Başpehlivan Cengizhan Şimşek, güreşe 15 yaşında babasının teşvikiyle başladığını anlattı.
Güreşe meraklı olan babasının, dedesi tarafından engellendiğini anlatan 26 yaşındaki Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Beden Spor Yüksekokulu öğrencisi Şimşek, "Dedem, babamın güreşe gitmemesi için kispetini kesermiş" dedi.
Şimşek, buna rağmen babasının güreşle ilgilendiğini, kendisinin de bundan etkilendiğini ifade etti.
"Ben spora futbolla başladım. Babamın güreş fotoğraflarını görünce bu branşa yöneldim. 28 kilo ile güreşe başladım. Minderde güreşe çıkarken hocalarım mayoma 'kilom tutsun' diye ağırlık atıyordu. Babam beni çok destekledi. Babama verdiğim sözümü tuttum."
Kırkpınar'a inanarak geldiğini dile getiren Şimşek, kazandığı için mutlu olduğunu ifade etti.
Şimşek, er meydanına çıkınca usta-çırak ilişkisinin kalmadığını, herkesin çayırda hedefine yürüdüğünü söyledi.
"Yüreğimle, cesaretimle yola çıktım. Altın kemerli başpehlivanları da yenince, bu kemeri alacağıma daha da inandım. 'Cengizhan bu kemeri alacaksın.' dedim. Allah'a çok şükür nasip oldu. Önemli olan bu onur veren kemeri taşıyabilmek. Bana hala hayal gibi geliyor, inanamıyorum. Hayalim kemerin ebedi sahibi olmak."
Rakiplerini, önden arkaya atarak yapılan "Supleks" oyunuyla yendiğini anımsatan Şimşek, yağlı güreşte çok görülmese de kendisinin bu tekniği sıklıkla kullandığını belirtti.
Final karşılaşmasında, kendisine güvendiği için heyecan olmadan çıktığını ifade eden Şimşek, "Rakibim ve arkadaşım Mustafa Taş'ı da nerede ne yapacağını bildiğim için, ona göre avladım." açıklamasını yaptı.
Bıyığıyla ilgili konuşan Şimşek, Kel Aliço gibi pek çok usta güreşçinin bıyığından etkilenerek bıraktığını kaydetti.
Yörük hayatını sürdürdüklerini, kendisinin köy çocuğu olduğunu ve yazları yaylaya gidip çadır kurduklarını anlatan son başpehlivan, sağlıklı beslenmesinin de başarısında katkısı olduğunu sözlerine ekledi.