Başkan Koç, Fenerbahçe Üniversitesine yaptığı ziyarette basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ali Koç, Türk futbolunun büyük mali sıkıntı içinde olduğunu belirtti.
"İçinde bulunduğumuz durum, sürdürülebilir bir ortam değil. Türk futbolu birkaç kulüp dışında batak durumda. Büyük kulüpler sıkıntıda. 'Deniz bitti' tarifini hak eden bir durumdayız. Herkes mali sıkıntıları konuşuyor. Finansal Fair Play (FFP) Türkiye'de netice vermedi. Biz de yerel Finansal Fair Play'imizi geliştirdik. Buradaki amaç kulüplerin finansal yapılarını sağlıklı hale getirecek süreci yönetmek ve gerektiği zaman müdahale etmek. Bunun çözümü bir sezondan bir sezona olmayacak. Fenerbahçe olarak 92 milyon avro olarak aldığımız maaş bütçesini 64'e indirdik. Doğru istikametteyiz. Yeni borç almadık. Belli banka borçlarını indirmişiz. Kulübün ürettiği gelirin yüzde 80'inin kulübe girmediği bir ortamda kendi imkanlarımızla gemiyi bir yere kadar yüzdürmüşüz. Maaş bütçesini 64 milyondan 18 milyon avroya düşürmemiz bekleniyor. Bunun gerçekçi ve mümkün olmadığını azıcık kafası çalışan herkes görür. Böyle bir beklenti içinde olunması bizleri farklı düşüncelere itiyor"
Koç, koronavirüs salgınının mali sıkıntıları arttırdığına dikkat çekti.
"Bir kuruş borcu olmayan kulüpler var. 200 milyonluk transfer geliri sağlıyor. Hesaplamada bunun 3'te biri yazılıyor. Diğer 3'te 2'si banka borcunu ödemek için. Ancak kulübün banka borcu yok. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kulüplerle çok yüzeysel seviyede istişare ediyor. 'Geçen seneki sistemi uygulayacağım' diyor. Geçen seneden bu yana pandemi oldu. Zaten önce sıkıntılıydık. Yayıncı kuruluşun yaptığı teklifler öncekine göre çok az. Stat gelirleri belli değil. Hal böyleyken aynı sistemi uygulamak gerçek dışı bir yaklaşım. UEFA bile Finansal Fair Play'ini gevşetti. Bunu anlamak mümkün değil. Bu sistemin uygulanamayacağını iddia ediyoruz."
[Fotoğraf: AA]
"Böyle bir harcama limit olamaz"
Ali Koç, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile yapılandırma anlaşması yapmadıklarını hatırlattı.
"Yapılandırma yapmış kulüplerin ana parası hesaptan çıkarılıyor. Biz yapamadığımız için hesaba ekleniyor. Normalde geçen seneki sistemi uygulasalar eksi 440-450 milyon lira olması lazım. Böyle bir harcama limiti de olamaz. İki sene sonra yapılandırma yapmış kulüpler ana paralarını ödemeye başlayınca yine eksi limitler olacak. Yapılandırmayı imzalayamadık. Yapamayacağımız için imzalayamadık. İmza attığımızda temerrüte düşüyoruz. Bunun ağır cezaları var. Beş senede bu iş dönmez. Bu 10 senede ödenir. Başından doğru kurgulanması gerekir. Büyük kulüpler 10 yıllık süreçte bu borçları ödeyecek ekonomiye sahip. 2-3 sene anapara faiz ödemesiz, 10 yıllık bir sürede bu iş döner. Ama ne hikmetse başında doğru kurgulayamıyorlar."
"Burada bir oyun oynanıyor"
Koç, Fenerbahçe Kulübünün TFF tarafından açıklanan harcama limitine inemeyeceğinin altını çizdi.
"Döviz borcumuzu bile Türk lirasına çevirmemize imkan vermediler. Fenerbahçe olduğumuz için mi imkan tanınmıyor? Bankacı olsam Fenerbahçe yönetimini pamuklara sarıp korurdum. Ama garip bir durumla karşı karşıyayız. 64'den 18'e inmek için bırak transferi oyuncuları bile karşılayamıyoruz. Böyle bir durumda sırtınız duvarda. Aklıselimin galip geleceğine inanıyoruz. Burada bir oyun oynanıyor. Oyunun parçaları ve hedeflerinin kim olduğu ufak ufak çıkmaya başladı. 6-7 kulüp daha bu durumdan sıkıntılı. TFF bir açıklama yapıyor. Açıklama yapmadan 2-3 kulübü arıyor. Onlar da soru soruyor. Kulüpler de 'normal' diyor. Tek anormal gören Fenerbahçe sanki. Biz 64'den 18'e inemeyiz. Orta yol bulunmak zorunda. Diğer kulüpler ana paralarını ödemeye başladıklarında 2 sene sonra bizden daha çok yaygara çıkaracak."
[Fotoğraf: AA]
"Fenerbahçe'yi yalnızlığa itip bu işi yönetemezler"
Ali Koç, Fenerbahçe Kulübünü, büyük mali sıkıntılara rağmen kısıtlı gelirlerle yönetmeye çalıştıklarını ifade etti.
"Ne yapmamız isteniyor anlayamıyorum. Varsa TFF'nin bir yöntemi bize göstersin. Önemli olan benim total bütçemi nereden nereye çektiğim. Kimi alacağımı, kimi satacağımı, hangi maaşları vereceğimi bilmiyorsun ki. Biz geçen sene de masaya oturduğumuz da 'Çok transfer yapıyorsunuz' diyorlardı. 14 oyuncunun kontratı bitti, ne yapayım? Yerini doldurmayayım mı? 26 Temmuz'da bitmiş ligin 16 Ağustos'ta başlayacağını kim düşünebilir? Bunu da düşündüler, değiştirdik. Fenerbahçe'yi yalnızlığa itip bu işi yönetemezler. Devre arasındaki bir tutum olmaz. Orta yol bulunsun. Finansal açıdan gelirlerin yüzde 80'i bize gelmemesine rağmen buraya kadar geldik. Artık destek gerekiyor. Bunları yakaladık derlerse iş başka yerlere gider. Daha kulüp kılını kıpırdatmadan, dernekler ayağa kalktılar. Fenerbahçe'nin büyüklüğünü bir kez daha gördük. İçinde bulunduğumuz ruh hali Türk futboluna yarar sağlamaz. Daha gerçekçi, daha faydalı ve sürdürülebilir bir düzene geçmeliyiz."
"Maça gitmese de kombine almak isteyen taraftarlar var"
Başkan Koç, sarı-lacivertli taraftarlara bu süreçte kulübe verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
"Taraftarlarımıza teşekkür ederim, 'Maça çıkmasak da kombine alacağız' diyorlar. Passolig'e talimat gelmiş, 'Kombine satamazsınız' diye. Maça gitmese de kombine almak isteyen taraftarlar var, gerekirse madde koy. Formalarımıza müthiş bir ilgi var. Keşke daha erken çıkarsaydınız diye. Fenerbahçe'nin kenetlenmesi gerekiyor. BMW 520'si varmış bir arkadaşın, satıp Fenerbahçe'ye vereceğim diyor. Böyle şeyler var. Bu sistem hileye hurdaya götürür işi. Geçmişte bin 900'lü rakamlar yapan kulüpler oldu. Gerekirse biz de yaparız. Geçmişte yaptılar hiç kimse ağzını açmadı. Bu iş böyle gitmez. Harcama limitleri ve yapılandırmayla ilgili ilerleyen dönemde çok daha fazla sesimizi duyacaksınız. Pazartesi günü bir toplantı var TFF'de, bakalım ne çıkacak. Bu sadece Fenerbahçe'nin problemiymiş gibi bizi yalnızlaştırmak istiyorlar. Sesini çıkaran kulüplerin başkanlarını arayıp 'Merak etmeyin sizi halledeceğiz' diyorlar. Bizi arayan yok. Burada bir oyun oynanıyor. Haydi bakalım nereye gidecek göreceğiz."
"Birinci yılda geldiğimiz nokta memnuniyet verici"
Ali Koç, geçen sene öğretime başlanan Fenerbahçe Üniversitesi ile ilgili görüşlerini aktardı.
"2018 Eylül ayında eğitime başlamayı arzu ediyorduk ama bizim aldığımız tabloda böyle bir şeyin olması söz konusu değildi. İlk icraatlarımızdan biri olarak YÖK Başkanı ile görüştük ve süre uzatımı istedik. YÖK'e teşekkür ediyoruz. Bir sene daha müddet verdiler. İş birliği modelini tercih ettik. Medicana Grubu ile çalışmalara başladık. İyi bir tercih yaptığımızı düşünüyoruz. İkinci yılımız olacak. İlk yılda 380-390 talebe ile başlamak başarıdır. 400 talebeye yüzde 100 burs verilecek. Eğitim kadrosunun kalitesi bir üniversitede en önemli şey. İyi bir üniversite olacaksa en az 4-5 yıl büyük mali yüklere katlanılmak durumunda. Medicana bu işe girerken çok uzun bir yol olduğunu görüyordu. YÖK önümüzü açtı. İnşallah onların beklentilerini yerine getiririz. Birinci yılda geldiğimiz nokta son derece memnuniyet verici. Bizim kulüp olarak yüzde 2 burs hakkımız var. 150 talebeyi geçmemek kaydıyla. Bu üniversitede topluma ve memlekete faydalı insanlar yetiştirilmesini diliyorum."
0ºC
Ankara
