Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu (TGTOF) Başkanı Cengiz Toksöz, okçuluğun Türk tarihinde bir yaşam biçimi olduğunu belirtti.
Toksöz, Türk okçuluğunun yayı, oku, kıyafetleri ve ritüelleriyle dünyada kabul görüp, markalaştığını ifade etti.
"Federasyon olarak tarihi misyonu, kültürü, geleneği yaşatma adına 2019'dan bu yana gayret sarf ediyoruz. Okçuluk, Türkiye'de son dönemde, 25-30 yıldır yapılan ve kültürü de barındıran branştı. Federasyonun kurulmasıyla branşımız kurumsal bir çatıya kavuşmuş oldu. Bunun sonucunda geldiğimiz noktada gerçekten 2022'de yaptığımız müsabakalarla ivmemiz yukarı giden bir grafik içerisinde."
Toksöz, okçuluğun Türk toplumunun, gençlerin geninde bulunduğunu, sadece bir spor branşı olmadığını vurgulayarak, ahlaki ve manevi tarafının da bulunduğunu kaydetti.
"Çok yoğun bir ilgi var"
Toksöz, ailelerin bu spor branşına yoğun ilgi gösterdiğini aktardı.
"Aileler; geleneksel okçuluğun barındırdığı manevi havayı, tarihsel kimliği çocuklarında yaşatma adına evlatlarına ve bizlere büyük destek veriyor. Ailelerin bu spora destek çıkmaları şevkimizi artırıyor ve gücümüze güç katıyor. Çok yoğun bir ilgi var. Geldiğimiz noktada sporcu ve kulüp sayıları da bunu açıkça teyit ediyor. 2019'da kurulmamıza rağmen yaklaşık 2 yıl salgınla mücadele ettik. Ama 3'üncü yılımıza girdiğimiz şu dönemde 12 binden fazla lisanslı sporcu sayısı, 600'ye yakın kulübüyle Türkiye'nin en hızlı büyüyen federasyonlarından biriyiz. Belki de ilk sırada yer alıyoruz. Bu çok ciddi bir rakam."
Toksöz, kurumsal bir yapıya kavuşan Türk okçuluğunun gelişmesi için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Toksöz, branştaki hakem sayısını 300, antrenör sayısını ise 500'ün üzerine çıkardıklarını anlattı.
"Kurumsallaşma adına hakem ve antrenörler yetiştiriyoruz. Her yönüyle Türk okçuluğuna hizmet edecek, sporcu yetiştirecek antrenörlerimizle, müsabakaları yönetecek hakemlerimizle bu kadim geleneğe, Türk sporuna, geleneksel spora sahip çıkmaya çalışıyoruz."