Bolu Doğa Derneği Başkanı Muzaffer Yıldırım ve iki dernek üyesi, kent merkezine 20 kilometre uzakta olan, yaklaşık 200 metrelik uçurumları ve şelaleleri bulunan kanyona keşif için geldi.
Burada hazırlıklarını tamamlayan Yıldırım ve arkadaşları, 10 kilometrelik kanyonda keşif yaptı.
Yaklaşık bir saat yürüyen ve kendilerinden sonra bölgeye gelecek doğaseverler için işaretler bırakıp güzergah belirleyen ekip, yaptıkları çalışmaları aksiyon kameralarıyla görüntüledi.
Bölgede dağcıların kullanabileceği istasyonlar da kuran ekip, kanyonu macera tutkunları için hazır hale getirdi.
Yıldırım, "Tabiatın kalbi Bolu" sloganıyla çıktıkları yolda hız kesmeden çalışmalarını sürdürdüklerini, kentin şelalelerini, kanyonlarını tanıtmak için uğraştıklarını söyledi.
"Bölgede herkesin girmeye korktuğu, yabani yaşamın çok olduğu, şelale ve uçurumlardan dolayı insanların geçemediği noktalar var. Bunları geçtik. Buraları, profesyonel dağcıların gelip geçebileceği şekilde, botlarını, dübellerini, çelik cıvatalarını çakıp kullanabilecekleri seviyeye getirmeye çalıştık."
"Tam tesisatlı ve profesyonel ekipmanla girilmeli"
Yıldırım, kanyondaki şelalelere dikkat çekti.
"Biz sıcak havada girmemize rağmen içeride neredeyse hipotermi geçiriyorduk. Üşüdük. Güzel bir yer. Kimsenin girmek istemediği bir yerdi. Zorluk derecesi 6'da 6. Tam tesisatlı ve profesyonel ekipmanla girilmesi gereken bir kanyon."
Yıldırım, kanyonun özellikleriyle ilgili bilgi verdi.
"15 kilometrekare alana sahip. Muhteşem manzarasıyla gözleri kamaştıran bir güzelliği var. Kuzeyinde Çaydurt, doğusunda 1300 metre irtifasıyla Gölcük Yaylası, güneyinde Sarıalan Yaylaları ve batısında Kargalı-Gölcük Tabiat Parkı'nın bulunduğu bir parkur. Bolu'nun en tehlikeli kanyonlarından birisi."
Yoğun çam ve köknar ağaçlarıyla kaplı, çevresinde patika yollar bulunmayan bölgenin ekstrem sporcuları kendisine çektiğini dile getiren Yıldırım, kanyona girmek isteyen doğaseverlere uyarılarda bulundu:
"Karanlığa kalmamak için faaliyete sabahın erken saatlerinde başlayın. Faaliyet zamanı olarak yaz ve sonbahar mevsimlerini tercih edin. Islanmayı göze alın ve yanınızda yedek elbise ile ayakkabı bulundurun. Bölgede yaban hayatı popülasyonu çok olduğundan, özellikle ayılara dikkat edin. Soğuk suya ve hipotermiye karşı dikkat edin. Yanınızda sıcak su, çay bulundurun. Uzun bir parkur olduğu için yanınıza mutlaka yiyecek bir şeyler alın, hafif ve enerji veren yiyecekleri tercih edin. Çantanızda mutlaka güneş gözlüğü, çakmak ya da kibrit, ilk yardım kiti, çakı ve bıçak, ip, termal battaniye, el feneri ve yedek kıyafet bulundurun."