Siyaset bilimi üzerine yüksek lisansını tamamlayan ve engelli bireylerin anayasal hakları üzerine çalışmalar da yürüten Demir, gelecekte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında milletvekili olarak mücadelesini sürdürmeyi hayal ediyor.
Hayatını birçok başarıyla zenginleştiren Demir, 1992'de doğuştan engelli birey olarak dünyaya geldiğini, bunun kendisi için sadece bir farklılık olduğunu, bu nedenle de çok fazla üzerinde durmadığını söyledi.
"Bu durumu kadın-erkek gibi cinsiyet farklılığı gibi bir başka farklılık olarak gördüm. Hepimiz birbirimizden farklıyız, ideolojilerimiz, yaşam tarzımız ve dünyayı algılayışımız her şeyimiz bir farklılıktan ibaret. Bedensel engelim de bunun gibi diğer bir farklılık olarak gördüm."
Demir, her zaman hayata pozitif yaklaştığının altını çizdi.
"Neler yapamadığım değil ne yapabileceğim üzerinde durdum. 2015 yılında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldum. Yine 2020 yılında da Hacıbayram Veli Üniversitesi'nde Siyaset ve Sosyal Bilimler alanında yüksek lisansımı tamamladım. Akademik kariyerime de doktora yaparak devam edeceğim."
"Yüzmek benim için hayatımın olmazsa olmazı"
Yüzme sporu ile 2010'da tanıştığını aktaran Demir, yaklaşık 6 ay içinde yüzmeyi öğrendiğini söyledi. Demir, ilk su ile tanıştığında kendini boğulacakmış gibi hissettiğini belirtti.
"Adeta havuz kazan gibiydi ve benim için daha zordu. Çünkü, fiziksel anlamda bir sürü dezavantajım var. Yüzme, bir meydan okuyuş. Çünkü, yer çekimine meydan okuyorsun. Yüzmek, benim için hayatımın olmazsa olmazı. Başarı ve madalyalar da bu sevincin ekstrası oluyor. Çalıştım ve sonunda birçok madalyanın sahibi oldum. 2013 yılında ilk kez milli sporcu olarak Brezilya'da Türkiye'yi temsil ettim."
Bugüne kadar katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalarda çok sayıda başarıya imza atan Demir, "Bugüne kadar 92 madalya kazandım ve 25 kere de milli mayoyu giydim. Onun dışında da farklı müsabakalarda yer aldım." diye konuştu.
"En büyük amacım milletvekili olarak milletin meclisinde yer almak"
Sporun yanı sıra akademik hayatta da başarılara sahip olan Demir, topluma karşı herkesin sorumlulukları olduğunu ve buna göre yaşaması gerektiğini söyledi.
"Birikim ve tecrübelerin aktarımı çok önemli. Ben başardım ama benim gibi keşfedilmeyi bekleyen bir sürü engelli birey var. Bu tecrübelerimi onlara aktarmak istiyorum. Benim gibi engelli olan bireylerin hak mücadelesinde onların yanında olmak istiyorum. En büyük hayalim ve amacım, benimle aynı kaderi paylaşan kişilerin sözcüsü olmak ve milletin meclisinde yer almak. Onun dışında da doktora eğitimime devam etmek ve sahip olduğum birikimleri, zorlukları aktararak, başkalarının bu zorluklar karşısında nasıl baş edebileceklerini aktarmak istiyorum. Ben, bunun en canlı örneğiyim."
"En büyük amacım ise milletvekili olarak milletin meclisinde yer almak"
Demir, ilk aşamada, doktora sonrası üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmak istediğini dile getirdi.
"En büyük amacım ise milletvekili olarak milletin meclisinde yer almak. Bunun dışında Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşebilmek istiyorum. Kendisiyle konuşmak istediğim şeyler var. Uygun görürlerse görüşmeyi çok isterim. En temel sorunlar, erişilebilirlik. Çünkü, tesislerin erişilebilirliği önemli. Bunun yanı sıra ehliyet ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Ulaşım büyük sıkıntı. Ben toplu taşımayı çok kullanamıyorum, çok zor oluyor. Ehliyete ilişkin yönetmelikte sorunlar mevcut. Bununla ilgili sorunlar aşılırsa çok mutlu oluruz. Erişilebilirlik herkesin hakkı, bunun pratik ve eylemsel olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor."
"Önemli olan zorlukları aşabilmek ve onlarla yaşayabilmektir"
Demir, engelli bireylere de seslendi
"Yapabildiğiniz şeyleri keşfedin. Çünkü, hepimiz için hayatın bir başlangıcı ve bitişi var. Önemli olan bu başlangıç ve bitişte neler yapabildik. Bu çok önemli. Zorluklara takılıp köşeye çekilmek çok basit. Önemli olan zorlukları aşabilmek ve onlarla yaşayabilmektir. Bunun üzerine de bir şeyler ekleyip başarı elde edebilmektir. Herkesin bir potansiyeli var. Hayatın içinde yer alabilmek için birbirimize benzemek zorunda değiliz. Hepimiz, farklıyız ve toplumu zengin kılan şey de bu. Bu farklılığın bir parçası olarak potansiyelimiz ölçüsünde hayatın içinde yer almalı ve bir şeyler üretmeliyiz."