Kulüpten yapılan yazılı açıklamada, sportif direktör Selçuk Erdoğan'ın, kendi isteği doğrultusunda görevinden ayrıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Sezon başından bu yana çıktığımız zorlu ve meşakkatli yolculukta gösterdiği emekler ve aldığı sorumluluklar için kendisine teşekkür eder kariyerinde başarılar dileriz." denildi.
Selçuk Erdoğan'dan ayrılık açıklaması
Bursaspor'daki sportif direktörlük görevinden ayrılan Selçuk Erdoğan, "Maalesef, futbolun doğası gereği oyunda süreçlerden çok sonuçlar değerli. Ligin son haftalarında takımın yaşadığı performans durumundan dolayı kendimi fazlasıyla sorumlu hissediyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Bursaspor'daki sportif direktörlük görevinden bugün itibarıyla ayrıldığını bildirdi.
Sezon başından bu yana yoğun uğraş ve emek verdikleri bu süreçte futbolun doğası gereği çok fazla inişler ve çıkışlar yaşadıklarını belirten Erdoğan, elinden geldiğince, imkanlar çerçevesinde kulübün maddi ve manevi menfaatlerini korumak için mücadele ettiğini aktardı.
Erdoğan, kulübün son birkaç yılda yaşadığı durumlar nedeniyle son derece üzgün olduğunu belirtti.
"Maalesef, futbolun doğası gereği oyunda süreçlerden çok sonuçlar değerli. Ligin son haftalarında takımın yaşadığı performans durumundan dolayı kendimi fazlasıyla sorumlu hissediyorum. Sezon başından bu yana hedef birliği yaptığımız, bana güvenip sorumluluk veren Sayın Başkan Mesut Mestan'a, kıymetli yönetim kuruluna, İbrahim Üzülmez ve ekibine, takım için yoğun mesai harcayan kulübün emektar çalışanlarına, Bursaspor armasının peşinden koşan tüm Bursasporseverlere ve sezon başından bu yana Bursaspor'u en iyi şekilde temsil etmeye çalışan oyuncu kardeşlerime teşekkür ederim. Mesleğin kaderinde eleştiri fazlasıyla var ve beraberinde futbol da yorum oyunu."
Erdoğan, görev aldığı süreçte eleştirilere hep açık olduğunu fakat ithamların vicdana sığmadığına inandığını ifade etti.
"Kalemlerinden sürekli zifir akan birkaç zat-ı muhteremin kesintisiz şekilde yaptıkları suçlamaları doğrudan ya da dolaylı, yazılı ya da sözlü herhangi bir şekilde kanıtlamaları halinde çok sevdiğim futbolun içinde yer almayacağıma dair söz veriyorum. Peki bu büyük camiayı amaç değil de araç, sevgi kapısı değil de çıkar kapısı olarak gören ve yıllardır zarar veren o isimler çeyrek gramlık vicdanlarıyla yüzleşebileceklerinin sözünü verebiliyor mu? Yıllardan beri alıştıkları düzeni bozduğum ve dik durduğum için bunları yaşadığımın farkındayım. Camialar esastır ve her ne olursa olsun kul kaderini yaşar. Bursaspor camiasının sevgi, birlik ve beraberlikle çok önemli işlere imza attığı gibi kalan dönemde de şampiyon olduğu lige aynı inanç ve birliktelikle döneceğine inancım sonsuzdur. Bursaspor'un büyüklüğü değişmez."