Bingöl'de yaşayan Yavuz Ağralı, tüm zorlukları azmiyle aştı, en büyük hayaline kavuştu milli atlet oldu.
"Boyacılık yaptım, simit sattım"
"Yaklaşık 16-17 yıldır atletizm sporuyla uğraşıyorum. Geçmişte babamla birlikte hayvancılık yaptık, ben çobanlık yaptım. Boyacılık yaptım, simit sattım. 2010 yılına kadar bunların hepsi oldu."
Kısa sürede önemli dereceler yaparak, sayısız madalya ve kupa aldı.
İspanya'daki Sevilla Maratonu'nda 2 saat 10 dakika 41 saniye koşarak Tokyo Olimpiyatlarına gitmeye hak kazandı.
"Vatanıma, bayrağıma armağan etmek istiyorum"
"Tokyo Olimpiyatlarına gidersem hedefim tabii ki de madalya almak. Madalya alabilirsem çok çok mutlu olacağım. Vatanıma, bayrağıma armağan etmek istiyorum."
Milli atlet maddi imkansızlıklardan dolayı çalışmak zorunda. Babasıyla birlikte dağ muzu satıyor bir yandan da olimpiyatlara hazırlanıyor.
"Olimpiyat sporcusuyum diye gurur ya da kibirlenme yapmıyorum"
Milli atlet, salgın sürecinde de antrenmanlarını aksatmıyor.
"Babamın yanındayım. Birlikte çalışıyoruz, yardım etmeye çalışıyorum. Tabii milli sporcuyum veya olimpiyat sporcusuyum diye gurur ya da kibirlenme yapmıyorum. Çünkü babam her zaman demiştir, helal olsun ama ekmeğinizi taştan çıkartın."