Kariyerinde Bursaspor, Gençlerbirliği, Yeni Malatyaspor, Osmanlıspor ve Samsunspor'da teknik direktörlük görevinde bulunan İrfan Buz, koronavirüs salgını nedeniyle futbol dünyasının finansal açıdan zorlu bir süreç yaşayacağını dile getirdi.
"Çok ciddi paraların döndüğü bir ürün ve marka. Kulüplerin ekonomik durumu iç açıcı değil. Tam toparlanmaya çalışırken yaşanan bu süreç kolay olmayacak. Farklı bir strateji uygulanması gerekiyor. Buna feda sezonları da diyebiliriz. Herkes bir fedakarlık yapmak durumunda. Futbolcu ve teknik adam da feda edecek. Taraftarların daha fazla anlayış göstereceğini düşünüyorum. Çok büyük transferlerin yapılmaması gerektiğine inanıyorum. Kulüpler, finansal anlamda kendine gelmeli. Genç futbolcuların yanı sıra doğru ve az maliyetli transferlerle bu süreci götürmenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu, bir fırsat."
İrfan Buz, kulüplerin yaşadığı mali sorunlar nedeniyle transfer politikasının değişmesi gerektiğini vurguladı.
"Çok büyük ücretlerin ödendiği transfer politikası olmamalı. Kısa vadede şampiyonluk beklentisi içine girilmeden, kulübü finansal anlamda destekleyerek feda sezonlarına gidilebilir. Bu anlayışın olması gerekiyor. Türkiye'de maalesef yeterli sabır gösterilmiyor. Transferlerde saçma sapan rakamlar ortaya çıkıyor. Hatalar yapılıyor. Transfer politikası çok iyi sürdürülmeli. Yabancı oyuncularla ilgili scouting'i çok iyi yapmamız gerekiyor. Doğru futbolcuları bulup çok cüzi rakamlara alacaksınız. Gençlerimize fırsat yaratmalı, onları yetiştirerek rekabete hazırlamalı ve piyasaya sürmeliyiz. Bu fırsatları değerlendirdiğimiz takdirde önümüzdeki yıllarda Türk futbolunun istenilen yerde olacağını düşünüyorum."
"Herkes eninde sonunda fedakarlık yapmak durumunda"
İrfan Buz, kulüplerin gireceği mali kriz nedeniyle oyuncuların ve antrenörlerin maaşlarında indirime gitmesi gerektiğini aktardı.
Buz, kulüplerin, salgının önüne geçilene kadar desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
"Oyuncuların ve teknik heyetlerin maaşlarından fedakarlık yapması gerektiğini düşünüyorum. Fransa'da Neymar örneği var. Paris Saint-Germain takımında forma giyen Neymar'ın bu süreç nedeniyle maaşında yüzde 50'ye kadar fedakarlık yapmak durumunda olacağı konuşuluyor. Belki bu bile gerçekleşecek. Herkes eninde sonunda fedakarlık yapmak durumunda. Bu, salgının içinde kulüplerin düzgün çıkması açısından önemli. Sonuçta bizim ekmeğimizi verenler de kulüpler."
"Ligin kalan 8 haftası tamamlanmalı"
İrfan Buz, koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen Süper Lig'de kalan 8 haftanın mutlaka tamamlanması gerektiğini belirtti.
Deneyimli teknik adam, UEFA'nın federasyonlara liglerin tamamlanması yönünde tavsiyede bulunduğunu hatırlattı.
"Türkiye, bu süreci çok iyi yönetiyor. Herkes büyük uğraş içerisinde. Hakkaniyet açısından ligde kalan 8 haftanın tamamlanması gerektiğini düşünüyorum. Şampiyonluğa oynayan ve küme düşme potasında olan takımlar var. Sezonu bitirmenin doğru olacağını düşünüyorum. Sağlık koşulları yerine getirilirse kalan haftaların tek bir şehirde değil aynı şekilde oynanması gerektiğine inanıyorum. Bir şehirde oynanmasının daha büyük sıkıntılara yol açabileceğine inanıyorum. Tek bir şehirde oynanması bana biraz zor gibi geliyor."
"Takımların en az 3 haftaya ihtiyacı var"
İrfan Buz, kalan 8 haftanın oynanabilmesi için takımların en az 3 haftalık hazırlık süreci geçirmesi gerektiğini kaydetti. Buz, futbolcuların yaklaşık 6 haftadır maça çıkmadığının ve toplu halde antrenman yapmadığının altını çizdi.
"Liglerin başlangıç tarihi çok önemli. Sezon başındaki çalışmalar 6-8 hafta sürüyor. Bu, bütün sezon için geçerli. Kalan 8 maç için en kısa zamanda hazırlanmanız gerekiyor. Hazırlanma süreci için takımların en az 3 haftaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Maçlar yoğun bir tempoda oynandığı takdirde sakatlık riski de var. Maçları hafta içi de yaptığınız takdirde bu 3 hafta yeterli olmayacaktır. Futbolcuları özellikle mental anlamda takımı çok iyi hazırlamak gerekiyor. Tarih çok doğru belirlenmeli ve gereken zaman da takımlara tanınmalı."
"İddialı kulüplerde çalışmak istiyorum"
İrfan Buz, hedefi olan kulüplerde çalışmak ve Türk futboluna katkı sunmak istediğini vurguladı.
"Uzun yıllar Almanya'da yaşadım. Antrenörlük eğitimimi Almanya'da aldım. Bu süreçte doğru işler yaptığımı düşünüyorum. İddialı kulüplerde çalışmak ve Türk futboluna katkı sunmak istiyorum. Fırsat olursa önümüzdeki yıllarda Avrupa'da da çalışmak istiyorum. Şampiyonluk yaşamak istiyorum. Görev yaptığım takımlarla Avrupa platformunda ülkemi temsil edip katkıda bulunmayı hedefliyorum. Piyasaya sunduğumuz genç futbolcularla bunu daha önce yaptık. Ozan Tufan ve İrfan Can Kahveci'nin arasında yer aldığı birçok oyuncuyu kazandırdık. Biz her zaman iddialıyız."