ABB FOMGET'in başarılı orta saha oyuncusu ve aynı zamanda Gazi Üniversitesi BESYO öğretmenlik mezunu Tuğba Karataş, şampiyonluk serüvenini değerlendirdi.
"Çocukken mahalle arasında arkadaşlar futbol oynarken birisi eksik olduğunda oyuna beni alırlardı. Kadın futbolu ülkemizde yıllardır var ama şampiyon olduktan sonra biraz daha görünür olduk. Ben 20 senedir futbol oynuyorum, çocukluğumdan beri oynuyorum. Profesyonel olarak ilk önce Gazi Üniversitesi Kadın Spor Kulübünde oynadım, o zaman Ankara'daki tek takımdı. Daha sonra Karadeniz Ereğli Kadın Futbol Takımına gittim, oradan da Trabzon İdman Ocağı'na gittim, oradan da tekrar Ankara, sonra İstanbul, sonra tekrar Ankara'ya geldim. Profesyonel anlamda ilk şampiyonluğum ve ilk Şampiyonlar Ligi tecrübem FOMGET olacak."
Tuğba, FOMGET'te bu sezon başından itibaren şampiyon olacaklarına inanarak sahaya çıktıklarını dile getirdi.
"Bu takımla anlaşırken de takımla ilk kamp aşamasında da parolamız 'şampiyonluk' diyerek yola çıktık. Sezon içerisinde bütün maçlara şampiyonluk maçıymış gibi çıktık ve o şekilde performans sergiledik. Onun meyvelerini de kupamızla aldık."
Tuğba, orta sahada defansa yönelik oynadığını anlattı.
"Arkadan oyun kurmada ve arkadaşlarıma gol atma yolunda yardımcı oluyorum. Orta sahada oynamak tabii ki bir tık daha performans, daha çok tempo istiyor. Biraz zor oluyor ama keyif alıyorum ve bundan çok mutluyum."
"Bir an olsun hedefinden vazgeçen bir arkadaşımı görmedim"
Tuğba, şampiyonluk yolunda en unutulmaz maçın final maçı olduğunu anlattı.
"Tabii ki finalde Fenerbahçe maçıydı, bütün maçlar çok heyecanlıydı ama final maçının ayrı bir heyecanı vardı. Maçın öncesinde, ısınmada, başladığında, oyun durduğunda... 1-0 geriye düştüğümüzde ise hepimiz şok olduk ama şampiyon olacağımızdan emindik ve son dakikaya kadar hiç hedefimizden çıkmadık. Bir an olsun hedefinden vazgeçen bir arkadaşımı görmedim. 90+6. dakikada penaltı kazandık, penaltıyı alınca hepimiz şampiyon olmuşçasına sevindik. Penaltıdan sonra maç yeniden başlıyordu, uzatma dakikalarına geçtik. O anlarda o kadar inandık ki birbirimizi motive edip maça devam ettik ve sonrasında golü bulduk. Fenerbahçe de çok iyiydi tribünleri çok iyi destekledi, bizim de tribünlerimiz çok iyiydi ama biz daha çok inandık."
Tuğba, şampiyon olunca ailesiyle yaşadığı duygulara ilişkin de konuştu.
"Ailem maçı izliyordu zaten eşim oradaydı, onlar sezon boyunca neler yaşadıklarımızı pek idrak edemiyorlar. Ama orada statta izlediklerinde onlar da büyük bir mücadeleyi ve emeği gördüler ve bizlerle gurur duydular. Eşim, babam, annem, kız kardeşlerim, yeğenlerim geldi, hepsi çok mutluydu. Eşim de hiç duramadı yerinde sezon içinde de çok destekledi beni, kendisine teşekkür ediyorum."
"Ülkemizi Avrupa'da temsil etmek farklı bir gurur"
Tuğba, eşinin de futbolu çok sevdiğini vurguladı.
"O çok koyu bir Beşiktaş taraftarı, bazen antrenmanları beraber yaparız. Beni çalıştırırken 'sen şunu yapamıyorsun, gel şunu bir yapalım' der. Zaten bu yolda beni en çok destekleyen eşim diyebilirim, sağ olsun. Beraber maç izliyoruz, pozisyon analizi yapıyoruz, maçta bazen izlediğinde 'bu maç iyi değildin ya da çok iyiydin, onu neden öyle yaptın' gibi konuşmalar da oluyor."
Tuğba, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynamalarına ilişkin de konuştu.
"Ülkemizi Avrupa'da temsil etmek farklı bir gurur. Takım olarak hedefimizi her zaman yüksek tutuyoruz. Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'nde oynamak bizleri heyecanlandırıyor, buradaki maçlara benzemiyor, milli takıma da benzemiyor çok farklı bir atmosfer. Tabii ki hocamız planını yapıyordur, bizler de hazırız."
Başarılı oyuncu yeni sezon hedefleri için konuştu.
"Yeni sezonda şampiyonluk unvanını bizden almak isteyeceklerdir, çünkü çok iddialı takımlar var. Biz de şampiyonluğumuzu, bu başarımızı bırakmak istemiyoruz, onun için mücadele edeceğiz."
Tuğba, futbola ve spora başlamak isteyen kızlara, hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye etti.
"Severek ve içten gelerek yapmaları, arkalarında destek olsa da olmasa da hayallerinden vazgeçmeden ve mutlaka bir gün olabileceğini düşünerek, inanarak hayallerinin peşinden koşmaları gerekiyor. Canı gönülden böyle yapmış biri olarak tavsiye ediyorum."