Efsanevi Arjantinli oyuncu Diego Armando Maradona'nın 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere ile yapılan maçta attığı iki gol de futbol tarihinin en çok konuşulanları arasında yer aldı.
Çeyrek finalde Arjantin'in 2-1 üstünlüğüyle sona eren maçta takımını sırtlayan Maradona, ilk golünü eliyle attı ve sonraki bir yorumunda bunun "Tanrı'nın eli" olduğunu ifade etti.
Maradona'nın bu maçta kaydettiği ikinci gol ise "Asrın Golü" olarak nitelendirildi. Arjantinli futbolcu, kendi yarı sahasından kale önüne kadar kaleci dahil 8 oyuncuyu çalımlayarak unutulmayan bir gole daha imza attı.
Kupa tarihinde hafızalarda yer eden bir başka gol de Hollandalı futbolcu Arie Haan'ın 1978 Dünya Kupası ikinci tur maçında İtalya'ya attığı oldu.
Yaklaşık 35 metreden attığı muhteşem golle takımının 2-1 üstün gelmesini sağlayan Haan, orta sahada buluştuğu topu kısa bir mesafe ilerledikten sonra sert bir vuruşla Dino Zoff'un koruduğu kaleye gönderdi.
1986'nın sürpriz Altın Top sahibi Igor Belanov ise kupa tarihinde bir maçta 3 gol atan sayılı isimlerden biri oldu. SSCB'li futbolcu, Belçika'ya uzatma devrelerinde 4-3 kaybettikleri ikinci tur maçında "hat-trick" yaptı.
Belanov, bu maçta Oleksandr Zavarov'un pasıyla aldığı topu, ceza sahasının dışında ilerledikten sonra çaprazdan sert bir şutla kalecinin uzanamayacağı köşeye göndererek hafızalardan silinmeyecek bir gol kaydetti.
Saeed Al-Owairan, ülkesi Suudi Arabistan'ın Belçika ile 1994 Dünya Kupası'nda oynadığı grup maçında attığı golle Maradona'yı aratmadı. Al-Owairan, sahasında buluştuğu topla Belçika savunmasını geçerek rakip ceza alanına girdi ve kaydettiği golle ülkesinin gruptan çıkmasını sağladı.
Kupa tarihinde unutulmaz diğer gollerin bazıları şöyle:
Archie Gemmill (İskoçya-Hollanda)
İskoç futbolcu Archie Gemmill, 1978 Dünya Kupası ilk turunda Hollanda'ya attığı golle hem takımının önemli bir galibiyet almasını sağladı hem de hüneriyle hafızalarda yer etti.
Topla ceza sahası çizgisinde buluşan ve rakip takımdan 3 oyuncuyu geçerek kaleciyle karşı karşıya kalan Gemmill, meşin yuvarlağı düzgün bir vuruşla kalecinin altından ağlara gönderdi. Gemmill, İskoçya'yı 3-1 öne geçiren golüyle her hücum oyuncusunun gıpta edeceği bir gole imza atmış oldu.
Dennis Bergkamp (Hollanda-Arjantin)
1998'deki çeyrek final maçında, tüm dünyaya üstelik Arjantin karşısında tek pasla nasıl sonuca gidilebileceğini gösteren Hollanda, 89. dakikada gelen Dennis Bergkamp golüyle yarı final biletini aldı.
Bergkamp, Frank de Boer'un savunmadan çıkarttığı topla 60 metre uzakta, ceza sahasının içinde buluştu. Mükemmel şekilde kontrol ettiği meşin yuvarlağı, savunma oyuncusunu geçerek çaprazdan sağ ayağının dışıyla uzak direğin üst köşesine gönderen Bergkamp, tüm Hollanda'yı ayağa kaldırdı.
Josimar (Brezilya-Kuzey İrlanda)
1986 Dünya Kupası'na çeyrek finalde veda eden Brezilya, Kuzey İrlanda'yı 3-0 yendiği grup maçında Josimar ile hafızalardan silinmeyecek bir gol buldu.
Kuzey İrlanda ceza sahasının dışında top çeviren Brezilya takımı, Josimar'ın kaleye yaklaşık 20 metre uzaklıkta sağ çaprazdan sert bir şekilde kaleye gönderdiği topla ikinci golü buldu ve Josimar kariyerinin en güzel golünü Dünya Kupası'nda atmış oldu.
Roberto Baggio (İtalya-Çekoslovakya)
İtalyan Roberto Baggio, 1990 Dünya Kupası'nda Çekoslovakya ile yaptıkları grup maçında attığı golle kendisine yönelik tüm övgüleri hak ettiğini kanıtladı.
Orta sahaya yakın bir bölgeden aldığı topla savunma oyuncularını geçen ve ceza sahasına kadar ilerleyen Baggio, akıllı bir vuruşla sonuca ulaşarak 2-0'lık galibiyette büyük rol oynadı.
Esteban Cambiasso (Arjantin-Sırbistan-Karadağ)
Arjantin, 2006 Dünya Kupası grup maçında Sırbistan-Karadağ'a attığı golle futbolun bir takım oyunu olduğunu tam manasıyla gösterdi.
Rakibine göz açtırmayan ve 6-0 galip gelen Arjantin, ikinci golde 24 pas yaparak Esteban Cambiasso'yu ceza sahasının içinde topla buluşturdu. Arjantinli futbolcu, net bir vuruşla topu ağlara göndererek güzel oyunu golle sonuçlandırdı.
Pele (Brezilya-İsveç)
Futbolun efsane ismi Pele, 6 golle tamamladığı 1958 Dünya Kupası'ndaki en güzel golünü, final maçında İsveç'e attı.
1958'de henüz 17 yaşında olan Pele, ceza sahasının içinde buluştuğu topu rakibinin üstünden aşırtarak kendisine boşluk buldu ve düzgün bir vuruşla sonuca ulaşarak yeteneğini tüm dünyaya ispatladı.
Carlos Alberto (Brezilya-İtalya)
Carlos Alberto, 1970 Dünya Kupası finalinde İtalya'ya attığı golle takımını zafere taşıyan isimlerden biri olmayı başardı.
"Sambacılar", turnuva genelinde olduğu gibi güzel paslaşmalarla rakip yarı sahaya geçti. Pele'nin pasında ceza sahasına giren Alberto, sağ çaprazdan gelişine yaptığı sert vuruşla takımının 4. golünü kaydetti.
Brezilya'nın belki de en iyi 11'ine sahip olduğu 1970'li yıllardaki kadrosunda yer alan ve sağ kanadı çok etkili kullanan Alberto, bu mükemmel golle 4-1 kazanılan final maçına damga vurdu.
Robin van Persie (Hollanda-İspanya)
Hollandalı Robin van Persie, kariyerinin en unutulmaz gollerinden birini, 2014 Dünya Kupası grup aşamasında İspanya'ya karşı kaydetti.
Golcü futbolcu, Daley Blind'in orta sahanın sol tarafından gönderdiği uzun topa hareketlendi. Savunmanın arkasına sarkan Van Persie, ceza alanına girer girmez uçarak kafasıyla yaptığı aşırtma vuruşla topu ağlara gönderdi. Hollandalı yıldız, bu golle ilk yarının sonlarında takımına 1-1'lik eşitliği getirdi ve 5-1'lik galibiyette önemli rol oynadı.