Bu yıl 5'incisi düzenlenecek Tour of Antalya, 8-11 Şubat'ta gerçekleştirilecek. İkisi dünya takımı olmak üzere 25 ekibin yarışacağı 4 etaplı organizasyonda 175 sporcu pedal çevirecek.
Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) Uluslararası Elit Erkekler Avrupa Turları Takvimi'nde 2.1 kategoride bulunan Tur, 8 Şubat'ta 137,7 kilometrelik Side-Antalya etabıyla başlayacak. İkinci günde 141,9 kilometrelik Demre-Antalya, üçüncü günde 136,7 kilometrelik Kemer-Tahtalı, dördüncü ve son günde ise 185,4 kilometrelik Antalya-Antalya etapları geçilecek.
Organizasyon direktörü Aydın Ayhan Güney, Tour of Antalya ve Türkiye'deki bisiklet sporunun gelişimiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Güney, turun tamamen özel sektörün desteğiyle düzenlendiğini aktardı.
"Tour of Antalya, Türkiye'de bisikletin ikinci gözdesi oldu. Turu kış aylarında ve Avrupa bisikletçilerinin yarışa ihtiyaç duyduğu bir dönemde yapıyoruz. Tamamen özel bir yarış olduğu için bütçeleri toplamak, sponsorları bulmak çok kolay olmuyor. Ancak Antalya konusunda şanslıydık. Oradaki firmaların desteğiyle böyle bir organizasyon başlattık."
Güney, Antalya'daki firmaların şehrin bisikletle ilgili tanıtılmasını istediğine değindi.
"Bisiklet kampları ve turları dünyada çok yaygın. Antalya da kış aylarında çok imkan sunan bir bölge. Oteller, uygun konaklamalar, dünyanın her yerinden gelen uçuşlar var. Buradaki turizmciler, kış aylarını yeni bir branşla doldurmak ve Antalya'nın tanıtımına destek vermek istediler. Biz de tecrübelerimizi, bilgilerimizi ve ilişkilerimizi kullanarak iyi bir yarış çıkardık. 2.1 seviyesinde bir yarış. Her türden takımın katılabileceği bir yarış. Bir yıl yeni tip koronavirüs salgını, bir yıl da depremler nedeniyle iptal etmek zorunda kaldık. Bu konuda biraz şanssızız ama 7. senesinde 5. kez organize edeceğiz."
Aydın Ayhan Güney, Tour of Antalya'da 25 takımın mücadele edeceğini belirtti.
"Uluslararası Bisiklet Birliğinin (UCI) belirlediği maksimum 175 sporcu kapasitesi doldu. Yarışa talep çok fazla. Bunların arasından en iyi ve popüler takımları seçmeye çalışıyoruz. Güzel parkurlar seçildi. Bu yıl da iyi bir yarış olacağına inanıyorum."
Güney, tura katılacak takımlar hakkında bilgi verdi.
"İki tane UCI Dünya Takımı gelecek. Bunlar Bahreyn'den Bahrain Victorious ve Belçika'dan Alpecin-Deceuninck takımları. Geri kalanların çoğu profesyonel takımlar. Az sayıda da kıta takımı var. Kıta takımları arasında 4 tanesi Türkiye'den. Takımların kadroları tam belli olmadı ama çekişmeli bir yarış olacağını düşünüyorum."
"Yakın gelecekte bisiklet turizmi konusunda çok daha iyi yerlere geleceğiz"
Tour of Antalya Organizasyon Direktörü Güney, Türkiye'nin bisiklet ve spor turizmi ile ilgili yaptığı yatırımların karşılığını kısa sürede almaya başlayacağını söyledi.
Güney, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile çalıştıklarını dile getirdi.
"TGA ile iyi ilişkiler içinde çalışıyoruz. Onların da son 4 yıldır yoğun bir tanıtım projeleri var. Özellikle bisiklete çok önem veriyorlar. Bir turizmci olarak gördüğüm TGA'nın çalışmaları, artan bisiklet yarışları ve bunların televizyonlarda yayımlanmasının sonucunda Türkiye'ye bisiklet binmek için gelen kişi sayısı 10 kat arttı. Antalya'da kamp yapan bisiklet takımı sayısı arttı. Bu, bir bambu ağacı gibi. Bambu tohumu diktikten sonra 5 yıl ortada hiçbir şey olmuyor. Bu sürenin sonrasında birden bire fırlayıp kısa sürede onlarca metre uzayabiliyor. Şu anda Türkiye'nin bisiklette ve spor turizminde yaptığı da böyle bir çalışma. Şu anda hepimiz bambu ağacının tohumlarını ektik ve filizlenmesini bekliyoruz. Bu ivmeyle giderse yakın gelecekte bisiklet turizmi konusunda çok daha iyi yerlere geleceğiz."
"Türkiye'de bisiklet bir kar topu gibi büyüyerek ilerliyor"
Aydın Ayhan Güney, Türkiye'de bisiklete olan ilginin giderek arttığını dile getirdi.
Güney, yaklaşık 10 yıl önce 150 kişinin katıldığı granfondolara (Amatör bisikletçilere açık uzun yol bisiklet yarışları) günümüzde bin 500'den fazla bisikletçinin katıldığını aktardı.
"Türkiye'de bisiklet hala yetersiz ama bundan 10 sene öncesine göre de çok ilerledi. 2014'te ilk granfondoyu düzenlediğimizde bu kelimeyi dahi telaffuz edemeyen bir guruptuk. Avrupa'ya gittim, yarışları nasıl yaptıklarını inceledik. İlk granfondoya başladığımızda 170 kişilik bir grup gelmişti. Son yapılan yarışlarda bin 500 kişiyi geçti. Şu anda Türkiye'de 10'a yakın granfondo düzenleniyor. Bunlar hem bisiklete binen kişi sayısını artırıyor hem de sektöre çok ciddi bir katkı sağlıyor. Türkiye'deki bisiklet sektörü son 4-5 yıldır güzel işler yaptı. Bisiklet yapılan her bölgedeki çocuklar etkileniyor. Bir köşede sessiz sessiz sporcuları, yarışmayı, kıyafetlerini, bisikletini seyreden çocuklar, mutlaka ileride bir şekilde bisikletle ilgileniyor. Bisikletçiler; tarzı, kaskı, kıyafeti ve bisikletleriyle çocukların ilgisini çekebiliyor. Türkiye'de bisiklet bir kar topu gibi büyüyerek ilerliyor. Umarım biz de bir gün Avrupa'daki gibi 20 bin kişilerin katıldığı organizasyonlara ulaşacağız."
"Tour of Antalya çok büyük bir marka oldu"
Güney, Tour of Antalya'nın Türkiye'nin önemli bir değeri haline geldiğini söyledi. Güney, kamu ve özel sektörün el birliğiyle büyüttüğü organizasyonun dünyadaki tanınırlığının arttığına da değindi.
"Tour of Antalya çok büyük bir marka oldu. En büyük özelliği yerel güçlerin düzenlemesi. Bu organizasyonun devlete hiçbir maliyeti yok. Tabii polis, jandarma, belediyelerle yapılan iş birliği çok önemli. Antalya Valiliği bu organizasyona çok sıcak bakıyor. Her gelen valimiz de aynı şekilde yaklaşıyor. Bu da önümüzü açıyor. Antalyalılar, iş insanları, gençler, yerel yönetimler, organizatörler ve kamu kurumları el birliğiyle çok güzel bir değer oluşturdu. Bu ülkemizin bir değeri. Biz, Avrupa'ya çok güzel organizasyon yapabildiğimizi gösteriyoruz. Ağır şartlarda yapılmasına rağmen İstanbul Bisiklet Turu, ilk yılında kategori atlama başarısı gösterdi. Bu tür organizasyonlar bizim değerimiz. Tour of Antalya, destek olunduğu sürece büyüyerek devam edecek şahane bir organizasyon haline geldi." diyerek sözlerini tamamladı.