Son iki yıl Doğu Avrupa Baja Kupası'nda otomobil kategorisini kazandıktan sonra bu sene hedef büyüten Mert Becce-Sertaç Tatar ikilisi, Çanakkale'de İstanbul Offroad Spor Kulübü (İSOFF) tarafından organize edilen Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) Avrupa Cross-Country Baja Kupası'nın 5. ve son ayağı Baja Troia Türkiye'de mücadele ediyor.
Türkiye'nin off-road branşındaki ilk FIA onaylı organizasyonu olan ve bugün gerçekleştirilecek yarışa ilişkin değerlendirmede bulunan Mert Becce, Doğu Avrupa Kupası'nın bir ayağı olan yarışlara iki yıldır katıldıklarını ve her şeyin istedikleri gibi gittiğini söyledi.
Becce, bu sene hem kendilerinin hem de organizasyonun daha farklı bir seviyeye çıktığını ifade etti.
"Avrupa Şampiyonası'nın bir ayağında yarışmak için buradayız. Önceki yarışlar İspanya, Portekiz, Macaristan ve Yunanistan'daydı. Her şey çok istediğimiz gibi gitmedi ama Rally Raid Türkiye olarak iyi bir puanımız var. Eğer bu yarışta, iki aracı, iki Türk pilotu ilk 5'e sokabilirsek şampiyonluk şansımız devam ediyor."
Becce, yarışların uluslararası ayağına katılan 4 Türk takımdan biri olmanın çok güzel bir duyduğu olduğunu dile getirdi.
"Ülkemizi elimizden geldiğince temsil etmeye çalışıyoruz ama daha iyi seviyede olmamız lazım. İnşallah ilerleyen yıllarda Dünya Şampiyonası, Dakar gibi organizasyonlarda da Türk pilotları ve sporcuları göreceğiz."
Tatar: Birçok kişi bunu zengin sporu olarak görüyor olabilir
Sertaç Tatar da bu sene İspanya, Yunanistan ve Macaristan'ın ardından memleketleri olan Çanakkale'ye geldiklerini anlattı.
Tatar, kendisi Çanakkaleli, Becce'nin ise Gelibolulu olduğunu aktardı.
"Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Umarım Çanakkale'mizde, evimizde güzel bir derece alıp, takımımızın bu sene Avrupa Şampiyonası'ndaki şansını devam ettirip güzel bir derece ile bitirmek istiyoruz."
Tatar, off-road sporunun daha da yaygınlaşması gerektiğini dile getirdi.
"Hepimiz otomobil kullanıcısıyız, hepimizin cebinde ehliyet var ve trafikte hareket ediyoruz. Biz deşarj oluyoruz dağlardaki yollarda ama bu sporun trafikte yapılmamasını, emniyet kemeriyle, kaskıyla, yanmaz kıyafetiyle önlemleri alınmış bir yerde yapılması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz insanlara. Merakı olan insanlara şunu söyleyebilirim ki trafikte milyon liralık araçlarıyla yaptıkları hareketlerden çok daha ucuza mal oluyor. Birçok kişi bunu zengin sporu olarak görüyor olabilir ama trafikteki araçta yaptıkları kazanın, bunlarla yaptığımız kazadan çok daha pahalı sonuçları olabiliyor. Sakat kalma gibi olaylar ise bambaşka bir durum."
Yarışa katıldıkları aracın özelliklerini anlatan Tatar, UTV denilen klasmanda yer aldıklarını bildirdi. Tatar, standart bir UTV'nin üzerine güvenlik ekipmanları eklendiğini kaydetti.
"Biz üzerimize yanmaz kıyafet, yanmaz içlik, kask gibi ekipmanlar giyiyoruz. Aynı zamanda araçta da 5 nokta emniyet kemerimiz, otomatik yangın söndürücü sistemi, acil yardım butonları gibi güvenlik önlemlerine yönelik eklemeler yapılır. Motor sporlarında şöyle deriz: 'En güvenli nokta aracın içidir.' O yüzden dışarıdaki araçlardan çok daha güvenlidir bu araçlar."