İlkokul 4'üncü sınıfta öğretmeni tarafından keşfedilen Babür, o dönem genç milli takım kampına katıldı. Babasının zorlamalarına rağmen annesinin ve öğretmenlerinin desteğiyle atletizmi bırakmayan Babür, 56 yıllık spor kariyerinde Türkiye'deki organizasyonlarda ve Balkan şampiyonalarında yüzlerce madalya kazandı.
Eylül ayında Yunanistan'da düzenlenecek Masterlar Balkan Şampiyonası'na "üç adım atlama", "çekiç atma" ve "yüksek atlama" kategorilerinde katılacak Babür, her gün düzenli olarak ağırlık ve pist antrenmanı yapıyor.
Turnuvada ay yıldızlı bayrağı dalgalandırıp İstiklal Marşı'nı dinlettirmeyi hedefleyen Babür, sağlığı el verdiğince spor yaşantısında kopmamayı amaçlıyor.
Memur emeklisi Ayşe Babür, spora başladığında Eskişehir'de düzenlenen il şampiyonasında gülle atma ve engelli koşuda birinci olduğunu söyledi.
Babür, spor yapmasına babasının karşı olduğunu belirtti.
"Annemin desteğiyle spor yapıyordum. Annem ben antrenmana gittiğimde babama 'Ablasına gitti.' diyordu. Lisede de öğretmenime babam izin vermediği için atletizm yapamayacağımı söylediğimde, onunla koşup ikna ettiler. Hatta babam bu yüzden beni okuldan bile almayı düşündü ancak öğretmenlerim sayesinde hem okudum hem de spora devam ettim. Öğretmenlerime o dönemlerde bana verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. O dönemden beri spordan kopmadım."
"Yunanistan'da en iyi dereceleri yapacağım"
Babür, 42 yıllık devlet memurluğunda da atletizmi bırakmadığını, masterlar kategorisinde milli sporcu olarak yarışmalara katıldığını bildirdi.
Babür, en son geçen ocak ayında Bursa'daki Salon Türkiye Şampiyonası'na katıldığını ifade etti.
"Üç adım atlamada Balkan rekoru kırıp yüksek atlamada da Türkiye şampiyonu oldum. Yurt içi ve yurt dışındaki yarışmalarda 200 madalya kazandım. Son 30 yıldır da kesintisiz olarak spor yapıyorum. Master kategorisinde bütün şampiyonalara katılıyorum. Yaz kış demeden antrenmanlarımı yapıyorum. Yüksek atlama, çekiç atma ve üç adım atlama branşlarında yarışıyorum. Yunanistan'da 15 Eylül'de başlayacak Masterlar Balkan Şampiyonası'na katılacağım. Orada en iyi dereceleri yapmak istiyorum. Çalışmamın ve emeğimin karşılığını almayı hedefliyorum. Yüksek atlama ve çekiç atmada Balkan rekoru kırmak istiyorum."
Tecrübeli sporcu Babür, yurt dışındaki yarışmalarda kürsüye çıkmanın inanılmaz bir duygu olduğunu, bu başarılarında kürsüde gözyaşlarına hakim olamadığını vurguladı.
Babür, hiçbir Balkan şampiyonasını kaçırmadığını vurguladı.
"Bankadan kredi çekip Balkan şampiyonasına katılıyorum. Herkes bana hayret ediyor. Arkadaşlarım, hocalarım 'Ayşe sen kredileri biriktirseydin bir ev alırdın.' diyor. Bir ev alacaktım ama o evin içinde ben mutlu olabilecek miydim? Balkan şampiyonasına gittiğim zaman mutlu oluyorum. Oradan aldığım madalyalar bana bir ev kadar mutluluk veriyor. Bir hafta, 10 gün önceden Balkan şampiyonasına hazırlanırım. Bayrağımı ve eşofmanlarımı ütülerim. Daha sonra şampiyonanın heyecanıyla beklerim."
Antrenmanda huzur buluyor
Milli sporcu Ayşe Babür, antrenman yapmadığında kendisini mutsuz hissettiğine değindi.
"Evdekiler 'Aman git antrenmana da sen de mutlu ol, bizi de mutlu et.' der. Çünkü çok mutsuz oluyorum. Agresif oluyorum. Herkese bağırıyorum. Yüksek sesle konuşuyorum. Ama antrenman yapıp geldiğim zaman çok mutluyum. En mutlu insan benim. 'Hala bıkmadın mı, hala giyinip soyunmaktan yorulmadın mı?' diyorlar. Hayır bıkmadım. Bıkmayacağım da. Bıkmak da istemiyorum. Çünkü atletizmi çok seviyorum. Doktor diyecek ki 'Artık spor yapman yasak.' O zamana kadar devam etmek istiyorum. Çünkü çok seviyorum. Her gün antrenman yapıyorum. Eğer bir eksiğim varsa çift idman da yapabiliyorum. Sabahtan Eskişehir Teknik Üniversitesinin salonunda ağırlık antrenmanı yapıyorum. Öğleden sonra da pistte atletizm antrenmanlarımı yapıyorum."
Babür, tek sorununun yarışmalara katılmak için kendisini destekleyecek sponsor bulamamak olduğunu sözlerine ekledi.