir çağın başlangıcı." ifadelerini kullandı.
Özer, uçuş testlerinde sürprizli ve heyecanlı durumları sevmediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Eğer test uçuşu ne kadar sıkıcıysa işinizi o kadar iyi yapmışsınızdır. O yüzden bizim için aslında simülatörde beklediğimiz, planladığımız, konuşmalarına kadar hazır olduğumuz, birebir noktalarını tam olarak planladığımız bir uçuştu. O yüzden uçuşun başarılı olması dışında test uçuşu olarak da çok başarılı bir uçuştu."
4ºC
Ankara
